Ayfon altı kuyruğunda


-Kardeşim araya kaynamayın hepimize yetecek kadar Ayfon var.
-Ben yer ayırtım kaç gün önce!
-Zaten diziyi de kaçırdık!
-Ablalar doğru söylüyor reis, internetten ayırttık yerimizi. Aha işte bu da numaramız.
-Ben Anadolu çocuğuyum! Anlamam numaradan! Alamazsam bakamam konu-komşunun yüzüne.
-Valla bizim mahallede de tefe koyarlar beni.
-Ne yapıcaz?
-İngiltere’de bir kadın sırasını kapmaya çalışanlara lav silahıyla saldırmış.
-Biz de mi yapsak?
-Neden olmasın? Sonuçta Türkiye bir noktaya geldi.
-Eski Türkiye’de böyle miydi? Bir Ayfon çıkacağı zaman kuyruk bile olmazdı. Şu manzaraya bakınca insan gurur duyuyor!
-Yine de sırayı bozmayalım ablalar-abiler. Allah’ın izniyle telefonumuzu alıp IŞİD’e katılacağız.
-Ne! Üstüme iyilik-sağlık.
-Baksanıza ayol ne diyor!
-Öyle abla, hepimizin bir vizyonu, misyonu var. Madem Passolig yüzünden maça gidemiyoruz bari stres atalım.
-Ben şahsen bağımlılıktan buradayım.
-Hayırdır abla?
-Yani bir telefon çıkıyorsa ilk benim elimde olacak. Mani olmaya kalkan çıkarsa IŞİD-MİŞİD dinlemem alırım kellesini.
-Sen de haklısın kızım. Hatırlıyorum da, bunun bir önceki modeli çıktığında daha El Kaide vardı.
-O da bir şey mi, ben Hizbullah zamanlarını hatırlarım.
-Vay be.
-Nasıl da geçiyor zaman.
-Kaçta başlayacaklarmış telefonu satmaya?
-Eski Türkiye olsa bir haftadan önce zordu. Ama bugün şafakla başlarlar Allah’ın izniyle.
-Valla kızıma söz verdim, almadan dönmem.
-Benim oğlan da alamazsan hiç dönme baba istersen şehit sayarız seni dedi.
-Arkadaşlar kısık sesle konuşalım, aramızda casuslar olabilir.
-Beyefendi haklı. Darbeciler her yerde.
-Zaten şu uzun saçlı elemanı hiç gözüm tutmadı.
-Hop! Ağır ol bakalım bey amca. Geziciyiz diye Ayfon’dan mahrum kalacak değiliz.
-Onu bunu bilmem. Çok şükür siyasetten de anlamam. Allah devletten razı olsun bugünleri gördük.
-Şu öndeki Kürtlere dikkat edelim özerklik talep etmesinler. Yoksa hayatta gelmez sıra.
-Zaten ne malum herkese olduğu? Belki sırf yandaşlara verecekler?
-Asıl kuyrukta paralelciler varmış birbirlerine yer tutuyorlarmış diyorlar.
-Steve Jobs’un babası Suriyeliymiş.
-Ya... Dün haberlerde gördüm içim parçalandı.
-Steve Jobs’un babasını mı?
-Hayır Suriyeliileri. Bir lokma ekmek için kuyruk bekliyor sınırda garibanlar.
-He valla. Teyzemgiller de Bulgar göçmeni. Külotlu çorap uğruna sıraya girerlermiş sabahtan.
-Müstahak ablacım. İleri demokrasi olmazsa öyle olur.
-Vatandaş dediğin hakkına hukukuna sahip çıkacak.
-Gençler burada bekliyoruz ama Allah aşkına ne hikmeti var bu aletin?
-Ohooo, sen daha oradaysan hiç yaşama amca. Zaten yaşın da olmuş John Travolta.
-Baban yaşında adamla doğru konuş kardeşim.
-Sana ne oluyor Ayfon kaymağı!
-Sen benim kim olduğumu biliyor musun lan? Ayfonumda Reza Zarrab’ın numarası var!
-Ne olmuş! Benimkinde de Ebru Gündeş var!
-Tamam beyler sakin.
-Evet oyuna gelme vatandaş!
-Bizi birbirimize düşürmeye çalışan dış güçlerin oyunları bunlar.
-Aynı dalın gülüyüz biz! Aynı kuyruğun tüyüyüz biz!
-Bu kuyruk bizim!
-Burası Türkiye, yok öyle!