Avrupa’nın yaptırım silahı çiftçileri vuruyor
Avrupa Birliği’nin (AB) on yıla yakın bir süredir Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar elbette sadece çiftçileri vurmadı; topyekûn Avrupa ekonomisini kelimenin tam anlamıyla felç etti. Hem sanayi üretimini hem de sıradan halkın tüm kesimlerini etkiledi. Bugün Avrupalı çiftçilerin isyanını konuştuğumuz için yazımızın başlığını böyle attık.
Neredeyse bir aydır Avrupa’nın çiftçileri traktörleri, tarım araç ve makineleriyle alanlarda. Önce Almanya sonra Fransa ve diğer AB ülkeleri. On gün boyunca Fransız çiftçileri başta Paris ve Lyon olmak üzere tüm büyük şehirlerin girişlerinde otoyolları traktörleriyle işgal ederek ulaşıma kapattılar. Kamu binalarının önüne saman ve araba lastikleri yığdılar, yer yer ateşe verdiler. Brüksel’de yapılan AB Zirvesi çiftçilerin istilasına uğradı.
Avrupalı çiftçilerin isyanı ile ilgili, Türkiye’de en anlamlı manşeti Aydınlık gazetesi attı: “Avrupalı çiftçinin Ukrayna’ya destek isyanı”. Çiftçilerin sorunlarının birçok nedeni var ama en önemlisi AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar ve Ukrayna’ya verdiği destektir. Çiftçilerin eylemlerinin dorukta olduğu geçen hafta AB Ukrayna’ya 50 milyarlık yardımı kabul etti.
AVRUPALI ÜRETİCİLERİ RUSYA PAZARINI KAYBETTİ
Başını ABD’nin çektiği Batı ülkeleri, 2014 yılından bu yana Ukrayna krizinden dolayı Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulamakta. Rusya da buna karşılık Avrupa ürünlerinin Rusya’ya girişini yasaklamıştı. Bunun üzerine Avrupalı üreticileri Rusya pazarındaki pozisyonlarını kaybetmişlerdi. Rusya, Avrupa tarım ürünlerinin birinci ithalatçısıydı. Almanya ve İspanya da var bu ülkeler içinde ama özellikle Fransız tarım ürünlerinin baş alıcısı Rusya’ydı. Rusya’nın Avrupa’nın et ve süt ürünlerine koyduğu ambargo özellikle Fransız çiftçisini vurmuştu.
Yaptırımın ilk yıllarında ellerinde kalan sebze, meyve, et ve süt ürünlerindeki üretim fazlası fiyatları düşürmüştü. Zarar eden çiftçiler o yıllarda bugün olduğu gibi alanlara çıkmış ve ellerinde kalan ürünlerini şehir merkezlerine boşaltmıştı. Son on yılda intihar eden çiftçilerin sayısı artmıştı. Fransız İstatistik Kurumu INSEE’ye göre günde ortalama 2-3 çiftçi intihar ediyordu.
UKRAYNA’YA GÜMRÜK VERGİLERİNİN KALDIRILMASI
Rusya pazarını kaybeden çiftçiler bu kez de Avrupa Birliği’nin 2022 yılında dayanışma jesti olarak Ukrayna tarım ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerini kaldırmasıyla birlikte haksız rekabete uğramıştı. Bu avantaj, Ukrayna ürünlerinin Avrupa Birliği'ne akın etmesine ve fiyatların düşmesine neden oldu. İklim Yüksek Konseyi’nin raporuna göre, “Fransa'da tüketilen sığır etinin %20'si, domuz eti ve kümes hayvanlarının ise %30 ila %40'ı ithal edilmektedir". Pancar Ekicileri Genel Konfederasyonu geçen hafta yaptığı açıklamada “savaştan önce 20 bin ton olan şeker ithalatının bu dönemde 700 bin tona ulaşmasından" endişe duyduklarını belirtti. Keza buğday için de öyle: 2021 ve 2023 yılları arasında Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne buğday ithalatı yirmi kat artmış olacak. Buğday ve Diğer Tahıl Üreticileri Genel Birliği (AGPB) Başkanı Eric Thirouin AFP'ye yaptığı açıklamada 2021'de 215 bin ton olan buğday ithalatının 2023'te 5 milyon tona olduğunu söylemiş.
YAPTIRIMLAR AVRUPA’YI VURDU
NATO’nun doğuya doğru genişlemesinin önünü kesmek için Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyon başlatmasıyla AB Rusya’ya karşı yaptırımlarını artırdı. Bunun üzerine Rusya gaz musluklarını kapattı. Avrupa tarihinde görülmemiş bir enerji kriziyle karşı karlıya kaldı. Gaz, elektrik ve akaryakıt fiyatları ikiye üçe katlandı. Çalışan kesimlerin alım gücü düştü, çiftçinin üretim maliyeti arttı ve sanayi çarklarını döndürmekte zorlandı.
Avrupa, ABD’nin peşine takılarak başlattığı yaptırımlarla Rusya’ya diz çöktürmeyi umuyordu. Bırakalım Rusya’nın diz çökmesini, Avrupa da dahil uluslararası alanda ihracatını artırdığını ve kârlı çıktığını görüyoruz.
EN ÇOK ALMANYA ETKİLENDİ
Almanya Rus gazına en bağımlı ülkeydi. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların sonucu Alman sanayisinde rekor düşüşler yaşanıyor. Alman istatistik ofisinin 9 Ocak'ta bildirdiğine göre, Kasım 2023'te Alman sanayi üretimi 2022'nin aynı dönemine kıyasla %4,8 oranında düştü. Özellikle enerji yoğun sektörler bu durumdan en çok zarar gören sektörler. Freedom Finance Global analistlerinden Vladimir Chernov RT'ye verdiği demeçte “Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarıyla ilgili olayın ardından, bu hammaddelerin maliyeti daha da arttı, çünkü artık çok daha pahalı olan ABD ve Norveç'ten tedarik ediliyorlar. Hidrokarbonların fiyatı, bazı ürünlerin maliyet fiyatının %20'sini hatta %40'ını oluşturuyor” diyor. Alım gücünün düşmesiyle birlikte talep de düştü. Bu durum karşısında fabrikalar kapanmaya ya da başta ABD olmak üzere enerjinin daha ucuz olduğu ülkelere taşınmaya başladı.
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Davos'taki son Dünya Ekonomik Forumu'nda Almanya'nın Avrupa'nın "hasta adamı" olmadığını, aksine son birkaç yıllık krizin ardından "iyi bir fincan kahveye" ihtiyaç duyan "yorgun bir adam" olduğunu açıklamıştı.
AVRUPA’NIN RUSYA’YA İHTİYACI VAR
Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk, geçen hafta pazartesi günü Expert dergisine yaptığı açıklamada, AB'nin alıştığı yaşam standardını koruyabilmesinin Rusya ile ilişkilerini ne kadar hızlı bir şekilde yeniden kuracağına bağlı olduğunu söyledi. “Avrupa ile ekonomik bağlarını koparan Rusya değildi, yaptırımları uygulamaya başlayan da Rusya değildi” dedi. “Avrupa, Rusya ile ilişkilerini düzeltme ihtiyacını ne kadar çabuk kabul ederse, Avrupalıların yaşam standartlarını koruma şansı da o kadar artacaktır”.