Asya’da Yeni Yüzyılın bilim dünyası

17-19 Kasım arasında üç gün boyunca Cumhuriyet’imizin 100. Yılında Asya’da Devlet Birikimi Çalıştayı’nı yaptık, 10 ülkenin bu konuda özgün çalışmaları olan bilim insanı bir araya geldi.
Sistem artık o hale geldi ki, “üretme, tüket…” anlayışı her alanda etkisini gösteriyor.
Araştırma, inceleme, sorgulama, önüne ne konuluyorsa o komutlara uy…
Bir tek şunu sormak serbest:
Kaç para eder?
Özellikle Batı merkezlerinde bilim dünyası da bundan payına düşeni aldı.
Artık yeri geldiğinde en sonunda hakemli dergilerin hakemine kadar daralabiliyor…
Ya da kürsü başkanının çantasını taşımaya…
O da olsa neyse der duruma düştüğümüz de oldu.
FETÖ’nün imamları bile girdi üst sıralamaya.
Kuşkusuz toplumsal çürümeyi de hesaba katmak gerekir. Bunun uyuşturucusu var, cinselliği, cinsiyetsizleştirilmesi, yokluk, hiçlik, umutsuzluk… yaratıcılığı nasıl da köreltiyor.
Çıkar dünyasının, işini bilir, her şeyi bilir, hiçbir şeyi bilmez insancıkları. Artık bu cümlenin içinde “bilim insanı” tanımını kullanamadım doğrusu.
Siyaset deseniz bin beter.
Kirlisinin kirletmediği yer kalmadı ki…
Liyakat gitti, yandaşlık geldi.
Neredeyse gözünün rengini tarif eden, gözümüze batıra batıra, öylesine de yüzsüz “kadro” ilanları.
İnsanlığa ve uygarlığa hizmet değil cepçilik geldi.
Sallabaşçılıkla bilim nasıl yan yana gelir…
Getirilmeye çalışıldı ne yazık ki…
Gerçi ABD’nin o “en ünlü” üniversitelerinin düzeyine erişemedik ama…
Filistin’i destekleyen gösterilere katılmak Mütevelli Heyetlerince suç sayıldı, öğrenciler okuldan atıldı.

EŞDEĞER DİNLEYİCİ

Bizim Çalıştayla eş zamanlı Aydınlık ve Ulusal Kanal’da Vatan Partisi’nin Fethullahçı Terör Örgütü’nün üniversitelerde yapılanmasını açıklayan haberleri vardı. Bir ABD haberlerine baktım, bir bu haberlere…
Bir de Asya’da Devlet Birikimi Çalıştay salonuna.
İlk salonu görmeye gittiğimizde sordular, tiyatro düzeni mi, okul düzeni mi …
Bir de yuvarlak yemek masası düzeni vardı onun adını unuttum.
Hiç tereddütsüz masalı okul düzenini seçtik.
Burası Türkiye.
Yanılmamışız.
Şu fotoğrafları görüyorsunuz değil mi… Millet harıl harıl çalışıyor, not tutuyor…
Sanki okul.
O dikkat hiç dağılmadı.
Kimsenin gözleri kaymadı, uyuklamadı.
Dışarıda kar bora fırtına var.
Ayıp değil söylemesi, bütçemiz dar olduğu için sandalye hesabı yaptık. Kapıları ardına kadar açamadık. Duyuruyu içim yana yana kısıtlı tuttuk. Toplantıyı sosyal medyadan canlı iki dilden yayın yaptık. Ayaklarını uzatıp evden işyerinden seyredebilirlerdi.
Ama üç gün herkes kör karanlıkta evden çıkıp müthiş bir disiplinle dinlemeye geldi. İstanbul’da yaşayanlar bilir iki damla yağmur düşse trafik, zaman ve de çamur sular seller derdini.
Ülkesinin geleceğine gösterdiği o eşsiz duyarlık engel tanımadı.
Sorular sordular. Eleştirdiler. Tartıştılar. Fikir açıkladılar. Önerdiler.
Eşdeğer dinleyici. Katılımcı ve cesur.

BİLDİRİLERDEN BİRİ OLMASA EKSİK OLURDU

Önümüzdeki yüzyılda Asya’nın, bütün insanlığın ve dünya emekçilerinin millî devletlerinin bağımsızlığına ve yükselişine karşılıksız emeklerini adayan Asya’nın lider ve başı dik on ülkesinin çok değerli bilim insanları!
Bildirilerden biri olmasa eksik olacak başlıklar.
Her sempozyuma uyacak değil. Konu odaklı. Özgün. Tamamlayıcı. Geleceğin yoluna ışık tutan paha biçilmez karşılıksız emek ürünü.
Açış konuşmamızda şöyle demiştik:
“Cumhuriyet’imizin 100. Yılında Türkiye’mizin bize yüklediği görev geçmişte neler yaptığımızla övünmek değil, gelecek Yüzyılında neler yapacağımızı tasarlamaktır.
“Cumhuriyet’imizin 100. Yılında ASYA’DA DEVLET BİRİKİMİ Uluslararası Çalıştayı’nı bu amaçla düzenledik.
“Adıyla çok yaşasın
“Bizler dünya tarihine adını yazdıran devletler kurmuş, kökleri binlerce yıl derinliklerde olan bir birikim ve geleneğin mirasçılarıyız. Çağımızda Asya’dan yeni bir uygarlığın yükselişine tanıklık ediyoruz.
“Çalıştayımızdaki her bildiri başlığı bu alanda özgün çalışmaları bulunan seçkin bilim insanlarımızın yıllarını verdikleri paha biçilmez karşılıksız emeklerini bu yükselişe seferber edecektir.
“Her bildiri bu mirasın üzerinde yükselecek Asya’da Yeni Yüzyılın yolunu aydınlatacaktır. Hangi temel üzerinde kurmuş, o bereketli topraklarda nasıl besleyip büyütmüşüz, nasıl yükseltmişiz ve nasıl yükselteceğiz üç gün boyunca onu konuşacağız.”
Öyle de oldu.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nin çok değerli Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’le birlikte verdiğimiz sözü tuttuk.

YENİSİNİ TASARLAMAYA BAŞLADIK

Ama bilim aşkı doyumsuzdur.
Daha çok, daha çok ister.
Ertesi sabah yenisini tasarlamaya başladık.
Önerilerinize de açığız.
Bekleriz.