Beklenen konuşma-(TAMAMI)

Eğer Baykal o kamera komplosuyla karşılaşmasa, Anayasa referandumunda ve 12 Haziran seçimlerinde partisinin başında olsaydı, kuşkusuz CHP bu hale gelmezdi.
Siyaset adamlarına düşen, zorlu durumlarda partisine sahip çıkmak, maceraya açılan kapılardan partisini kurtarmaktır. Baykal geç bile kaldı! Acaba, yaşamında hiç seçim kazanmamış, Baykal tarafından listeye konan, üstelik oy verme yerini bile unutmuş birini nasıl da onun yerine koymuşlardır? Anketlere bakılırsa, CHP’li deneklerin %78’inden fazlası Baykal’ı göreve davet ediyor.

Görev nasıl yapılır?

Baykal’ın son Bursa CHP il merkezinde yaptığı konuşmasına iyi bakmak gerekli.

Önceki genel başkan Yunanistan’dan, Bosna’dan başlayan “İnsanlık tarihinin en acımasız tasfiye hareketlerini” anlatarak şöyle diyordu:

“-Siyasetin görevi bu acıları yaratmamak, kaldırmak için gereğini zamanında yapmak...”

Kim körüklüyor bu etnik operasyonları?

AKP iktidarı ve onun karşısında sessiz kalarak CHP’yi gönül rızasıyla emperyal tuzaklara sürükleyenler.

“AKP’nin arkasında ABD varsa, ben de AB’ye yaslanırım” diyenler. Yıllardır halka yutturulan AB masalına sarılarak, CHP’yi iki cami arasında bırakmak isteyenler?”

Artık biliyoruz. Yeni CHP ve onun neoliberal yönetim kadrosu ve TESEV’den reçete alan Bay Kılıçdaroğlu ve yanındaki 2. Cumhuriyetçi ekip. Toprak Ailesi ve globalizmin çökmekte olduğunu ilan eden Milyarder SOROS.

AB kendi içinde o denli sorunlu ki, iki yakasını bir araya getiremiyor ve ABD’nin gözüne, dolarına bakıyor.

Tanzimat hareketi, (1839) önce ‘adli reformlar, ekonomiyi düzelteceğim’ diye geldi ve Osmanlı’yı gırtlağına kadar borçlandırdı. Arkasından gelen savaş ve kan, İstanbul’daki Galata bankerlerinin Fransa kıyılarında mal - mülk sahibi olmasını sağladı. Mustafa Kemal o nedenle Tanzimat’ı “Azınlıklara daha çok pay çıkarmak” olarak anlatmıştır. Şimdi Batı ve Atlantik emperyalizmi neden Türkiye’de ortaklar arıyor? Neden? Bayan Clinton, Mr. Başkan yardımcısı Ankara’yı hiç ihmal etmiyor ve neden Türkiye’yi Batı’nın jandarması yapmak için koşturup duruyor.

Neden kendi ülkelerinde demokrasiye dokundurtmayanlar Türkiye’de bir Silivri toplama kampı önerdiler? Neden TSK’nın yarısını Hasdal’a kapattılar? Baykal Bursa’da konuşuyor ve diyor ki:

“Silivri büyük haksızlık organizasyonu olarak ortaya çıkıyor. Bunu tarih yazacak.” Sonra devam ediyor:
“Bundan sonra baskı, zulüm üretmemeli, bunu engelleyecek politikaları üretmeliyiz. Geçmişe saygıyla, sevgiyle bakmak lazım. Yaşanan olayları böyle değerlendirmek lazım.”

Baykal, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve Sayın Erdoğan’ın yakaladığı Dersim tartışmalarından “vazgeçin” demek istiyor. Oysa yeni CHP kadrosu baştan ayağı bu marifeti yapmakta. Devam edelim:

“-Tarihle hesaplaşacağız derken günümüzde yaşananlara daha sevgiyle yaklaşmak gerek. Bu ülkede parasız eğitim istedikleri için hapiste yatan gençler var.

Özür dilenmesini isteyenler de özür dileyenlerin oyununa düşüyorlar.” Kimler acaba oyuna düşenler?

CHP’liler artık bu oyunun bitmesini istiyor. Aslında Baykal o nazik üslup içinde devam etmelidir. Siz hiç bu konuşmayı tek bir kanal dışında bir gazete ve TV’de gördünüz mü? Ülke, tuzaklara kapılmış bir ana muhalefet, ABD’den talimat almadan hareket edemeyen bir iktidar ve çıkarından başka bir şey düşünmeyen bir medya tarafından yönlendiriliyor...

Baykal’ın işi zor ama imkansız değil. CHP ayağa kalkmalı, soylu geçmişine dönmelidir.

Sevgili dostlar siz CHP’de Atatürk’ün, “Bu ülkede yaşayan ve kendisini Türk kabul eden her yurttaş Türktür. Ne mutlu Türküm diyene” sözünü içtenlikle haykıran bir başkanı görüyor musunuz?