Avrupa’da solun hazin durumu (2)
Bir zamanlar umutla bakılan Avrupa solu sonbahar yaprakları gibi tel tel dökülüyor. Yunanistan’ın siyasetteki ana aktörlerinden olan PASOK un ufak olup etkisizleşti. SYRIZA verdiği sözlerin çoğunu yerine getiremeyerek eski güçlü rüzgârını kaybediyor. İspanyol sosyalistlerinin partisi olan PSOE üst üste yapılan iki seçimde bir varlık göstermeyerek muhafazakârların azınlık partisinin iktidar olmasının sorumluluğunu sırtladı. Hollande Fransa’da sosyalistler için bir düş kırıklığı oldu. Almanya’da Merkel ile koalisyon ortağı olan sosyal demokratların etkisi yok düzeyinde.
ÇÖZÜLME İNGİLTERE’DE BAŞLADI
İngiliz İşçi Partisi 600.000’e yaklaşan üye sayısı ile Avrupa’nın en büyük sol partisi fakat son kamuoyu yoklamalarına göre iktidarda ki Muhafazakâr Partinin 18 puan gerisinde. Milletvekillerinin karşı çıkmasına rağmen genel başkan olan Corbyn partinin iç bütünlüğünü sağlayamadı. Bunun başlıca nedeni parti içindeki hiziplerin partide iktidar olmayı ülkede iktidar olmaya tercih etmesi. 2020'de yapılması beklenen seçimlerde İşçi Partisi'nin başarılı olacağına, kendi milletvekilleri dahil, hiç kimse inanmıyor. Parti kamuoyu, muhalefette kalmanın daha kolay ve uygun olduğunu kanıksamış durumda. Corbyn’in başkanlığında partinin iktidar programı hazır fakat partiyi iktidara taşıyacak heyecanı yok. Bunun nedenine Amerikan Başkanlık Seçimi kısmen cevap vermektedir.
AMERİKA’DA DÜZENE KARŞI OLANLAR TRUMP’A OY VERDİ
Amerikan seçiminde başkanlık için yarışan iki adaydan Hillary Clinton üç vahim hata yapmıştı. Dışişleri Bakanı olduğu dönemde yanlış Libya politikası sonucu Amerikan Büyükelçisi'nin ölümünden sorumlu tutuldu. Devlet adına yazışmaları devlet aygıtı yerine özel telefonundan yaptı ve en önemlisi Amerikan bankacılık dünyası olan Wall Street’den aldığı yüksek paralar karşılığında konuşmalar yaparak Amerika’nın sömürgen düzeni ile bütünleştiği ve düzenin insanı olduğu algısını yarattı. Buna karşın Trump bütün siyasi deneyimsizliğine, yaptığı inanılmaz gaflara rağmen Amerika’nın eğitimsiz, dar gelirli, genelde emekçi çoğunluğuna işlerini elinden alan göçmen akınını durduracağını, “terörcü islam”a karşı duracağını, vergileri indireceğini söyleyerek onların duymak isteyeceği şeyleri dile getirdi ve seçimi kazandı. Amerikan seçimi Avrupa solunun başarısızlığının da ipuçlarını veriyor. Avrupa’nın sol partileri toplumun ezilen kesimleri ile bütünleşemedi. Ezilenler için somut programlar ortaya koyamadı. Ezilenlerin umudu olamadı. Bir anlamda küreselleşen dünyanın kurbanı oldu.
TÜRKİYE'DE SOLUN DURUMU NE?
Türk solu parçalanmış ve birbirine düşman görüntüsü veren partilerden oluşuyor. Küresel sermayenin desteklediği İslam soslu bir siyasi iktidarın demokrasiyi yok edip tek adam cumhuriyetini kurma çabalarına karşı asla bütünleşemedi ve anti-faşist bir cephe kurmayı beceremedi. Tabanına heyecan veremeyen sol partilerin gelecek için bir umut olması mümkün değil. Bu tablo içinde CHP’yi nereye koyacağız? CHP’nin yeni yönetimi “Yeni CHP” diye başlattıkları geçmişi, Kemalist ilkeleri inkâr eylem ve söylemleri ile sol olarak anılmanın çok uzağında duruyor. 25 milyonluk bir emekçi kesimi yok sayan, bu konuda onlara hiçbir şey söyleyemeyen, emekçinin umudu olamayan bir partiye sol demek için insanın aklî melekelerini yitirmiş olması gerekir. Pek iyi, pek güzel de ne olacak? Türkiye Osmanlı özlemi ile yanıp kavrulan, demokrasiye veda edip tek adamın sivil diktasına mahkûm mu olacak? Necip halkımız böyle istiyorsa öyle olacak ama…
BİR IŞIK GÖSTEREN OLSAYDI BU KARANLIKTAN ÇIKILIRDI
İşsizlik diz boyu, açlık kapıda, yarına güven yok, kişisel özgürlükler yok edilmekte, iflaslar arka arkaya, kapanan dükkânın haddi hesabı yok, bütçe açığı korkutucu, dış borçlar dağ gibi. Paramız pul olma yolunda anlayacağınız yağ var, un var, şeker var, ocak var ama helva yapacak kimse yok. Umutsuzluğa kapılmayın. Ne demişti Atatürk Namık Kemalın şiirini değiştirerek: Bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini. Bir gün sol uyanıp tek bayrak altında toplanarak bu yoksulluk denizinde yüzenlerin kurtarıcısı olabilir, demokrasinin gücünü onlara anlatır diye umutlanalım. Umut fakirin ekmeğidir unutmayalım.