Aydın’ın üreten efeleri

Ulusal Kanal'da yayınlanan "Üreten Türkiye" programı için 4-17 Ocak tarihinde Ege Bölgesi'ndeydik. Sırasıyla Aydın, Denizli, Muğla ve İzmir'de çiftçiler, ziraat odası başkanları, muhtarlar, hayvancılık yapan üreticiler, kooperatif ve birlik başkanları gibi tarımsal üretimin önemli paydaşları ile bölgenin tarımsal üretimini, üretimin ve pazarlamanın önündeki zorlukları, tarımda örgütlenmeyi ve ülkemizin tarımını konuştuk. Konuşmalarımızda insanlarımıza bir dokunduk bin ah işittik. Ama asla umutsuz değildik çünkü üreticilerimiz her zorluğa rağmen üretiyorlardı ve üretme azmini elden bırakmıyorlardı. Önümüzdeki haftalarda Ege ziyaretimizde öğrendiklerimizi sizlere bu köşeden aktarmaya, duygu ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.

MÜLKİYET SORUNU

Ege ziyaretimizin ilk durağı Aydın'ın Söke İlçesi'ne bağlı Avşar Mahallesi oldu. Yıllar önce ziyaret ettiğimiz Avşar'da o zaman dile getirilen yerel sorunlar vardı, o sorunlar bugün için çözüme kavuşmuş muydu? Ne yazık ki hayır. Mahallenin en önemli sorunu mülkiyet sorunu idi. Miras yoluyla bölünmüş tarımsal arazilerin resmi paylaşımı yapılamamıştı fakat fiilen paylaşılmış ve tarımsal üretim yapılmaktaydı. Mülkiyet sorununun yol açtığı büyük sorunların başında ÇKS ( Çiftçi Kayıt Sistemi)'ye girememek ve dolayısıyla desteklerden, primlerden ve zirai kredilerden faydalanamamak gelmekteydi. Bu dönemde hükümet tarafından ÇKS belgesi olmayanların da desteklemelerden faydalanabileceği konusunda atılan önemli bir adımla buna benzer mülkiyet sorunu yaşamakta olan mahallelerde yaşayan çiftçiler rahat bir nefes aldı fakat konunun tam olarak çözüme kavuşabilmesi mümkün olmamıştı.

MERALARIMIZI KORUYALIM

Avşar'da yapılagelen çok kârlı bir hayvan besleme metoduyla hayvancılık yapıldığını öğrendik. Ağırlıklı olarak büyükbaş hayvancılığın yapıldığı bölgede telle çevrilen meralara salınan hayvanlar, yılın yarısından fazla bir zamanda otlayarak bedava beslenebilmekteler. Fakat bu noktada da ne yazık ki maden sahalarının bu mera alanlarını tehdit ettiğini ve hayvanların en kârlı şekilde beslenmelerinin önüne geçtiğini üzülerek öğrendik. Bu noktada bir konuya da açıklık getirmek çok önemlidir. Ülkemizde madenciliğe karşı her halükârda karşı olan bir tutum ve zihniyeti de buradan eleştirmek isterim. Madencilik, bir ülkenin gelişebilmesi için çok önem taşıyan bir sektördür ve maden olmadan ülke gelişemez. O zaman yapılması gereken madencilik yaparken meralarımızı ve tarım arazilerimizi de korumalıyız.

PAMUK BİR TEK SÖKE’DE KALDI

Avşar'da pamuk başta olmak üzere buğday, arpa, mısır gibi tahıl ürünleri de yetiştiriliyor. Ege Bölgesi'nin geçmişte belki de en önemli geçim kaynağı olan pamuğun üretimi bugün sadece Söke'de yapılıyor. Pamuk tarımının Ege Bölgesi'nde tamamen bitmesinin arkasında yatan en önemli sebep TARİŞ'in büyük oranda yok edilmesidir ve bu konuyu önümüzdeki haftalarda toplu olarak ele alacağız. TARİŞ'in siyasetle bitirilmesiyle pamuğun nasıl bittiğini her gittiğimiz ilde gördük. TARİŞ'in Ege çiftçisine eskiden nasıl bir refah sunduğunu öğrendik. Bugün sadece Söke'e de aktif olan TARİŞ sayesinde Avşar'da pamuk üretilebiliyor. Pamuğa konan kota nedeniyle zorlanan çiftçi yine de pamuk tarımından para kazanabiliyor. Söke'de ikinci durağımız Yenikent Pazarı oldu. Her pazar ziyaretimizde olduğu gibi burada da üreticilerle, pazar esnafıyla ve pazar alışverişine gelen vatandaşlarla sohbet ettik. Pazar şartlarında ülke ekonomisini anlamaya çalıştık. Pazarda esnafa göre normal, üreticiye göre düşük, tüketiciye göre de yüksek olan fiyatları belirleyen etkenleri konuştuk. Başta mazot (enerji) fiyatları olmak üzere girdi maliyetlerinden yakınan pazar esnafının yanında maaşlarının düşük olduğundan yakınan sabit gelirli insanlarımıza da mikrofon uzattık. Hayatın tam da kendisi olan pazar yerinde fiyat algısındaki bu değişikliklerin sebebini belirlemede farklı fikirlere sahip olan vatandaşlarımızın ortak noktası devletin bu konulara el atması gerekliliği idi. Köylerde de, pazarlarda da halkımız devletini yanında görmek istiyor. Önümüzdeki yazılarda bu köşeden Ege ziyaretimizi illere göre daha detaylı anlatmaya devam edeceğim. İllerimizin tarımın genel sorunları dışında bölgesel sorunlarını da buradan yazmaya çalışacağım.