Atlantik cephesine Kazakistan tokadı
2022 yılbaşının hemen ertesinde Kazakistan’da yaşanan Amerikancı kalkışma Kazak milletinin karşı koyması ve Atlantik karşısında konumlanan devletlerin dayanışması ile bastırıldı. Böylece ülkeden Atlantik cephesinin açık veya gizli güçleri önemli ölçüde temizlenmiş ve Orta Asya’nın güvenliği daha da sağlamlaşmış oldu. Afganistan yenilgisinin ardından Orta Asya’daki en önemli karargâhını kaybeden ABD Kazakistan’da apar topar bir kalkışma tezgâhladı. Çaresizlik içinde Orta Asya’da tutunmaya çalışan ABD öncülüğündeki Atlantik Cephesi, Kazak Milleti'nden büyük bir tokat daha yemiş oldu.
Kazakistan’da yaşananların sadece siyasi ve askeri boyutu değil ekonomik boyutu da çok önemli. Kazakistan insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve kapsamlı ekonomik ortaklığı olan Kuşak Yol Girişimi’nin tam göbeğinde bulunuyor.
DOĞAL KAYNAK ZENGİNİ
IMF’nin tahminine göre 2021 tarihi itibariyle Kazakistan’ın GSYH’si 188 milyar dolar, kişi başına gelir ise 9 bin 828 dolardır. Asya Kalkınma Bankası verilerine göre nüfusun yüzde 4.30'u yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve 2020 yılı itibarıyla işsizlik oranı yüzde 4.90 düzeyinde. Kazak ekonomisi 2014’den beri ortalama yüzde 4.5 büyüyor. Enflasyon oranı yüzde 8.40, bütçe açığı yüzde 4 ve borç/GSYİH oranı yüzde 23.4 seviyesinde.
Kazakistan petrol, doğal gaz ve maden yatakları konusunda oldukça zengindir. 1991’den beri ülkeye gelen yabancı yatırımın yaklaşık 40 milyar doları bu kaynaklara yatırılmıştır. Kazak ekonomisinde sanayi üretiminin yüzde 57’si GSYH’sinin yüzde 14’ü doğal kaynaklarla sağlanmaktadır. Kazakistan dünyanın en büyük ikinci uranyum, krom, kurşun ve çinko rezervlerine sahiptir. Dünyanın üçüncü büyük manganez, beşinci büyük bakır rezervlerine sahiptir, kömür, altın ve demir rezervlerinde ilk onda yer almaktadır. Ayrıca dünyanın kanıtlanmış en büyük on birinci petrol ve doğalgaz rezervlerine sahiptir. Kazakistan’ın keşfedilmemiş petrol ve doğal gaz rezervlerinin çok daha büyük olduğunun tahmin edildiğinin altını çizelim.
Kazakistan’ın GSYH’nin yüzde 40’ını ihracat gelirleri oluşturuyor. İhracatın yüzde 70’inden fazlası ise hammadde ihracatıdır. Doğalgaz ve petrol ürünleri ihracatı toplam ihracat içinde yüzde 70’lere ulaşıyor. Bu kadar yüksek oranlı hammadde ihracatı ve büyük rezervlere rağmen yapılan ihracatın düşük katma değer sağlaması dikkat çekiyor. Petrol ürünlerine dayalı bir ekonomisi olmasına rağmen Kazakistan’da sadece üç adet petrol rafinerisi var.
SERMAYE ÇEKEN BİRİNCİ ÜLKE
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Orta Asya’da doğrudan sermaye yatırımlarının yüzde 80’i Kazakistan’a yapılmıştır.1991-2011 aracında yaklaşık 150 milyar dolar doğrudan sermaye yatırımı gerçekleşti. Bu yatırımların yaklaşık yüzde 50’si AB, yüzde 15’i ABD, yüzde 5’i İngiltere kökenlidir. 2011 öncesinde yapılan özelleştirmeler sonucunda kamu sektörünün ekonomideki ağırlığı yüzde 80’den yüzde 20’lere geriledi. Bundan ötürü 2002 yılında ABD Ticaret Bakanlığı ABD Ticaret Kanunun kapsamında Kazakistan’a ‘serbest piyasa ekonomisi’ statüsü verdi. 1991-2011 yılları arasında yapılan özelleştirmeler kamu mallarının yağmasına dönüştüğü ve ekonomi katma değeri düşük bir üretime dayandığı için Kazak ekonomisi potansiyelinin çok altında bir seyir izledi. 2008 sonrasında düşen enerji fiyatlarının etkisiyle birikti Kazakistan bir dizi stratejik karar aldı.
