Batı'da Hitler kol geziyor. Medeniyetiniz batsın!

Rusya'nın NATO'yu sınırlarından püskürtme harekâtı sonrası Batı'nın sivilceleri patladı ve ırkçı cerahat gürül gürül akmaya başladı. Bir ülke onların çürümüş uygarlığına baş kaldırmayagörsün.  Kendini üstün görmeler, dünyanın sahibi zannetmeler, iki yüzlülük, riyakârlık. Demokrasinin, insan haklarının, hümanizmin merkezi olduğu söylenen Batı, bataklık yüzünü yeniden ortaya çıkardı. Meğer Hitler ölmemiş. Bıyığını kesmiş, Atalantik'te hükmediyor.

Batı'nın yayın etiğine çok dikkat eden(!) anlı şanlı haber kanallarında akıllara zarar ifadeler kullanıldı sürekli. Birkaç örnek:

'NİSPETEN MEDENİ'

Amerikan CBS kanalının Ukrayna muhabiri canlı yayında şunları söylüyor: “Burası Irak ya da Afganistan gibi bir yer değil. Burası nispeten medeni, nispeten Avrupalı bir şehir.” Onlara göre Irak ya da Afganistan, barbar ülkeleri. Belki de bu yüzden oralarda milyonlarca insanın ABD-NATO silahıyla katledilmesi, Batı'nın 'hümanist' komuoyunda tepki yaratmadı. Ukrayna mı? O da sonuçta "Batı'ya göre doğuda" yer aldığı için tam medeni değil, "nispeten medeni." Galiba tam medeni olmak, Avusturya sınırlarında başlıyor. Demek ki üç kategori var: Medeniler, nispeten medeniler ve medeni olmayanlar!

SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ

Bu kez İngiliz BBC, Kiev'den bildiriyor. Muhabir şunları söylüyor: "Benim için çok duygusal. Çünkü görüyorum ki, sarı saçlı ve mavi gözlü Avrupalı insanlar ve çocuklar her gün Putin'in füzeleriyle öldürülüyorlar." Sanırım bu cümleler, BBC'nin Bağdat yağmalanırken neden sevinç çığlıkları attığını açıklıyor. Bağdat'ta sarışın ve mavi gözlü Araplara rastlamak pek mümkün değil. Böylelerini insan saymak doğru olmadığına göre bombalanabilirler değil mi?

ARABAYA BİNEN AVRUPALILAR

Şimdi adres Fransa. BFM yayınındayız. Stüdyodaki hararetli yorumcunun ağzından şu cümleler dökülüyor: "Bunlar Suriyeli değil, bunlar bizimki gibi arabalara binen Avrupalılar." Suriyeliler yeterince arabaya binmedikleri için öldürün onları! Bu arada Suriyelilerin katır sırtında gezdikleri bilgisi bu ırkçıya nasıl ulaştı acaba?

IRAK YA DA AFGANİSTAN DEĞİL

Yine BFM. Bu kez başka bir yorumcu stüdyoda şunları yumurtluyor: "21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak'ta veya Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşimiz var, hayal edebiliyor musunuz?" Irak ya da Afganistan'da füze olağan. Belki de oralarda çocukları leylekler değil füzeler getiriyordur!

HRİSTİYAN VE BEYAZLAR

Şimdi Amerikan NBC kanalındayız. Muhabir, Polonya-Ukrayna sınırında Ukrayna'lı göçmenler hakkında konuşuyor: "Açık söylemek gerekirse, bunlar Suriye'den değil, Ukrayna'dan gelen mülteciler. Hristiyanlar, beyazlar, birbirlerine çok benziyorlar." Mesela tam da bu değil mi? Hristiyanlar ve beyazlar...

TESADÜF DEĞİL

Bu örnekler bizim görebildiklerimiz. Daha neler var kim bilir? Hristiyan ve beyaz olmayı bir üstünlük sayan kafanın, Ukrayna ordusunda resmen, evet resmen, bir Nazi taburunun olmasını dert etmemesi de doğal. Nazi sembolleriyle, SS selamıyla, Hitler posterleriyle 21'inci yüzyılda ülkenin doğusunda Rus kökenli avlıyorlar. Putin, harekâtın gerekçelerini sıralarken Ukrayna'daki Neonazi örgütlenmesini en başlara koyuyor. Ancak "kimdir bunlar, ne yaptılar, ne yer, ne içerler" diye merak eden yok. Türkiye'de Aydınlık dışında bu konuları yazan, çizen, araştıran bir gazete yok!

