Atatürk'ün bayram vurguları
Bugün Kurban Bayramı... Ramazan ve Kurban Bayramları milli birlik ve beraberliğin önemli günlerinden biri… Bizi binlerce yıldır aynı duyguda birleştiren günler... Dini bayramlar Milli Mücadele içinde de ayrı bir duyguyla kutlandı. Birlik ve beraberliğe ayrı bir vesile oldu. 1919 yılının Ramazan Bayramı 30 Haziran günüydü. Kurban Bayramı ise 6 Eylül günü. O günlerde Batı’da Yunan işgali, Güney illerimizde ise Fransız işgali vardı. Müdafaa-i Hukuklar ve Kuvayı Milliye teşkilatları yeni kuruluyordu. İlk çatışmaları da yaşanmıştı.
DİRENİŞ İÇİNDEKİ BAYRAMLAR
O yıl Ramazan Bayramının en önemli olayı Aydın’da yaşanmıştı. 28 Haziran 1919 günü Aydın Kuvayı Milliye güçleri, 200 kişiyle Aydın şehrine saldırmış ve Yunan ordusuyla ev ev, sokak sokak savaşmıştı. Üç gün üç gece süren savaş Ramazan Bayramı’nın son günü zaferle sonuçlanmıştı. Savaş içinde iki bin kişilik kuvvete ulaşan Milli Kuvvetler, işgalci orduyu şehirden çıkarmayı başarmış ve çifte bayram yaşatmıştı. Bu zafer dünya askerlik tarihine “Gerilla usulüyle düzenli orduyu şehirden çıkarma savaşı” olarak geçti. Bu başarı milli kuvvetlere büyük moral oldu. Türk halkının direnişini dünyaya gösterdi. Milli ordu kurulana kadar Ankara’ya zaman kazandırdı.
Bir yıl sonraki dini bayramlar ise Büyük Millet Meclisinin açıldığı ve milletin geleceğine yön verdiği bir dönem oldu. 1920 yılının Ramazan Bayramı 18-20 Haziran günleri arasında kutlandı. Kurban Bayramı ise 25-28 Ağustos günleri arasında... Türkiye halkı direnme iradesini daha bir şevkle ortaya koydu ve yılın son aylarında milli ordusunu kurdu. 1921 yılı Ramazan Bayramı 8-10 Haziran içinde kutlandı. Kurban Bayramı ise 15-18 Ağustos tarihleri arasında… Kurban Bayramı Sakarya Savaşı içinde gerçekleşti. Buruktu. Herkes cepheden zafer bekliyordu. Dualar Mehmetçik içindi. 13 Eylül 1921 günü gelen zafer haberi bütün yurdu ayağa kaldırdığı gibi dünyanın mazlum ülkelerinde de sevinçle kutlandı.
1922 yılı Ramazan Bayramı 28-30 Mayıs tarihleri arasında kutlandı. Kurban Bayramı ise 4-7 Ağustos tarihleri arasında. Büyük Taarruza 22 gün kala… Halkımız büyük zaferi bekliyordu ve Meclis’te de vekiller “ne zaman taarruz edeceğiz” diye Başkumandan Mustafa Kemal Paşaya soruyordu. Hatta sıkıştırıyorlardı. İşte o hava içinde Büyük Taarruz’un son hazırlıkları da yapıldı ve Mehmetçik dünya çapında zafer elde ederek Türk milletine en büyük bayramı yaşattı.
