Bayram yardım kampanyaları

Bu bayramı diğerlerinden daha buruk geçirdik. Pandeminin yarattığı yıkıntı, artık olağan hale gelen sorunlarımız, umursamazlık filan derken ağzımızın tadı tuzu kalmadı.

Bayramlar yaklaşırken derneğimizde tatlı bir telaş halinde yardım faaliyetleri hızlanır. Geride bıraktığımız kurban bayramında da öyle oldu ama bu kez yardıma muhtaç o kadar insan aradı ki elimiz ayağımıza dolandı, yardımlar yetmedi, çaresiz kaldık.

İhtiyaçlar çoğalmakla birlikte birkaç kalem de artmış durumda. Daha önceleri fazla talep olmayan birçok ürün için çok fazla arandık. Örneğin önceleri hasta bezi çok fazla talep edilmezdi, tek tük gelen talepleri de karşılamakta pek zorlanmazdık ama bu defa öyle olmadı. Bizimki gibi küçük bir STK’nın şahit olduğu ülkenin her yerinden gelen bu hasta bezi talebindeki artışın toplumsal sağlığımıza dair hazin işaretler taşıdığını anlamamak için kelimenin tam anlamıyla aymaz olmak lazım.

Aslında hasta bezini ücretsiz temin etmek mümkün. Aile sağlık merkezlerinin yazdığı raporla eczanelerden alınıyor fakat devletin verdiği miktar ihtiyacı karşılamaktan uzak olunca vatandaş geri kalan kısmını karşılamak için başka bir ihtiyacından kısmak zorunda kalıyor, bu da zaten yoksulluğun pençesinde olan bu insanları iyice çaresiz bırakıyor.

Bu bayramda da her zaman olduğu gibi tekerlekli sandalye talebi yine çok fazlaydı. Özellikle Anadolu’nun dört bir yanından yurttaşlar tarafından çok fazla arandık. Tekerlekli sandalyenin dışında, yürüteç, kuru gıda gibi temel gıda maddeleri ve temel hijyenik malzemeler için çok fazla talep oldu.

Derneğimiz açısından bu istekleri temin etmek kolay değil ama gelen yardımların ihtiyaç sahibi kişilere dağıtımı ayrı bir zorluk taşıyor. Kargo firmaları örneğin bir tekerlekli sandalyeyi sandalyenin satış fiyatının üçte bir fiyatına taşıyor. Otobüs firmaları daha ucuza taşıyor ama onları ikna edene kadar canımız burnumuzdan geliyor. (İstisna da olsa ücretsiz taşıyan duyarlı otobüs firmaları var. Kendilerine yeri gelmişken teşekkür ediyorum)

EN AZINDAN DAĞITIMA DESTEK OLUNMALI

Ona dil dök buna dil dök derken, yardımların dağıtımında gecikmeler oluyor. İhtiyaç sahipleri ülkenin dört bir yanında sabırsızlıkla beklerken biz elimizde malzemelerle kalakalıyoruz. Devletten ve belediyelerden en azından bu dağıtım konusunda yardım alsak diyoruz ama kimseye derdimizi anlatamıyoruz.

Geleneksel dayanışmacı yanımız bu yardım kampanyaları sırasında kendini gösteriyor hatta kimi zaman bu kampanyalar küçük çaplı bir seferberliğe dönüşüyor. Ancak, özellikle dövize endeksli bazı ihtiyaç malzemelerinin karşılanması konusu STK’ların öncülüğünde sıradan vatandaşların ve küçük esnafın oluşturduğu bu seferberlik halinin bile boyunu aşıyor. Devlet bu insanların sorunlarının giderilmesine dair sorumluluğu STK’ların sırtına yüklerken, en azından bu kurumların güçlendirilmesinin gerektiğine dair bir bilinç geliştiremiyor. Kelimenin tam anlamıyla çaresizliğin zirvesinde yaşıyoruz.