Herhalde böyle olduğu için Lviv Belediye Başkanı'nın molotof kokteyli yerine "Bandera Smoothie'si" ifadesi kullanması Batı ve Türkiye basınında dikkat çekmedi. Lviv'de koca bir heykeli de olan Bandera kim mi? Bir Hitler işbirlikçisi. Normalde Ukrayna'nın utancı olması gereken biri...

TRENE EN SON SİYAHLAR BİNER

Ukrayna'da Neonazi etkisi o kadar güçlü ki eğitim için bu ülkede bulunan Afrikalı öğrenciler Polonya'ya giden göçmen trenlerinden atılıyorlar. Evet bildiğiniz atılıyorlar! Sosyal medya bu videolarla dolu. Eğer birileri canını kurtaracaksa öncelik hristiyan ve beyazlarda!

GÖÇMENLER VE İKİ AVRUPA

Polonya demişken... Daha üç ay önce Belarus üzerinden Polonya'ya geçmeye çalışan binlerce Afrikalı ve Asyalı göçmene Polonya ağır şiddet uyguladı. Avrupa ülkleri Polonya'nın vahşetini haklı buldu. Bu şiddete katılmayı reddeden bir Polonyalı asker Belarus'a sığındı ve inanılmaz itiraflarda bulundu. Buna göre 240 göçmen Polonya güvenlik güçleri tarafından katledildi.  Cansız bedenler ormanlık alanda hazırlanan toplu mezarlara atıldı! Peki şimdi? Katolik beyaz Ukraynalılara Polonya kapıları açıldı. Polonya yüzbinlerce göçmeni kabul etti. Fakat yapılan paylaşımlara göre Afrika kökenlilere sınırda kötü muamele uygulanıyor. Kendi emperyalist saldırganlıklarının yol açtığı Suriye ve Afganistan kaynaklı göç dalgasını şiddetle bastıran, insanları karda kışta çırılçıplak bırakıp Meriç'te, Ege'de donarak ölüme terk eden Avrupa'nın liderlerinden Ursula von der Leyen, "Ukrayna bize ait, bizden biri." dedi.

MÜSLÜMANA DOMUZ YAĞINDA MERMİ

Müslümana da düşmanlar tabii. Bir yandan Zelenskiy'in Filistinlilere kini bir yandan da Neonazi örgütünün müslüman alerjisi. Ukrayna'daki harekâta katılan Rusya vatandaşı Çeçenlerle dalga geçmek isteyen faşist Ukrayna askerleri, mermilerini domuz yağına batırıp şarjöre koyuyorlar. Bir de bu rezilliğin videosunu paylaşıyorlar.  Burada konunun yalnızca Çeçenler olmadığını, İslam'ın değerleriyle dalga geçildiğini Türkiye'deki Ukrayna alkışçısı muhafazakâr çevreler algılayabiliyor mu acaba?

KADİROV'UN BOTLARI

Çeçenlerden söz açılmışken... Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov'un, ülkesi Rusya ile birlikte hareket etmesi, Batı'yı ve bizdeki Batıcıları delirtti. Batı'dan ısmarlama haberlerle Kadirov'un ayağındaki botun fiyatını mesele ettiler. Bin 500 dolarlık bir bot giyiyormuş Kadirov. Mesaj şu: Bir Çeçen nasıl böyle kaliteli ve pahalı bot giyebilir? Çünkü Doğulu ve Güneyli halklar yoksul olmalı. Onlara yakışmaz. Kaliteli botlar yalnızca Amerikan askerinin ayağına yakışır! Onlar için Çeçen, Rusya'da ABD namına ayrılıkçılık yaparsa, Moskova metrosunda terör eylemi gerçekleştirirse kıymetlidir.

BATI YOKSUN DEYİNCE RUSYA YOK MU OLUYOR

Batının yaptırımları da aynı ırkçılığın ve ayrımcılığın izlerini taşıyor. Bazı Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılması... Ya da FIFA'nın bundan sonra Rusya Futbol Milli Takımlarının, Rusya adıyla değil, Rusya Futbol Birliği adıyla mücadele edeceğini, Rusya bayrağı ve marşının kullanılmayacağını, maçların da Rusya dışında ve seyircisiz oynanacağını açıklaması... ABD'nin sahte gerekçelerle Afganistan'ı ve Irak'ı işgal ettiği dönemde gündeme gelmeyen tedbirler, Rusya'nın meşru güvenlik gerekçeleriyle başlattığı harekâtla uygulamaya konuldu. Burada da "üstün ırk" bakışı var. FIFA yok sayınca Ruslar, Rus bayrağı, Rusya marşı ortadan kalkmıyor. Ama Batı, Rusya'nın yaptırımlarla yok olabileceğini zannediyor. Batı öyle düşünüyorsa Rusya yoktur!