İşte bu yıllar içinde TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa milletimizin bayramını kutlayan mesajlar yayımlayarak milli ve dini duyguların zaferlere vesile olmasını diledi. Milli birliğe vurgu yaptı. Bu özel günler Ankara’da da ayrı bir havada kutlandı. İşte o günlerin unutulmaz kutlama mesajları:
BAYRAM KUTLAMA MESAJLARI
25 Ağustos 1920, Kumandanlara: “Cephedeki asker arkadaşlarımızla bayramlaşmak ve genel vaziyeti mahallinde teftiş etmek üzere, Müdafaa-i Milliye Vekili ve Erkânıharbiye-i Umumiye Reisi ile birlikte Eskişehir'e geldim. (Kurban) Bayramınız mübarek olsun. Vatanımızın kurtarılması için giriştiğimiz mukaddes mücahedede Hakk'ın inayetiyle yakında muvaffakiyet kazanır ve hakiki bayramlar yaparız.” (Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE), c.9, Kaynak Yayınları, s.267.)
12 Haziran 1921, Diyarbekir’de Şeyh Ahmed-üş Şerif-üs Sünusi Efendi Hazretlerine:
“İdrakiyle müşerref olduğumuz mübarek Ramazan Bayramı'nın tebrikini ve bu vesile ile memleket ve milletin saadet ve kurtuluşu hakkında cömert dualarını ihtiva eden yüksek telgrafnameleri bayramdan sonra toplanması kararlaştırılmış olan Meclis genel kuruluna arz edilecektir. Şu suretle gösterilen yüce hissiyata teşekkürler arz ve bilmukabele tebrikler takdim eder ve İslâm’ın kurtuluşu gayesine yönelik olan mevcut mücahedenin muvaffakiyeti için dualarınızı niyaz eylerim, Efendim.” (ATABE, c.11, s.202.)
3 Haziran 1922, Kastamonu Himaye-i Etfal Cemiyetine: “İyd-i said-i fıtrın (Ramazan Bayramı) tebrikini ihtiva eden telgrafnameleri genel kurulda okundu. Bu vesile ile de gösterilen hissiyattan dolayı teşekkür olunur, Efendim.” (ATABE, c.13, s.73.)
17 Ağustos 1922, Doğu Cephesi Kumandanı Ferik Kazım Karabekir Paşa Hazretleri'ne:
“Kurban Bayramı münasebetiyle vuku bulan tebriklere teşekkür eder, bütün cephe mensuplarına bilmukabele tebrikler takdim eylerim, Efendim.” (ATABE, c.13, s.201.)
CUMHURİYET DÖNEMİ KUTLAMALARI
Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından sonra dini bayramlarda kendine gelen kutlamalara genellikle Anadolu Ajansı aracılığıyla topluca teşekkür ediyor ve vatandaşlarımızın bayramını kutluyor. 1923 yılında Ramazan ayı münasebetiyle Türk Ordusuna hitaben yayımladığı beyanname ise çok anlamlıdır. Çünkü daha Lozan Antlaşması imzalanmamış ve Türk Ordusu silah altındadır:
16 Nisan 1923, Ramazan ayının başlaması nedeniyle Orduya yayımladığı beyanname:
“Rahmet ve mağfiret ayı bu sene de bizi silah ve vazife başında buluyor. İnayeti Rabbaniye ile kazandığımız emsalsiz muvaffakiyetlerden sonra meşru haklarımızın temini için devletçe yapılmakta olan barışçı teşebbüsler neticesini sükûnet ve itimat ile bekliyoruz. Netice, bizim tekrar harekete gelmemizi icap edecek bir şekilde zuhur ederse gaza ve kahramanlık yolunda aynı vatanperverlik şevki ile devam edeceğimiz tabiidir. Bu hususta bütün silah arkadaşlarımın aynı emelde bulunduğuna şahit ve kaniyim. İdraki ile iftihar ettiğimiz bu mübarek ayın hürmetine eltafı ilahiyeden vatanımız ve hepimiz için selamet ve saadetler niyaz ederken mukaddes davanın aşkı ile rahmeti rahmana kavuşmuş olan aziz şehitlerimizin ruhlarına fatihalar hediye ediyorum.” (ATABE, c.15, s.293.)
