Asya’nın caydırıcılığını tehdit eden tatbikat: Pacific Dragon 2024
Rim of the Pacific Exercise 2024, yani RIMPAC 2024 Tatbikatı, ilki 1971’de yapılan emperyalist bir tatbikat serisinin 29’uncusudur. Hawaii Adaları civarındaki deniz sahasında, 28 Haziran-2 Ağustos 2024 tarihleri arasında yapılan tatbikata;
-ABD’den 1 uçak gemisi, 2 nükleer denizaltı, 1 kruvazör, 6 destroyer, 1 doklu amfibi gemi ve 1 açık deniz sahil güvenlik gemisi,
-Güney Kore’den 2 destroyer, 1 denizaltı ve 1 amfibi gemi,
-Japonya’dan 1 destroyer ve 1 amfibi gemi,
-Kanada’dan 1 fırkateyn ve 1 açık deniz karakol gemisi,
-Meksika’dan 1 fırkateyn ve 1 amfibi gemi,
-Avustralya’dan 1 destroyer,
-Fransa, Almanya, Hollanda, Hindistan, Endonezya, Singapur, Malezya ve Şili’den 1’er fırkateyn,
-Brunei’den 2 açık deniz karakol gemisi,
-İtalya’dan 1 açık deniz karakol gemisi,
-Endonezya’dan 1 feribot katıldı.
ABD’nin açıklamalarına göre, RIMPAC 2024, dünyanın en yüksek katılımlı uluslararası deniz tatbikatı imiş; ama bence ABD, yine hikâye anlatmış. Bana göre, orta düzey bir ABD-Güney Kore ortak tatbikatı olan RIMPAC 2024, Pasifik’te süreklilikle savaş gemisi bulunduran 15 Batılı veya Batıcı devletin -ayıp olmasın diye- sembolik düzeyde katılım sağladığı pahalı bir gösteriden başka bir şey olamadı.
Tatbikatın şişirilmiş tanıtımının büyüsüne kapılan bazı medya yorumcuları, tatbikatın 3’üncü Dünya Savaşı’nın ayak izleri olduğunu iddia edecek kadar uçtular.
Açıkçası emperyalist donanmaların yüzde 3’ü 5’i kadar bir deniz kuvvetinin, Tayvan’dan 4.500 mil uzakta, tatbikat için birleşmesinin dünya savaşı çıkarmaya yetmeyeceğini bildiğimden, RIMPAC 2024 Tatbikatı, dikkatimi fazla çekmedi; yapılan abartılı yorumlara ise gülümseyip geçtim.
BATI, ASYA’NIN BALİSTİK FÜZE CAYDIRICILIĞINI YOK ETMENİN PEŞİNDE
RIMPAC 2024 Tatbikatı biter bitmez, yine Hawaii Adaları civarındaki deniz sahasında başlatılan ve 13 Ağustos 2024’e kadar devam eden diğer bir deniz tatbikatı, -Türk basını fark etmemiş olsa da- “emperyalistlerin en çarpıcı, en gerçek yeteneklerinin sergilendiği” bir askerî faaliyet oldu. Bu tatbikatın adı: “Pacific Dragon 2024” idi.
ABD 3. Filosu ve ABD Füze Savunma Ajansı’nın (Missile Defense Agency-MDA) birlikte planlayıp icra ettiği Pacific Dragon 2024 Tatbikatı’nda, Asya’nın balistik füzelerini önleme maksatlı olarak geliştirilen yeni nesil emperyalist füzelerin etkinlikleri fiilen denendi.
Daha iyi anlaşılması için ayrıntı vereyim… ABD; “PYD/YPG, yani PKK, Ukrayna veya İsrail” gibi kuklalarına yapılan askerî malzeme yardımları, askerî bina ve lojman inşa masrafları, nükleer silah programları ve sivil savunma kalemleri haricinde kalan tüm “savunma(!)” harcamaları için yıllık 850 milyar dolar civarında para harcamaktadır.
Bu dev yıllık “savaş hazırlıkları” bütçesinin 150 milyar dolar kadarı, ABD Ordusu ve Donanması’ndaki mevcut silah ve savaş sistemlerini daha akıllı, daha etkili, daha uzun menzilli, daha hızlı ve daha ölümcül hâle getirmek için AR-GE çalışmalarına harcanır.
Pahalı AR-GE çalışmaları sonrasında elde edilen gelişmiş silah ve sistemlerinin yerini aldığı demode silah ve sistemlerinin müttefik ve ortak ülkelere satışları gerçekleştirilir, ki bu demode silah satışları sayesinde ABD, 150 milyar dolarlık AR-GE masraflarını misliyle karşılar.
İşte, ABD Savunma Bakanlığı’nın yıllık 150 milyar dolarlık AR-GE çalışmalarının büyük bölümü, ABD Donanması’nın balistik füzelere karşı kullandığı AEGIS Sistemini geliştirmek üzere harcanır. Rus, Çin, İran, Yemen, Kuzey Kore, Pakistan ve Hindistan balistik füzelerini, hipersonik hıza ulaşamadan atmosferin en dış katmanlarında imha etmek üzere süreklilikle geliştirilen pek çok yeni nesil silah ve sistem, döngüsel olarak ABD Donanması’na kazandırılır.
ABD ve diğer emperyalist donanmalar, Asya’nın caydırıcı balistik füzelerine karşı yıldan yıla becerilerini artırırlar.
