Avrupa’daki çiftçi eylemleri

Almanya'da başlayan çiftçi eylemleri diğer ülkelere de yayılıyor. Romanya bunlardan biri. Ukrayna ile ortak kara sınırı olan Romanya'nın Karadeniz'de Köstence, Mangalia ve Midia gibi limanları vardır. Tuna nehri üzerinde de 9 liman bulunmaktadır. Rusya Federasyonu'nun Karadeniz Tahıl Koridoru'ndan çekilmesi sonucunda İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinden yapılan denetimli tahıl sevkiyatı durmuştur. Ukrayna tahıl dışsatımını Köstence limanı ve Tuna nehri üzerinden yapmaya çalışmaktadır. Ukrayna'ya destek veren Avrupa Birliği yönetimi piyasayı koruma önlemlerini gevşetmiştir. Ukrayna'dan göreli olarak ucuza gelen tahıllar fiyatların düşmesine yol açtığı için Avrupa Birliği ülkelerinde çiftçilerin kazancı azalmaktadır. Çiftçilere verilen karşılıksız yardımlar (sübvansiyonlar) azaltılmış ve ödemeler gecikmiştir. Akaryakıt fiyatlarının arttığı, vergilerin ve sigorta primlerinin yükseldiği bir ortam söz konusudur. Bu durum kamyon sürücülerini de etkilemektedir. Çiftçilerle kamyoncular birlikte eylem yapmaktadırlar.

EYLEMLER

Almanya'da 8000 traktör, 2000 kamyon ile 30 bin kişinin katıldığı eylemlerden esinlenen Romen eylemciler, yavaş sürdükleri traktör ve kamyonlarla karayolu trafiğini aksatmışlar, gümrük kapılarını ve liman giriş - çıkışlarını kapatmışlardır. Gösterilerin izinsiz olduğu ileri sürülerek başkent Bükreş'e girmelerine izin verilmemiştir. Göstericilerin temsilcileri ile Romanya Tarım, Ulaştırma ve Maliye Bakanları arasında görüşmeler yapılmıştır. Somut bir sonuca ulaşılmadığı için eylemler sürecektir. Fransa, Polonya ve Bulgaristan'da da yeni eylemler başlamak üzeredir.

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN KURULUŞU

Avrupa ülkeleri, yirminci yüzyılda iki dünya savaşı yaparak birbiriyle boğazlaşmıştır. Milyonlarca cana mal olan bu savaşların acıları unutulmamıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında taraflarca imzalanmış bir barış antlaşması yoktur. 78 yıldan beri ateşkes durumu vardır. Bu ülkelerin gönüllü olarak 500 milyon kişiyi kapsayan bir siyasi birlik oluşturması beklenemez.

Tek tek iç pazarı yeterince büyük olmadığı için demir-çelik, atom enerjisi, uzay ve havacılık gibi alanlarda Amerika Birleşik Devletleri ile rekabet edemeyen Fransa, Batı Almanya, İtalya ile Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'dan oluşan Benelüks ülkeleri, 25 Mart 1957 tarihinde, Roma Antlaşması'nı imzalayarak Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu oluşturmuştur. Yeni ülkeleri katarak 9, 12, 15...28 üyeli hale gelen örgüt zamanla Ortak Pazar ve Avrupa Birliği adını almıştır. İngiltere'nin ayrılmasıyla üye sayısı 27'ye inmiştir. Çoğunlukla kabul gören ortak para birimi (Euro), bayrağı, parlamentosu, hükümeti, başkenti, mahkemesi yasası, tüzüğü olan bir devlet şeklinde örgütlenmiştir. Anayasa taslağı bazı ülkelerde halkoyuna sunulup kabul edilmeyince süreç aksamış Anayasa kadük olmuştur. Bu devletin önemli bir eksiği, ordusunun olmamasıdır. Silahlı gücü olmayan devletin yaptırım gücü de olmaz. Nitekim ABD'ye karşı kurulmuş olan AB, bugün ABD'nin etkisi ve denetimi altındadır.

NATO ise bu denetimi mümkün kılan silahlı güçtür. Almanya başta olmak üzere birçok devletin çıkarlarına ters düştüğü halde Rusya'ya yaptırım uygulanması ve Ukrayna ile İsrail'de destek verilmesi bunun kanıtıdır.

KARAR MAKAMI

Avrupa Parlamentosu seçimleri ulusal seçimlerden ayrı yapılmaktadır. Buraya seçilen siyasetçiler kendi ülkeleri adına hareket etmezler. Yaptıkları ve yapmadıkları işler için seçmenlerine hesap vermek durumunda değildirler. Avrupa Parlamentosu'nda ülkeler nüfuslarıyla orantılı olarak temsil edildiği için küçük ülkelerin ağırlığı azdır.

Ortak tarım politikası uygulanan AB'de tarıma ayrılan bütçe ve harcama şekli önceden belirlenir. İrili ufaklı ve gelişme düzeyi farklı ülkelerin zoraki birlikteliğiyle kurulmuş, AB'de bazı ülkelerin çıkarlarıyla uyuşmasa bile ortak politika sürdürülür. Çatı devlet AB'nin karar mekanizmasını etkileme gücü olmayan ulusal düzeydeki politikacıların, yurttaşlarının taleplerine yanıt vermekte aciz kalmasına şaşırmamak gerekir. Onlar için Brüksel'i ikna etmeye çalışmaktan başka yol yoktur.

GÖRÜNÜM

Avrupa çiftçileri işlerini hesap, kitap yaparak yürütürler. Sağgörülü (basiretli) işadamı olarak zarar edecek işleri sürdürmezler. Rahata alışmışlardır, hayat standartları yüksektir. Esasen Avrupa'nın nüfusu yaşlanmıştır, nüfus çoğalmayıp, aksine azalmaktadır. Tarım gibi zahmetli işleri sürdürecek eleman bulmalar zordur. Bu kriz diğer ülkelere de yayılacağı ve işletmeler kapanacağı için tarımsal potansiyelin düşeceği tahmin edilmektedir.