Bağımlıya habersiz ilaç vermek doğru olur mu?

“Merhaba Defne Hanım, eşim yıllardır her akşam içki içer. İşten gelince içmeye başlar, gece 2’ye kadar devam eder. İçtiği zaman olumsuz bir şey olmadığı için alkolik olduğunu kabul etmez. Ancak sabah kalkmakta zorlanır. Bu nedenle iki kez işten atıldığı halde alkolün bir sorun olduğunu kabul etmez. İki yıl önce alkol etkisinde yaptıklarını hatırlayamaması sonucunda tedavi olmayı kabul etti. Beş ay alkolü bıraktı. Ancak bu dönemde neşesi gitti, hayata küstü. Beş ayın sonunda tekrar içmeye başladı. O istemeden hiçbir şey yapamayacağımı anladım. Haberi olmadan yemeğine ilaç koysam işe yarar mı? Yardım istemeyen birine ne yapabilirim?”
Özetleyerek aktardığım okurumuzdan gelen bu mektup bağımlılık hakkında bize birçok ipucu veriyor. Pek çok alkol bağımlısı içmesinin kimseye bir zararı olmadığını, içtiği zaman şiddet uygulamadığını, bu nedenle alkolün bir sorun olmadığını iddia eder. Oysa gerçek bu kadar basit mi? Fiziksel şiddet uygulamamak tek başına yeterli mi? Ailede her akşam içki içen birinin varlığı aile işlevlerini ciddi bir şekilde bozmaktadır. Alkolün bilişsel işlevler üzerine etkisi dikkate alındığında, ailece geçirilen zamanın kalitesinde belirgin bir düşme ortaya çıkar. Birlikte alınması gereken kararlar, çözüm bekleyen sorunlar çoğunlukla eşlerden birinin omuzlarına yüklenir. Ailenin sosyal etkinlikleri alkol tarafından kısıtlanır. Alkolün eşlik etmediği etkinlikler giderek ortadan kalkar.
Alkolün kişiye verdiği zararı, çevresi daha önce fark ederler. Fiziksel, ruhsal, sosyal, ekonomik, yasal birçok sorun yaşanır. Okur mektubumuzda olduğu gibi alkol kullanımının bir sonucu olarak iş kayıplarına veya çalışma hayatındaki verimin düşmesine yol açar. Ancak alkol kullanım bozukluğu olan kişi, yaşanan bu olumsuzlukların alkol kullanımı ile ilişkisini görmezden gelme eğilimindedir. Ona göre bu olumsuzlukların kaynağı başka şeylerdir. Patronu çok serttir, iş yerinde haksızlığa uğruyordur, eşi anlayışsızdır, o şanssızdır, her kötülük onu buluyordur... Bu evre farkındalık öncesi evre olarak adlandırılır. Alkol bir zarar vermediğine ve isterse kontrol edebileceğine göre, ‘alkolikler’ gibi ‘sabahtan’ içmeye başlamadığı için bırakmasına da gerek yoktur.
Zaman içinde alkolle ilişkili sorunlar görmezden gelinemez bir hal aldığında, yaşanan sorunlar ve alkol arasındaki bağ da kurulmaya başlanır. Bu evrenin en önemli özelliği kişinin ikilemde kalmasıdır. Bir yanda alkolle ilişkili sorunlar, diğer yanda ise sevdiği içkiden ayrılmanın zorluğu... Tahterevalli gibi bırakmanın önemi ve ‘sevgili’ arasında gidip gelir. Zarar tarafı ağır bastığında bırakma yönünde harekete geçer.
Aslında içmemek, içmeyi sürdürmekten daha kolaydır. Alkol bedeni yoran bir maddedir. Her gün alkolün etkisine girmek, daha sonra alkolün vücuttan çekilmesi ile son bulacaktır. Uyku kalitesini bozduğu için, sabah dinlenmiş olarak uyanılmaz. Akşamdan kalmanın etkisinden çıkma, kendine gelme çabası, günlük hayata katılmanın zorluğu çok yorucudur.

TEDAVİDE İKİ AŞAMA
Tedavinin ilk aşaması alkolün vücuttan arınmasıdır. Arınma ilaç tedavisi ile sağlanır. Yoksunluk belirtilerinin giderilmesi, alkol kullanımı sonucu oluşan vitamin eksikliklerinin yerine konması ilk hedeftir.
İkinci aşama ayık yaşamın inşa edilmesidir. Bu ortalama iki yıl süren meşakkatli bir süreçtir. Kişinin ayıklığını sürdürmesini sağlayan iki güdüleyici vardır. Biri alkol kullanımının oluşturduğu zararlardan kurtulma, diğeri ise ayık yaşamın sağladığı kolaylıklardır. Yıllar önce bir hastam “ayıklığın da bir kafası varmış, çok sevdim” demişti. Bu çok doğrudur. Ayıklığın da haz verici olduğunu keşfetmek önemlidir.
Bu aşamalarda bazı psikiyatrik bozukluklar eşlik edebilir. Depresyon, anksiyete bozukluğu gibi. Bu durumda eşlik eden psikiyatrik bozuklukların tedavisi ayıklığın tadının alınmasını mümkün kılar. Bir başka zorluk yaşanan aşermelerdir. Alkole aşeren birinin sağlam bir ayıklık inşa etmesi güç olacaktır. Aşermeyi azaltan ilaç tedavileri ayıklığın getirdiği kolaylıkları algılamayı mümkün kılar.
Ayıklık inşa edilirken depreşmeler görülebilir. Alkol kullanımına geri dönme mümkündür. Bu aşamada en uygun yaklaşım tekrar çarkın hızla dönmesini sağlamak ve bırakma girişimini yinelemektir. Alkol kullanımının olumsuz sonuçları ile yüzleşmek ivme kazandırır. Aile üyelerine düşen görev kişiyi bu olumsuz sonuçlardan korumamaktır. Alkol etkisinde olmadığı zamanlarda, suçlamadan, yargılamadan, eleştirmeden konu hakkında konuşulabilir.
Hastadan habersiz ilaç kullanımı asla olmamalıdır. Bunun için kullanılan ilaçlarla birlikte alkol kullanıldığı zaman ciddi zehirlenmelere yol açar. Hayatı tehdit eden sonuçlar doğurabilir. Bu göze alınmaması gereken bir risktir.