‘Bağımsız Kürdistan’ saflaşması İsrail ‘Evet’ kampanyasını yürütüyor
Irak’ın kuzeyinde “2. İsrail” için yapılması planlanan halk oylamasına 22 gün kaldı. Barzani ısrarını sürdürüyor. “Halk oylamasından geri dönüş yok” diyor.
Bölge ülkeleri tepkili. Hızla harekete geçtiler. Türkiye, İran, Irak, Rusya arasında resmi ve gayrıresmi temaslar arttı. “2. İsrail” devletine karşı karlılık öne çıktı.
ABD böyle bir tepki beklemiyordu. O nedenle şaşkın. İkili bir taktik izliyor. Barzani’ye “devam” mesajı verirken, bölge ülkeleri arasında oluşan birlikteliği önlemeye, tepkileri azaltmaya çalışıyor.
Bu arada Bağdat üzerinde baskıyı arttırmış durumda. Irak’ı ikna etmek için hem “havuç” gösteriyor, hem de “sopa”. Önümüzdeki günlerde “sopa”nın öne çıkacağının işaretleri var.
İSRAİL AÇIK OYNUYOR
ABD, bağımsızlığa değil “zamanlamaya” itiraz ediyor(!) Ortadoğu’daki ortağı İsrail ise açık oynuyor. “2. İsrail” için çok aceleci!
Barzani’den daha hararetli bir “Evet” kampanyası yürütüyorlar.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 13 Ağustos’ta Amerikalı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin İsrail’i ziyareti sırasında Barzani bölgesinin bağımsızlığına destek verdi. “Kürtler cesur, Batı taraftarı ve bizim değerlerimizi paylaşan bir millet” dedi.
İsrail merkezli Begin Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanları açıkça, “İsrail’in bağımsız Kürdistan’a ihtiyacı var” yorumu yaptı.
İsrail’in 2019 seçimlerinde yeni başbakanı olması beklenen Likud partisinin ikinci ismi Gideon Saar Twitter hesabından, “Iraklı Kürtlerin 25 Eylül’de yapacağı tarihi bağımsızlık referandumu kararını destekliyorum” mesajı yayınladı.
DUYGUSAL ÇAĞRI
İsrailli akademisyen Edy Cohen de bölgede yaşayanlara şu çağrıyı yaptı:
“İsrail devletinden, Tel Aviv’den sizlere sesleniyorum: ... Babanız ve dedeleriniz böyle tarihi bir fırsat için canlarını feda etti. Ey Kürt halkı! Bağımsızlık zamanınız geldi. Tarihi referanduma ‘evet’ oyu verin! İsrail’de hükümet ve halk olarak sizleri sonuna kadar destekliyoruz. Devlet olma zamanınız geldi.”
SAFLAŞMA
25 Eylül yaklaştıkça saflar da netleşti.
Barzani’nin yanında duranlar: ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn,...
2. İsrail’e karşı çıkanlar: Türkiye, İran, Irak, Suriye, Katar. Bunlara ek olarak Rusya ve Çin gibi Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ülkeleri.
BİR DE FETÖ
“2. İsrail” devletinin kurulmasına destek verenler arasında FETÖ de var. FETÖ’nün desteği yeni de değil. Örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında açıkça görülüyor. Pensilvanya 2014’te Irak’ın kuzeyinde “Bağımsız Kürdistan” için başlatılan imza kampanyasını destekleme talimatı vermiş.
Tabi ABD-İsrail karar almışsa, “kambersiz düğün olmaz”. FETÖ de safını almış.
HABUR’DAN YAPILAN TİCARET
Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani’yi uyardı. Ama “Eyyy Barzani” tarzında değil. Tepkide doz düşük. Başbakan Yıldırım’ın Bahçeli’ye yanıtı da kafa karıştıran cinsten.
Birçok kişi Erdoğan ve hükümetin tavrını merak ediyor. Tepki zayıf kalınca yorum da çok!
Bu arada Barzani’ye yakın çevreler, Türkiye’nin Barzani’ye ses çıkaramayacağını düşünüyor. Nedenini sorunca da Habur’dan Barzani bölgesine yapılan 6-7 milyar dolarlık ihracata ve bölgede alınan milyar dolarlık işlere vurgu yapıyorlar. Bir de özel işler!
“Türkiye ekonomisi zaten kötü vazgeçemez” diyorlar.
İNCELENSİN
Bölgeyi yakından tanıyan işadamlarıyla konuştum. İhracatı abartılı buldular. Arkasından da şu soruları yönelttiler:
-Bölgeye yapılan ihracat ne kadar gerçek, ne kadarı hayali?
-İhracatın ne kadarı Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında?
-Komisyon karşılığı DİR taahhütleri mi kapatılıyor?
-Barzani ailesinin aldığı komisyon ne kadar?
-İhracatın ne kadarı Barzani’nin Türkiye’de ortak olduğu şirketlerden?
-TC’nin ihracat teşvikleri Barzani’ye mi gidiyor?
Şu Habur işi çok konuşuluyor. Araştırmaya değmez mi? Emekli Gümrük Müfettişleriyle görüştüm. Soruları önemli buldular. Üstelik bildikleri de var.
Habur’a bir denetim ekibi gitse her şey açığa çıkacak?
Niye bekleniyor ki!