Başka bir dünya mümkün
G20 Hamburg zirvesine sayıları yüz binleri bulan göstericilerin kapitalizme ve küreselleşmeye karşıt eylemleri damgasını vurdu.
Çevre örgütü Greenpeace kentte uzaktan kumandalı 5 metre yüksekliğinde bir balon uçurdu. Balonun üzerine ‘Planet Earth first’ (Önce dünya gelir) yazıldı. Göstericiler “başka bir dünya mümkün” afişleri ile dünyanın gayri safi milli hasılasının 4/5’ünü elde eden 19 ülkenin liderini karşıladı.
G20 zirvesi Almanya’nın dönem başkanlığında gerçekleşiyor. Ana gündem maddesini “iklim değişikliğiyle mücadele" oluşturuyor. Hatırlanacağı üzere Almanya Başbakanı Merkel, ülkesini Paris İklim Anlaşması'ndan çeken ABD Başkanı Donald Trump'ı ciddi biçimde eleştirmişti.
AB ile ABD arasında süregelen mücadele AB’nin patronu Almanya Başbakanı'nın “Avrupa Birliği koşulsuz olarak Paris'te yapılan anlaşmanın yanında. Bu hızla ve kararlıkla uygulayacak. Üstelik ABD'nin bu anlaşmadan geri çekilmesinin ardından bunu başarıya dönüştürmek için daha da kararlıyız.Bu dünyanın sorunlarının izolasyonist ve korumacılıkla çözüleceğini sananlar çok yanılıyor" şeklindeki sözleri ile daha da netleşti, diyebiliriz.
İNSANLAR MUTSUZ
Dünyada yaşayan büyük bir nüfus evrendeki hapishane kabul edeceğimiz bu gezegende çok mutsuz. Yoksulluk ve açlık korkunç boyutlarda. Enerji savaşlarına kurban edilen ve yıkılan ülkeler, bunun yarattığı kan, gözyaşı ve göçler günümüzün en büyük küresel sorunu.
Çok uluslu enerji ve silah şirketlerinin yönettiği bir dünya. Sömürenin zalimleştiği ve gözünün paradan başka bir şey görmediği bir dünya. Onursuz ve vatan sevgisinden mahrum kişilerin sömürenlerle para ve güç için iş birliği yaptığı ve vatanlarını sattığı bir dünya.
ÇÖLLEŞEN DÜNYA
İklim değişikliği için mücadelenin önemi ortada iken kapitalist dünyanın patronu ABD’nin kendi çıkarlarını dünyanın geleceğine tercih etmesi kapitalizmin ne fena bir şey olduğunu ortaya koyuyor.
Orman zenginlikleri ranta kurban veriliyor. Korkunç ve çirkin kentleşme dünya siluetini bozuyor. Doğal kaynaklar fütursuzca yok ediliyor.
TÜKETİM ÇILGINLIĞI
Tüketim, dünya insanın köleleşmesi için en büyük silah. Yaratılan teknoloji insanların köleleşmesine yardım ediyor. İnsanlar tükettikçe görgüsüzleşiyor ve kendinden sonra gelecek nesilleri düşünmeden küçücük gezegenimizin kaynaklarını tüketiyor.
DÜŞÜNMEYEN İNSAN
Kapitalist efendiler milyarca insanların gelişmesini, düşünmesini, eğitilmesini istemiyor. Bunu da din ve mezhep çatışmalarını körükleyerek yapıyor. Düşünen ve eğitilen insan yarınlarda kapitalist efendilere karşı çıkacak diye korkuyorlar. Milyarlarca insan bu dünyada hayvan gibi yaşatılıp hayvan gibi öldürülüyor.Yiyiyor, içiyor, ürüyor, saldırıyor, yatıyor, kalkıyor ve ölüyor.
ÜLKEMİZ İSE
Dünyanın merkezi ve tarihi uygarlıkların yaşadığı bu kadim topraklarda birbirimizi parçalıyoruz. Sevgi ve saygı yok. Farklı görüşlere tahammül yok. Kentlerimizi, ormanlarımızı, bereketli topraklarımızı yok ediyoruz. Tüketimden başımız dönmüş durumda. Ha babam tüketerek kapitalizme hizmet ediyoruz. Dini öğrenmeden dindar, Kuran’ın anlamını bilmeden hafız oluyoruz.
ÖZLEMLERİMİZ
Hamburg’ta gösteri yapanlar insanlık için özlemlerimizi dile getiriyor.
*Barış içinde yaşamak.
*Adaletin hüküm sürdüğü, vicdanın terazi yapıldığı bir dünya.
*Doğa ve çevrenin tek sahibinin bizim olmadığımızın ve gelecek nesillerin de hakkı olduğunu fark ettiğimiz bir doğa sevgisi ve saygısı
*İnsanların hakça yaşadığı, köle olmadığı, uygarca doğup uygarca öldüğü bir dünya.
*Yaratılan zenginliklerin adil paylaşıldığı bir dünya.
*Din duygularının istismar edilmediği ve dinle cahil bırakılmayan insanların eğitilmesine ve düşünmesine olanak verildiği bir yaşam.
Yani başka bir dünyayı mümkün kılmak… Ne olur? Çok mu zor? Hepimizin bu evrenin açık cezaevinde birlikte yaşıyoruz. Topraktan geldik toprağa gidiyoruz…