16 Mayıs 1923 günü gerçekleşen Ramazan Bayramı nedeniyle yine Ordumuza beyanname yayımlar ve bayramını kutlar: “Bugün idrak ettiğimiz mübarek bayram, soyluluk ve kahramanlığa timsal olan milli ordumuza mübarek olsun. Bütün silah arkadaşlarımın kati bağımsızlık mücadelesinde zafere ve saadete nail olmalarını bu feyizli günün şerefliliği ve kutsiyeti hürmetine Cenabı Hak'tan tazarru eylerim.” (ATABE, c.15, s.327.)
Paşa, Başkumandan sıfatıyla, Müdafaa-i Hukuk ve belediye heyetlerine de kutlama mesajı gönderir: “Milli mücadelenin son safhaları içinde idrak ettiğimiz bugünkü bayram münasebetiyle her bir ferdi kıymetli bir fedakârlık uzvu olan millete tebrikler arz eylerim. Nihayetsiz müşkülat içinde vücuda getirdiği orduların kazandığı zaferlerle ebedi iftihara hak kazanan millet siyasi ve toplumsal faaliyet sahalarında da aynı liyakati gösterecek ve inşallah milli feyzin tam gelişmesi içinde çok mesut bayramlar idrak eyleyecektir. İşbu tebriklerimin bütün Müdafaa-i Hukuk ve belediye heyetlerine ve bütün millet efradına tebliğ buyurulmasını rica ederim.” (ATABE, c.15, s.328.)
AYAKLANMA SONRASI BAYRAM KUTLAMASI
1925 yılı Ramazan Bayramı, Doğu Anadolu’da meydana gelen Şeyh Sait ayaklanmasının bastırılması sonrasına denk geldi. Bu vesileyle 24 Nisan 1925 günü vatandaşlara hitaben yayımladığı kutlama mesajı anlamlıdır:
“Ramazan Bayramı'nı aziz vatandaşlarıma hararet ve muhabbetle tebrik ederim.
Bugünlerde Cumhuriyet şanlı ordusunun kahramanlığı ve bütün vatan evlatlarının desteği ve yardımı ile büyük bir irtica tehlikesini bastırmak ve isyanın ve ihanetin reislerini Cumhuriyet mahkemelerinin adaletinin pençesine teslim etmiş olmakla bir defa daha parlak bir muzafferiyet kazanmıştır.
Bu suretle Türklerin milletlerarası ailede en temiz ve en yeni medeniyet düsturları ile cidden itibara ve hürmete layık bir mevcudiyet olduğunu bir daha ispat etmiş bulunuyoruz.
Şüphe yoktur ki, Cumhuriyet düşmanlarına karşı milletimizde bu basiret ve uyanıklık mevcut oldukça iktisadi ve medeni gelişmemiz feyizli neticelerini süratle yayacak ve genişletecektir. Aziz vatandaşlarımı ve bu anda Cumhuriyet'i silah elinde düşman karşısında müdafaa eden evlatlarımızı tekrar tebrik ve hepimize muvaffakiyet ve saadet temenni ederim.” (ATABE, c.17, s.229.)
Paşa, Türk Ordusuna hitaben yayımladığı beyannamede ise şunları belirtir:
“İdrak ettiğimiz bayramı Cumhuriyet'in müdafaasını ve şan ve şerefini kuvvetli omuzlarında taşıyan ordularımıza hararetle, muhabbetle tebrik ederim. Memleketi büyük bir irtica ve çöküş tehlikelerine karşı müdafaa yolunda yeniden büyük zafer kazanan kumandanlarımızı, subaylarımızı ve askerlerimizi bu münasebetle selamlarım. Bu anda aziz Türkiye'nin bütün aileleri, Cumhuriyet düşmanlarına karşı elde silah vazife gören, seferber olan vatanı yüceltmektedir. Vatanın ve Cumhuriyet'in müdafaasına yönelik mesaide hepinize muvaffakiyet ve şerefli hizmetler temenni ederim.” (ATABE, c.17, s.230.)