Formula 1 takviminden Rusya çıkarıldı, Şampiyonlar Ligi final maçı St. Petersburg'dan alındı. Alman Bild'in haberine göre UEFA, Avrupa Ligi'ndeki Leipzig-Spartak Moskova eşleşmesi iptal etmiş ve Alman Leipzig maç yapmadan tur atlamış. Fırsatını bulunca böyle de bedavacılar. Uluslararası Judo Federasyonu da, Vlademir Putin'in onursal başkanlığını askıya almış...

DOĞULU OLMAK KOLEKTİF SUÇUMUZ

Rusya'nın bileğini bükemeyen Avrupa ülkeleri, hınçlarını Avrupa'da eğitim gören Rus öğrencilerden çıkarmaya başladılar. Fransa, Belçika, Çekya başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesi, Rus öğrencilerin kayıtlarını sildi! Belli ki Rus görmeye tahammül edemiyorlar. Tıpkı salgın sürecinde çekik gözlü Asyai halklara sokaklarda 'virüs' diye bağırıp saldırdıkları gibi. Doğulu olmak, hep birlikte işlediğimiz kolektif bir 'suç'tur.

KÜSTAH VE AHMAKLAR

Bu 'kir'den arınmak mümkün mü? Biraz. Kavala olursanız, Demirtaş olursanız, Fon alan onursuzlardan olursanız, alçak ve hain olursanız... Batı'nın pis işlerini yaparsanız. Mesela Viyana, Münih, Milano, Rotterdam Filarmoni orkestraları dünyaca ünlü Rus orkestra şefi Valery Gergiev'i işten atıyor. Hem de süre vererek: 'Putin'i kınamazsan 24 saat içinde kovulacaksın.'  Milano'daki izleyiciler sanatçıyı Çaykovski'nin 'Maça Kısı' eserini icra ederken yuhalamış. Kitlesel ırkçılık. Gergiev eğer Putin'i eleştirise 'büyük şef' olacak, Nobel Barış Ödülü bile alabilir. Ama yapmıyor. Bu yüzden onu tarihten silebileceklerini zannedecek kadar küstahlar. Ve elbette ahmaklar. Küstahlık, ahmaklara has bir özellik. Ahmaklar, Avrupa'nın en iyi bale topluluğu seçilen Rusya Devlet Balosu'na da ambargo uygulama kararı almışlar.

BATI: İSLAMOFOBİ, SİNOFOBİ, AFROFOBİ, RUSOFOBİ...

Sadece son bir haftada yaşanan yüzlerce resmi, kitlesel ya da tekil ırkçı, ayrımcı uygulama bize neyi anlatıyor?

  • Batı'nın çürüdüğünü, insanlık değerlerinden uzaklaştığını anlatıyor.
  • Ukrayna'da Neonazi olgusunun tesadüf olmadığını gösteriyor.
  • Batı'nın İslamofobi, Sinofobi, Afrofobi, Rusofobi gibi ırkçı gündemlere sahip olduğunu kanıtlıyor. 
  • Finans sisteminden, uluslarası kuruluşlara, FIFA'sından, kültür-sanat iklimine kadar yeni bir dünyanın kurulma zaruretini hatırlatıyor.
  • Bugünlerde Rusya'ya, yeri geldikçe Çin'e, İran'a, Türkiye'ye ya da dünyanın başka başı dik devletlerine uygulanan yaptırımlar, Batı lehine düzenlenmiş uluslarararası sistemin yenilenmesi gerektiğini bize tekrar tekrar haykırıyor.

RUSYA'NIN SAVAŞI TÜRKİYE'NİN DE SAVAŞI

Bu yüzden Rusya'nın savaşı, Ukrayna ile savaş değil. Bir başkaldırı. Uluslarası emperyalist sömürü düzenine, onun kültürel hegemonyasına bir başkaldırı. Bizim 15 Temmuz'da yaptığımız gibi bir başkaldırı. Bu yüzden Rusya'nın kazanması, Türkiye'nin de kazanması, dahası insanlığın kazanması demek.