Başkanlar neredeyse top ayakkabılarını giyip sahaya çıkacaklar!
Biz ülke insanları olarak bazı olaylarda neden Avrupalılar gibi olamıyoruz acaba diye hayıflanıyoruz. Hatta küçüklük duygusuna kapılıyoruz. Örneğin para pul her şey veriyoruz. Şartlarımız Avrupalılardan farksız. Neden bir Ronaldo ve Messi gibi futbolcular yetişmiyor. Yağ var, şeker var, un var ama bir türlü helva yapamıyoruz. Bu futbolcular başka gezegenden gelmiş değiller ki. Onlar da bu dünyanın insanı. Bizden farksızlar. Ama neden olamıyoruz? Şapkamızı önümüze alıp derin derin düşünmeliyiz. Bilemiyoruz belki Batı ülkelerinde bizim yöneticilerimize özenenler olabilir. Hangi ülkede kulüp başkanlarının mücadelesi ve kavgası spor rekabetinin üstüne çıkar. Her gün yarım sayfa posterleri çarşaf çarşaf basında yayınlanır. Hangi ülkede kulüp başkanları teknik işlere karışır. Hatta onlara futbol öğretmeye çalışır. Dünyada görülmeyen bir davranış. Çünkü onların görevleri, kulüplerini temsil etmektir ve maçtaki yerleri de şeref locasıdır. Ama bizde neredeyse başkanlar top ayakkabılarını giyip sahaya çıkacaklar. Trabzon başkanı çok önemli bir maç öncesi nasıl olur da hakemleri etki altında bırakmak için, ‘’Ben istersem takımı sahadan çekerim’’ gibi açıklamalarda bulunur. Adeta gözdağı verir. Bilmem bu olumsuz davranışlar ve olumsuzluklar karşısında Avrupa ülke kulüpleri acaba bize özenir mi! Hiç sanmıyorum. Ama diyeceksiniz ki burası Türkiye, Avrupa’ya benzemez. Evet doğru. Böyle düşündüğümüz içindir ki istediğimiz noktaya ulaşamıyoruz. Yani mehter takımı gibiyiz. Bir ileri iki geri.