2011 sonrasında ilan edilen planda 650 proje geliştirildi ve bu projelerin 185’ine AB, 111’ine Rusya, 80’ine Türkiye, 55’ine Çin kökenli yatırımcılar talip oldu. Halen Kazakistan’da yabancıların ortak olduğu 19 bin adet girişim bulunuyor. Bu girişimlerin yüzde 35.30’u Rus, yüzde 9.50’si Türk, yüzde 5.70’i, Özbek, yüzde 5.60’ı Çinli ve yüzde 3.10’u Alman şirketler tarafından devam ettiriliyor.
KUŞAK YOL’UN GÖBEĞİ
Kamuoyunun gözden kaçırdığı önemli bir konu Çin Kazakistan ekonomik ilişikleridir. Kazakistan’ın da kurucusu olduğu Şangay İşbirliği Örgütü’nün 2001 yılında faaliyete geçmesinden sonra Çin - Kazakistan ilişkileri ekonomik alanda gelişmeye başladı. Halen Çin, 15.35 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ile Kazak ekonomisini en büyük ikinci ortağı konumunda bulunuyor. Çin, 2005 yılında CNPC isimli şirketi ile Petrokazakstan’ı 4.18 milyar dolara satın alarak ilk ciddi doğrudan yabancı sermaye yatırımını yapmış oldu. 2016’ya kadar Çin şirketleri petrol sektörüne yaklaşık olarak 20 milyar dolarlık yatırım yaptı. Nazarbayev’in 2014’te ilan ettiği Nurlu Yol Projesi ile Kuşak Yol Girişimi örtüşmektedir. Kuşak Yol Girişimi’nin 2015’den sonra hız kazanmasıyla birlikte Çin ile Kazakistan’ın işbirliği stratejik ortaklığa dönüştü. KYG’nin toplam 4 trilyon doları bulacak olan yatırımların 750 milyar - 1 trilyon dolarının Orta Asya ülkelerine gitmesi bekleniyor. Elbette bu yatırımların önemli bir kısmı Kazakistan’a yapılacaktır. Kuşak Yol Girişimi’nin sağlayacağı imkânlar Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik ve stratejik anlamda önemini artıracaktır.
TEŞKİLAT ORTA ASYA’NIN YILDIZI
Yukarıda yazan temel ekonomi verilerini bir araya getirdiğimizde şu sonuca varıyoruz; Kazakistan Orta Asya’nın en müreffeh ülkesidir. Ayrıca IMF’nin yatırım kıstaslarına göre cazip bir ülke profili görüyoruz. Dolayısıyla olayları başlatan LPG zamlarının bahane edilmesinin bir provokasyon olduğu aşikârdır. Nitekim ABD’nin tezgâhladığı diğer provokasyonlarda benzer senaryonun eyleme geçirildiğini gördük. Kazakistan devasa Kuşak Yol Girişimi’nin tam göbeğinde bulunuyor. Girişim sonuçlandığında güçlü bir Avrasya Ekonomi Birliği’ni sağlayacak olan bu girişim ABD’yi ve Atlantik Cephesi’ni çok rahatsız ediyor. ABD’nin Afganistan yenilgisinden sonra Kazakistan’da da yenilgiye uğraması Orta Asya’nın istikrarı için çok olumlu bir gelişme. İstikrar ve güvenlik içinde uygulamaya konulan ‘Kuşak Yol Girişimi’ Kazakistan başta olmak üzere Türk Devletleri Teşkilatı’nın tüm katılımcılarına büyük bir atılım şansı verecektir.
Kaynakça;