Ayağa kalk CHP

Bu başlık 1946 seçimlerinden bugüne yaşananları öğrenmek isteyen her CHP’linin kütüphanesinde bulunması gereken bir kitabın adıdır.Kitap, CHP’nin yaşayan birkaç belleğinden biri olan, eski milletvekili ve o zamanki adıyla Turizm ve Tanıtma önceki Bakanlarından Orhan Birgit tarafından yazılmış.Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim iki büyük eserim vardır. Bunlardan birincisi Cumhuriyet, ikincisi de Cumhuriyet Halk Partisi’dir” diye tanımladığı iki ulu çınar da 92 yaşlarını geride bırakacaklar.Geride kalan 92. Yıl içinde bu iki çınar, geçmişte de büyük badireler atlatmıştı. Bugünde aynen geçmişte olduğu gibi, ikisi de zor günler yaşıyorlar.Her ikisini de kurucusunun amaçları dışına çıkartmak için dün olduğu gibi bugün de girişimler oluyor.Bu kitap bir çok tarihi belgeyi içerdiği gibi siyaset adamlarına olaylar karşısında nasıl soğuk kanlı ama kararlı davranmaları gerektiğini anlatıyor.Kitabın yazarı hiçbir şekilde tarihten husumet çıkartmaya çalışmıyor, dili, üslubu sadece tarihten ders almak isteyenlere yardımcı olmak istiyor.Sonuçları itibariyle bir devrim olan 27 Mayıs’ı, Yassı Ada mahkemeleri nedeniyle de bir hukukçu hassasiyetiyle de eleştiriyor.Bu kitap, İnönü Meydan Muharebelerinin muzaffer komutanı, Garp Cephesi komutanı, Lozan’ın büyük diplomatı, Milli Şef İsmet İnönü’nün çok partili rejime geçilmesi için nasıl çırpındığını gözler önüne seriyor.Partili Cumhurbaşkanlığı anayasal bir pozisyonken nasıl tarafsız davrandığını, bugün tek adam olma hevesi içinde olanlara - tabi ki okursa ve okuduğunu da anlayabilirse- Cumhurun başının nasıl tarafsız davranması gerektiğini anlatıyor. “Milli Şef’in” iktidarı, kansız, darbesiz ve dürüst yapılmış seçimlerle kazanan partiye devretmeyi nasıl heyecanla düşlediğini ve bunun için elinden geleni yaptığını anlatıyor.Bunun sadece bir söylem olmadığını ortaya koyan, siyasi tarihimize “12 Temmuz Beyannamesi” diye geçen, o ünlü beyannameyi okuyucuya sunuyor.Bu beyannameyi Tayyip Erdoğan’ın her sabah kalktığı zaman bir kere okuyarak güne başlamasını sağlık veririm.Bu kitapta bulacağımız bir başka şeyde Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişmeyen kaderidir.Dün de Cumhuriyetle sorunu olanlar da Cumhuriyetin temel değerlerine saldırırken, CHP’yi ve İnönü’yü kullanıyorlardı; bugünde aynı şeyi yapyorlar.Bu kitapta, en az Yassı Ada Mahkemeleri kararlarının eleştirisi kadar, bir demokrasi ayıbı olan tahkikat komisyonu ayıbını ve İsmet Paşa’nın buna karşı bir demokrasi dersi olan meclis konuşmasını bulacaksınız.Bu kitapta, 12 Ocak 1959 günü Ankara’da toplanan CHP’nin 14. Kurultayında, o günden bugüne yıllar geçmiş olmasına rağmen hala çözümlenememiş demokratik mücadelenin hedeflerini topluma anlatma açısından tarihsel bir belge olan “İlk Hedefler Beyannamesini” bulacaksınız.Bu beyannameyi, “Bu CHP 1930 ların CHP’si değil” diyenlerin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genlerinde bulunan devrimciliği anlamaları açısından defalarca okumaları gerekmektedir.Yazar ülkenin içinde bulunduğu ve 60 yıldır çözülemeyen sorunları çözebilmenin, üstesinden gelebilmenin ilk şartının; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesine geri dönebilmesi olduğunu söylüyor. Tabii biz de buna önce CHP’nin kurtarılmasını ilave edebiliriz.Millet egemenliğini, tam bağımsızlığı, halkçı ve devletçi bir anlayışla, planlı ekonominin ışığında ve “hayatta en hakiki mürşidin bilim” olduğu gerçeğine bağlı kalarak, yeniden elde edilebileceğine işaret ediyor, yazar.Yazar, genç kuşaklara, gerçekten Cumhuriyeti kuran, o muhteşem devrimleri yapan, ilk hedefler beyannamesini yazan CHP’nin genci iseniz, HADİ AYAĞA KALKIN, VAKTİ GELDİ DİYOR.Kitabın ekler kısmı 1946 seçimlerinden 2011 seçimlerine kadar tüm seçim sonuçlarını veriyor.Kaynak yayınlarından çıkan bu kitap, başta da söylediğim gibi, CHP’nin kuruluş amaçlarından uzaklaştırılıp, Orta doğu bataklığında Sevr’in hortlatılmak istendiği bir dönemde, her CHP’linin ve özellikle de genç CHP’li arkadaşlarımın baş ucu kitabı olması gerekir diye düşünüyorum.