Ataktayız!

(Bizim hikâyemiz... Giriş.)

Kaç bin yılın ağırlığıyla kalkıp doğrulduk,

Ataktayız ölümüne yüzyıl sonra yine biz.

Uluyor karanlığın çakalları yurt bahçelerimizde,

Kıyamdayız yine en önde ulu ata Korkut.

Büyük sevda ardında yüreklerimiz ellerimizde,

Bir kalk emriyle her birimiz hep birimiz:

Yedi canavar birden yemek yine bizim işimiz.

*

Nasıl yardıysak demir dağı günlerden bir gün,

Ataktayız yine, Batı Asya otağında Bozkurt.

Hikâyemiz uzun, destandan destana adımlarımız,

Cennet çayırındayız, çırılçıplak ruhlarımız.

Dimdik dağlar, yetmiş iki nehir boyu aynı dirlik,

Asır geçerdi yürürken kızgın tunçta üstünde Yörük:

Beş deniz kürsünde çalkana çalkalana Türk.

Ataktayız toprağın birliği, aşkın dirliğiyle,

Öyle dağlanıyoruz gökyüzü altında cümlemiz,

Ve taşın karnında, göğün kalbinde dipdiriyiz.

Ayaklanmış Pir Sultan, Yunus, Bedrettin,

Büyük zaferin alperenleri tutuşur bilinç evimizde,

Şahadetimiz atakta ve yaşama sevincimiz.

*

Meçhul asker adımlıyor arşı burçtan burca,

Uyku bilmeyen, hasta edilemeyen savaşçılarız,

Şimdi yıldızla akıyoruz üzerine karanlığın.

Fedaiye ölüm yok, yıkanıp arındık abıhayatla biz,

At sürdük Binbir Gece hayal memleketine,

Aramızda Keloğlan, Kaşgarlı, Kul Himmet, Kerem.

*

Nasıl yerindeyse Demirkazık, yine yerimizdeyiz,

Salınan kollar iki yanda kanat açmaya hazır,

Göğsümüzün üstünü yurt etse de her dem zulüm.

Gökyüzünü direksiz tutan, gönüllere gül sunan biz,

Doğan bebeğin kanında dirilir Hızır geliriz,

Ayağa kalktık yine, yanmak için çıra gibi tertemiz.