Avrasya dayanışmasında ŞİÖ’nün rolü

12-14 Eylül arasında Sincan Üniversitesi Orta Asya Merkezi'nin Urumçi'de düzenlediği "2014 Sonrası Orta Asya ve Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Rolü" konulu uluslararası bir toplantıya katıldım. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, İran, Hindistan, Pakistan ve Türkiye'den katılımın olduğu toplantının çalışma dilleri Çince, Rusça ve İngilizce idi.

2014 tarihi, ABD'nin askerlerini Afganistan'dan çekeceğini ilan ettiği yıl olduğu için seçilmişti.

Milli devleti temel alan bir yaklaşım

Öncelikle bu toplantının hiç kimsenin "gösteri" yapmadığı, bütün katılımcıların gerçeğe ulaşma amacıyla "köşeli" konuşup, birbirlerini dikkatle dinlediği bir etkinlik olduğunu belirtmeliyim. Toplantıya egemen olan ortak istem, ŞİÖ'nün işbirliği kapsamını genişletip, uluslararası düzlemde daha etkin bir rol oynaması gerektiği yönündeydi. Tartışmalarda çözümden çok arayışın hâkim olduğu alan ise, bunun nasıl ve hangi araç ya da düzenekler aracılığıyla gerçekleştirilebileceğine ilişkindi. Bu sorunsalın odak noktasını da, değişik ülkelerin Avrasya Dayanışması'ndan farklı beklentilerini ortak eylem temelinde karşılayacak bir eşgüdümün, bu ülkelerin ulusal egemenliklerini çiğnemeden nasıl sağlanabileceği oluşturmaktaydı.

Milli devlet, çağımızda toplumsal ve iktisadi gelişmenin temel birimidir. Ezilen-Gelişen Dünya'nın milli devletleri arasındaki dayanışma ve işbirliği de bu temel üstünde yükselmektedir. ŞİÖ'nün, NATO'dan, Avrupa Birliği'nden ya da Atlantik Sistemi içindeki herhangi bir Serbest Ticaret Bölgesi'nden farklı olması bu nedenledir. Atlantik Sistemi içindeki uluslararası ilişkiler, kimi ülkelerin milli egemenliklerinin emperyalist ülkeler lehine çiğnenmesi üstüne kuruludur. Barış içinde bir arada yaşamanın beş ilkesi, Avrasya'nın uluslararası hukuk düzeninin temelidir. Saldırmazlık, toprak bütünlüğüne ve milli egemenliklere karşılıklı saygı, birbirlerinin içişlerine karışmama, eşitlik ve karşılıklı yarar ilkeleri, ilk olarak 1952 yılında Çu Enlay tarafından formüle edilmiş ve daha sonra Bağlantısızlar Hareketi'nce benimsenmiştir.

Başlangıç: Ortak ve yakın tehdide karşı işbirliği

Başlangıçta Avrasya ülkelerini işbirliğine yönelten etken, ortak ve yakın tehditlere birlikte karşı koyma gereksinimi olmuştur. 1995'te "terörizm, aşırıcılık ve köktencilik" tehdidine karşı Şanghay Beşlisi'nin oluşturulması, bu ülkelerde var olan etnik ve dinsel temeldeki benzer toplumsal fay hatlarının emperyalist sistem tarafından kurcalanmasının önüne geçmek içindir. Daha sonra hem ülke bileşimi, hem de işbirliğinin temeli genişletilerek, bu kuruluş, ŞİÖ'ye dönüştürülmüştür.

ŞİÖ için iki önemli hedef

Toplantıda ŞİÖ açısından iki önemli hedef dile getirilmiştir. Birincisi, bir "tehditlere yanıt" örgütü olarak kurulan ŞİÖ'nün, uluslararası düzlemde gelişmelere yön veren bir kuruluşa dönüştürülmesidir. İkincisi de işbirliği zemininin yaşamın her alanında yeni bir seçenek oluşturacak bir düzleme taşınmasıdır.

Bu iki amaca ulaşılması, yeni bir dünya düzeninin kurum ve düzeneklerin oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Örneğin, Batı usulü bir Serbest Ticaret Bölgesi, bu amaca hizmet etmeyecektir. Kazakistan, böyle bir oluşumun, zaten yeterince çok tüketmekte oldukları Çin mallarını daha çok tüketmelerinden başka bir işe yaramayacağı, oysa kendilerinin bu işbirliğinden Kazakistan'ın üretim gücünü geliştirmek için yararlanmak istediklerini ileri sürmektedir. İlişkileri piyasaların kendiliğinden yönlendirmesinin dışına taşıyan ve karşılıklı yarar temelinde sürdürülebilir yeni kurumların oluşturulması kuşkusuz zor, ama mutlaka başarılması gereken bir iştir.

Bu kısa toplantının en önemli yönlerinden biri, Atlantik Sistemi'nin milli devletleri boğan ilişkilerine karşın, Avrasya'nın milli devletlere sağladığı iklimi canlı bir biçimde yansıtması olmuştur. Zor sorunlar ancak böyle bir iklimde çözüme kavuşturulabileceği gibi, insanlığın büyük ilerlemeleri de hep bu tür zor sorunları çözerek gerçekleşmiştir.