Avukat Zeynep Küçük’ün açıklaması (1)

Avukat Zeynep Küçük, 15.08.2013 tarihinde yayımlanan "Veli Küçük'e Dair" başlıklı yazımı eleştiren bir açıklama gönderdi. Elektronik mektubun sonunda "Bu mektubumu köşenizde yayımlama kararını ise vicdanınıza ve gazetecilik ahlakınıza bırakıyorum" diyor.

Avukat Zeynep Küçük'ün Silivri'de görülen düzmece davalarda gösterdiği yiğitçe duruşa, verdiği hukuk ve adalet savaşına derin saygım var. İşte bu nedenle, söz konusu mektubu 16 (bugün), 17 ve 18 Eylül 2013 tarihlerinde bu köşede yayımlayacağım:

***

["Sayın Özdemir İnce,

Aydınlık gazetesinde yer alan 15 Ağustos 2013 tarihli "Veli Küçük'e dair" başlıklı yazınızı okudum.

Esasen, çeşitli söylenti ve dedikodu mahiyetindeki dayanaksız ve kaynağı belli olmayan verilere dayanılarak kaleme alınan ve belli bir amaca hizmet eden zihniyetler ile onların kalemşorluğuna soyunmuş medya kuruluşlarının çok itibar ettiği yazı ve haberlerle mücadele etmekten çok uzun zaman önce vazgeçmiş bulunuyoruz.

Bu haberlere sadece düzeltme talebinde bulunmamızın bile, bir kişinin tam gün mesai harcamasını gerektirecek kadar yoğunlaştığı dönemlerden geçtik.

Ancak, bu iddialara, Aydınlık gazetesi gibi daima korkusuzca gerçeklerin peşinde koşan habercilik anlayışına sahip bir gazetenin, sizin gibi son derece takdir ve beğeni ile takip ettiğimiz bir yazarı tarafından yer verildiğini görünce, internet medyasından temin edilmiş bilgileri dayanak alan köşe yazınıza ilişkin sizi bilgilendirme gereğini hissettik.

Yazınızda belirttiğiniz üzere, köşenizde kaynak olarak gösterdiğiniz bilgiler son derece "üstünkörü" bir şekilde kaleme alınmış ve taraflı bir anlayışla kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.

Köşenizde Veli Küçük ile ilgili olarak ileri sürülen birçok iddiaya yer verildiğinden bunların her birine ayrı ayrı, konu hakkındaki belgeleri de takdim etmek suretiyle, ayrıntılı olarak açıklamada bulunmak istemekte ve sizden yüz yüze bir görüşmenin uygun olacağı kanaatini taşımaktayım.

Bununla birlikte, mektubumda ileri sürülen iddialar hakkında kısaca açıklama yapmanın faydalı olacağı düşüncesindeyim.

HHH * Abdullah Çatlı'nın son telefon görüşmesi Veli Küçük ile yapılmamıştır. O dönemde Veli Küçük tarafından yapılan tüm telefon görüşmeleri ayrıntılı olarak Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde yapılan idari soruşturma kapsamında araştırılmış olup bu yönde bir tespit yapılmamıştır. Hazırlanan ayrıntılı "Rapor", Ergenekon Davası olarak bilinen yargılama dosyasının içerisinde de bulunmaktadır ve ilgilenen herkes tarafından temin edilebilecektir.

* Veli Küçük, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nda ifade vermek üzere çağrılmamıştır. Bu konuda kendi iradesi ve/veya takdiri söz konusu olamayacağı gibi, çağrılması halinde gitmekten imtina etmek gibi bir tutumunun olamayacağı da açıktır. Çağrılmadığı bir yere gitmediği için suçlanmaktadır.

* Veli Küçük ile "Yeşil" kod isimli kişinin arasında herhangi bir irtibat, tanışıklık ve görüşme yoktur. Yeşil'in kullandığı cep telefonunun Veli Küçük'ün üzerine kayıtlı olduğu bilgisi de yanlıştır. Şöyle ki, bu iddiaya dayanak tutulan Kutlu Savaş tarafından hazırlanan raporun önceki bölümlerinde "Yeşil"in cep telefonu 0 542 211 89 82 olarak belirtilmişken, ilerleyen bölümünde 0 542 214 50 21 numaralı telefonun Yeşil'e aitmiş gibi değerlendirildiği görülebilir. Bu bir hatadır. 0 542 214 50 21 numaralı telefonun "Yeşil" ile hiç bir bağlantısı ve ilişkisi bulunmamaktadır.

Bu konuda bilgi sahibi olduğu iddiasıyla gönüllü ve çok hevesli bir şekilde açıklamalarda bulunan Emniyet Mensubu Hanefi Avcı'nın da "Yeşil'e ait olduğu iddiasıyla araştırılması talebinde bulunduğu telefon numaraları 0 542 211 85 82 ve 0 542 216 74 57 dir.

Konuyu objektif ve dikkatli inceleyen gözler tarafından bu hata tespit edilmiş ve az da olsa basında yer alan bazı haberlerle gündeme getirilmiş olmasına rağmen, sehven yapılan bir hata kasıtlı olarak bir şehir efsanesi haline getirilerek pek çok köşe yazısı ve haberde kullanılagelmiştir.

* Veli Küçük'ün Ermenistan'a yönelik kontrgerilla örgütlenmesine karıştığı iddiasına cevap verebilmemiz için, bu iddianın dayanağının, belgelerinin, tanıklarının, bu örgütlenmenin yapısının, diğer iştirakçilerinin, eylemlerinin, faaliyetlerinin ve bunun gibi pek çok somut unsurun ortaya koyulması gerekmez mi? Bu iddiayı kim ortaya atmış ve hangi bilgi ve belgeyle desteklemiştir ki itibar edilebilir hale gelmiş ve Veli Küçük'ü gladyo, derin devlet, kontrgerilla olarak tanımlayan yorumlara dayanak olmuştur?"]

(Devam edecek)