Emperyalist dünyanın en gelişmiş “balistik füze savunma sistemi” ABD savaş gemilerinde; bir miktar eski modelleri ise birkaç Japon destroyerinde bulunmaktadır. Diğer Batı devletleri, kendi savaş gemileri için “balistik füze savunma sistemi” geliştirme veya edinme çabasında olsalar da; bu konudaki tekelini kaybetmek istemeyen ABD’nin çokça gerisindedirler.
Asya’nın caydırıcı balistik füzelerine karşı ABD’nin gelişmiş veya küçük emperyalistlerin gelişmeye muhtaç yeni nesil silah ve sistemlerinin gerçek etkinliklerini fiilî olarak test edebilecekleri bir tatbikat serisine ihtiyaçları vardır.
Benzer şekilde ABD’nin de, balistik füze savunmasında demode olmuş silah ve sistemlerini stratejik müttefik ve ortaklarına pazarlamada yararlanabileceği bir tatbikat serisine ihtiyacı vardır. İşte, Pacific Dragon-2024, yeni nesil veya satışa çıkarılacak demode süper silahların test edildiği veya pazarlandığı önemli bir tatbikat oldu.
2012’den beri, Hawaii Adaları civarındaki deniz sahasında, 2 yılda bir yapılan Pacific Dragon serisi tatbikatlarda 2022’den önce fiilî füze atışı yapılmamış; tanımlanmış resmi koordine etme çabaları ile yetinilmiş idi. 2022’deki tatbikatta, karadan atılan kısa menzilli bir balistik füzeye karşı bir ABD destroyerinden atılan bir adet SM-3 füzesinin etkinliği ilk kez fiilî olarak denendi.
Pacific Dragon 2024 Tatbikatı’nda ise; karadan atılan yarı güdümlü, orta menzilli gerçek ve fiilî balistik füzelere karşı, birbirleri ile koordineli olarak, çok sayıda ve farklı tipte fiilî füze atışı yapıldı. Tatbikatta, SM-3 atmosfer dışı balistik füzesavar füzelerinden başka, terminal safhada yüksek hıza ulaşabilmiş balistik füzelere karşı -son çare olarak- kullanılabilen SM-2, SM-6 ve Astor 30 gibi atmosfer içi füzelerinin de fiilî performans testleri yapıldı. Örneğin;
-ABD’den USS Carl M. Levin ve USS Kidd destroyerleri ile USS Shiloh kruvazörü SM-2, SM-3 ve SM-6 füzelerini bol miktarda,
-Avustralya’dan HMAS Sydney destroyeri envanterine yeni giren SM-6 füzesini,
-İtalya’dan ITS Raimondo Montecuccoli açık deniz karakol gemisi, İngiltere ve Fransa ile ortak ürettikleri Aster 30 füzesini,
-Japonya’dan JS Hagura SM-3 füzesini,
-Güney Kore’den ROKS Yulgok Yi I ve Hollanda’dan HNLMS Tromp destroyerleri birer SM-2 füzesini, karadan gerçek atışları yapılan orta menzilli balistik füzelere karşı fiilî olarak denedi. Özetle; Pacific Dragon 2024 Tatbikatı, emperyalist Batı’nın en kritik silahlarını denediği bir tatbikat oldu.
ASYA, BALİSTİK FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNİ BİRLİKTE GELİŞTİRMELİ
Gelelim Türkiye’ye… Geliştirilmekte olan “Çelik Kubbe” Hava Savunma Sistemimiz gururumuzdur; lâkin, balistik füzelere karşı hava savunma kabiliyeti yoktur. Emperyalist Batı’nın, nükleer silahları bulunan Rusya, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı nükleer silah kullanmakta cesaretsiz davranması olağandır.
Peki, Türkiye gibi emperyalizmin hedefindeki diğer Asya devletlerine yönelik olarak emperyalizmi, nükleer silah kullanmaktan caydıracak ne var? Türkiye’nin acilen nükleer silahlanması şarttır; ama caydırıcı nükleer silahlardan daha önce, emperyalistlerin nükleer balistik füzelerine karşı, üst atmosferde etkili olabilen yeni nesil, yerli ve millî silah ve sistemlerini geliştirmesi daha “yaşamsaldır”.
Yani, yerli ve millî bir “Çelik Kubbe” yetmez, yerli ve millî bir “Balistik Füzelere Karşı Çelik Kubbe” lazımdır. Yeni tasarım TF-2000 muhriplerimizin inşa sürecine, ABD’nin SM-3 füzeleri ve AEGİS sistemi ile yarışacak yerli ve millî “balistik füzelere karşı savunma” silah ve sistemleri geliştirilemeyecek ise, bu destroyerler umduğumuz faydayı sağlayamazlar.
Gönül ister ki, fazla uzak olmayan bir gelecekte, “Türkiye, Rusya, Çin ve İran ortak tatbikatında, Hint Okyanusu sularında, TF-2000 muhriplerimiz ve diğer Asya devletlerinin destroyerleri, emperyalist balistik füzelere karşı Asya’nın birlikte geliştireceği yeni nesil üst atmosfer savunma füzelerini fiilî olarak denesinler. Emperyalizmin birleşerek kullanmayı düşündüğü dev nükleer gücüyle başa çıkmanın “en gerçekçi” yolu, Batı Asya’nın, hatta tüm Asya’nın güç birliğinden geçmektedir.