Avrupa Kazandı!

Dünkü yazımın başlığı “Zafer Günü”ydü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Perinçek-İsviçre davası olarak bilinen sözde Ermeni Soykırımı’yla ilgili davada karar verecekti ve ben, çıkacak kararın Türkiye lehine olacağından emindim.“Zafer”den kast ettiğim buydu!Bazı meslektaşlarım “büyük risk” aldığımı, kararın aleyhimize çıkması durumunda “madara” olacağımı söyledi.Sadece güldüm.Çünkü dün de belirttiğim gibi karardan emindim!Çünkü Avrupalılar bile bu kadar salak olamazdı!Sonuçta dediğim oldu. AİHM, 100 yıllık emperyalizm yalanını çökertti.Sadece ifade özgürlüğünü kısıtlayan İsviçre’yi değil; Ermeni meselesini siyasi istismar konusu yapıp Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyen bütün emperyalistleri ve Ermeni Diasporası’nı mahkûm etti.***Bugünkü gazetelerin başlıklarını görür gibiyim:“Türkiye kazandı...”“Perinçek kazandı...”Hayır...Aslında Avrupa uygarlığı kazandı!Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, bu büyük iftirayı atan Avrupa ülkelerinin onurunu kurtardı!***Gelelim Doğu Perinçek’e:Biz bu ülkede “türban yüzünden” Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet edip mahkum ettirmeye çalışan siyasetçi eşleri gördük!Ne acıdır ki o siyasetçi eşleri daha sonra “first lady” bile oldu; Atatürk’ün Köşkü’ne kurulup organik tarım yaptı.Bu “siyasetçi” tipi, hiçbir zaman Türkiye’yi savunmadı... Hep ama hep şikayet etti!Yabancılara gammazladı!Siyasi ve belki de maddi destek almak için yaptı bunu...Doğu Perinçek ve Talat Paşa Komitesi üyeleri ise kendi özgürlüklerini ve küçük bütçelerini ortaya koyarak Türkiye’ye atılan büyük bir çamuru temizlemek için 10 yıl mücadele etti.Sonuçta da kazandı.***AİHM’nin dünkü kararından sonra artık hiçbir ülke, “Ermeni Soykırımını İnkar Yasası” gibi insanlık dışı yasalar çıkaramayacak...Daha önceki yıllarda çıkardıkları “Ermeni Soykırımı Yasaları”nı iptal etmek zorunda kalacaklar...Yani Ermeni meselesinin bir “soykırım” olmadığını “öpe öpe” kabul edecekler!Ancak bunun için gereken tek şey, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin kararlı, dik ve onurlu durmaları...E, artık bu kadarını da yaparlar herhalde!***Düne kadar “Türkiye’nin dış politikadaki en önemli sorunu nedir?” diye sorsanız; vereceğim ilk yanıt kuşkusuz, “Ermeni sorunu” olurdu.Bugün ise artık böyle bir sorunumuz yok...Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.Hepimize özellikle de yurt dışında başları eğik gezmek zorunda kalan vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olsun!
156+143Abdullah Gül’e söylemek istediklerinizi yazıp mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin, yayımlayayım. Bugün sıraFethi Karaduman’da:“Abdullah Bey...Çağdaş gerçek demokrasilerde yöneticiler görevlerini önce halk için, saydam ve halka hesap verecek nitelikte yapmalıdır. Bunun tersinin geçerli olduğu rejime demokrasi denilemez. Anlaşılan o ki Mustafa Mutlu’nun kamuoyu adına 1 yılı geçen süreyle sorduğu sorulara verebilecek bir yanıtınız yok... Bu durumda da doğal olarak ileri sürülen düşüncelerin doğru olduğu düşünülecektir.Unutulmasın ki toplumlar unutsa bile -M. Mutlu’nun unutacağı pek gözükmüyor- tarih yaşanılanları unutmaz ve acımasız terazisinde olayları yargılar...Sadece Mustafa Bey’in sorduğu sorular değil; sizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanma ve bölünmenin eşiğine getirilmesinde de sorumluluğunuz var. Bağımsız, yansız, Türk Ulusu adına karar veren mahkemeler önünde yaptıklarınızın hesabını vermelisiniz.”
GÜNÜN SORUSUSorum Doğu Perinçek’in dün mahkûm ettirdiği “Soykırımı İnkar Yasası”nda imzası olan İsviçreli parlamenterlere:Size “faşist” diyebilir miyim amca?

Sadece katil değil aynı zamanda yalancılar...PKK sözüm ona “eylemsizlik süreci” başlattı ya... Murat Karayılan denilen “yılan” bir açıklama yapmış ve “Bu kararı, Ankara’daki katliamda ölenlerin vasiyetine saygı gereği aldık” demiş...Bu yaratık sadece katil değil aynı zamanda yalancı... Yalancılıkla kalsa yine iyi... Bir de kan üzerinden siyaset yapan bir istismarcı!O katliam, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü yapıldı... Oysa örgütün “eylemsizlik kararı” aldığı haberi, HDP’li milletvekilleri tarafından 9 Ekim’de açıklandı.Yani ortada henüz “vasiyet” olarak yorumlanabilecek bir olay falan yok... Örgüt, her köşeye sıkıştığında yaptığı gibi “ateşkes” kararı aldı; o kadar. ***Zaten kendi ilan ettiği “ateşkes”e de kendisi uymuyor. Hâlâ askerimizi, polisimizi öldürmeye, onun da ötesine giderek okulları basmaya, yakmaya devam ediyor!Bu örgüte hizmet ettiklerini bilmeden “sözde barış”a destek veren tüm aptallara sesleniyorum:Bu katillerin söylediği her şey yalan; tek dertleri uyuşturucu ticaretlerine çomak sokulmaması...Aklınızı başınıza alın ve bu çete artıklarına prim yaptırmayın!
SONER! Ulusal Kanal’da her Cuma akşamı 21:00 ile 24:00 saatleri arasında canlı olarak ekrana gelen Kral Çıplak’ın bu geceki konuğu Sözcü Gazetesi Yazarı ve benim onurlu, dik duruşlu kardeşim Soner Yalçın...Kendisiyle sıcağı sıcağına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ermeni Soykırımı iddiaları hakkındaki kararı, Ankara katliamı ve düzenleyici odaların rolü, Levent Kırca, Yargıtay’da yeniden görülen Ergenekon davası ve yaklaşan genel seçimler başta olmak üzere Türkiye’nin gündemindeki her şeyi konuşacağız...Kaçırmayacağınızı biliyorum ama yine anımsatayım dedim!
GÜNÜN İSYANIEski Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, AKP’yle eski ortağı Fethullah Gülen Örgütü arasında patlak veren kavgadan sonra gözden düşmüş ve çareyi yurtdışına kapağı atmakta bulmuştu. Dün kaçak olarak dolaştığı bir ülkede, 7 milyon liralık lüks bir arabanın önünde çektirdiği fotoğrafı paylaşmış... İsyanım kendisine:Ölümüne neden olduğun 16 “kumpas mağduru”nun laneti üzerinde olsun Savcı Bey!