‘Balonu sönen’ sadece MB Başkanı Erkan mı?

22 Ocak tarihli yazım…
Başlığı şuydu:
“MB Başkanı’nın balonu çabuk söndü.”
Merkez Bankası (MB) kulislerini aktarmıştım.
Verdiği röportaj sonrası yaşananları…
Yarattığı rahatsızlığı dile getirmiştim.
En tepelerden susmasının istendiğini…
Babası ile ilgili şikayetleri…
CİMER’e yapılan başvurunun servis edilmesini…
Akıl almaz iddiaları anlatmıştım.
Sonra da, “Balonu çabuk söndü.
Bakalım önümüzdeki günlerde ne olacak” demiştim.
Görevden alınacağı kesin gibiydi.
Ama seçim sonrası işaret ediliyordu.
Belli ki hamle Gaye Hanım’dan gelmiş.

KIRILMA

Yeni ekonomi yönetimi…
Seçimlerin ardından göreve başladı.
Daha 8 ay oldu.
Akıl hocaları aynı.
Uluslararası finans kuruluşları.
Yine de aralarında çatlaklar oluştu.
Uzun süredir konuşuluyordu, vazo kırıldı.
İzlenen politikaların sürdürülemez olduğunun kanıtı.

GEREKÇE

İstifa cuma günü geldi.
Piyasalar kapandıktan sonra.
Bir uzlaşma olduğu anlaşılıyor.
Önce Hafize Gaye Erkan açıklama yaptı.
Kendisine “itibar suikastı”ndan söz etti.
Çocuğunun etkilenmemesini gündeme getirdi.
Çocuğu daha 1,5 yaşında bile değil.
Biraz komik oldu.
“8 Haziran’da göreve başladım” diyor.
İstifa tarihi 2 Şubat.
8 ay bile tam değil.
Ama o 9 ay görev yaptığını söylüyor.
MB Başkanlığı yağmış biri için vahim hata…
Ya aynı hataları diğer hesaplarda da yaptıysa…

NEYİN TELAŞI

İstifa sonrası ortalık karıştı.
Uluslararası finans kuruluşlarına mesajlar verildi.
“Karar şahsidir. Neoliberal politikalardan sapma yok.
Emin adımlarla ilerliyoruz.
Aynen yola devam edeceğiz” dendi.
Mehmet Şimşek işi bir adım daha götürdü.
Erdoğan’ın ekonomi ekibine güvenine vurgu yaptı.
Yeni başkanın istediği biri olacağını ifade etti.
“Garanti” olarak kendini gösterdi.

İLK TEPKİLER

İstifa sonrası ilk tepkiler…
Hafta sonu tatili bile demediler.
Uluslararası finans kuruluşlarının derdi tek.
Dayattıkları politikaların uygulanması.
Bu olduktan sonra gerisi umurlarında değil.
ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan:
“Para politikası daha şahin olabilir.
Güvercin eğilimi tersine dönebilir” tespiti yaptı.
İstedikleri de belli:
“Daha sıkı makro ihtiyati tedbirler.
Yüksek faizin uzun süre devam etmesi.”
Derviş-Babacan-Şimşek’li yılların tadının damaklarında kaldığı çok belli.

YENİ BAŞKAN DA AYNI EKİPTEN

Yeni Başkan Fatih Karahan.
O da aynı ekipten, ABD’den.
Neoliberal politikaları savunuyor.
Başkan değişse de gidilecek yol aynı.
Ama unutmayalım.
“Hafize Gaye Erkan’ın balonu çabuk söndü” derken sadece kişisel bir değerlendirme yapmadım.
Balonu sönen sadece Hafize Gaye Erkan değildi…
Neoliberal politikalardı.
Ha Hafize ha Fatih hiç fark etmez.
Yaşayıp göreceğiz.

ABD’DE DEĞERLENDİRMELER

ABD’de Türkiye üzerine çalışanlar…
Kendi aralarındaki konuşmalar…
Birbirleri ile yazışmaları…
İnsanın içini acıtıyor:
“Türkiye para için her şeyi yapmaya hazır.”
Son dönemdeki dayatmaları…
Montrö konusunda bastırmaları…
S-400’leri tekrar açmaları…
Rusya’ya yaptırımlar için ısrarları…
Hepsi bu tespitin sonucu.
“Para musluklarını açarız.
Ama bedava olmaz.
Hem istediklerimizi harfiyen yapacaksın…
Hem de biz para kazanacağız” diyorlar.
F-16’lıra gelince…
Yunan gazetesi bazı iddialarda bulundu.
Satış şartlarını gündeme getirdi.
MSB yalanladı.
Ancak yeni gelişmeler var.
ABD Senatosu'nun kilit ismi Chris Van Hollen…
Türkiye'ye F-16 satışı için güvence aldıklarını söylemiş.
Ayrıntılar da vermiş.
İzaha muhtaç!