Azad Karabağ!
Bir kartal var, Kafkas kartalı, on sekiz bin yaşında,
Kanat açar sonsuz aşkla, Azerbaycan göklerinin arşında.
Kartal gözü süzer beş kıtayı, beş denizi baştanbaşa:
Kurtarır çaydan geçen karacayı, korur su içen karıncayı,
Yakalar zalimi yakasından demir pençe hesap sorar.
Bir kartal var Kafkas’da, tam on sekiz yaşında.
Bırak ana, ben de varayım, karışayım kutlu toprağına,
Vuruşa vuruşa ulaşayım Karabağ’da karın kardaşa.
Biz biliriz yedi düveli denize dökmenin fennini, fendini,
Şanlıurfa’dan, Gaziantep’ten çıkmıştık ulu yola.
Hatırla anacığım, Kahramanmaraş’ta ettiğimiz yemini,
Bırak gözümün nuru, karışayım Karabağ alayına.
Kanatlanan bala serden geçer, şehadet şerbeti içer,
Kelbecer’de, Laçın’da yel esse, Oğuz’da ürperir tenim.
Kentler, köyler bir bir derilir, yad olanlar yâd olur,
Ağdam’da, Suşa sokaklarında yankılanır yiğit narası,
Yetişir Cebrail bir solukta, Kavimler kapısının can balası,
Hankendi’de dal kırılsa, Bakü’nün kalbine sızar acısı.
Kafkaslarda bir kartal var, Nesimi’nin nefesiyle uçar.
Gaddarın emrinde Akim’se naçar, dersini almış da kaçar,
Alim kurşun sıkmaz kaçana, ay yıldızlı bayrağı açar,
Kurtarır Sarı Gelini, Ezo Gelini, Suna gelinin tutar elini.
Bir kartal var Karabağ’da, Fuzuli’nin gazeliyle uçar:
Kurtarır ipek halıyı, düşman ayağının altından,
Kurtarır kadim halkı da komşu bağa girmenin utancından.
Evlerinin önünde halk gülü biter, dalında hak bülbül öter,
Aliyev’in kartalı nöbettedir, gökten süzülüp iner:
Gel ey gönül kuşu, evimize buyur, canımız sana kanat,
Kartalın İki bin yedi yüz seksen üç yüreği var, ölüme inat.
Susar Karabağ Şikestesi, başlar özgürlük bestesi,
Hocalı’da Otuz yıldır ağlayan çocuk, uykuya dalar.
Ay balalar gülerek uyansın diye vatan yatağında,
Uykusunda gülümser şehit: Burdayım bebeğim, korkma!
*Türk dünyasının vicdanı, Türk kültürünün yüreği, sabrı,
erdemi canımız Azerbaycan’ın büyük zaferi Yükselen
Asya’ya, büyük insanlığa kutlu olsun.