Beslenme mi spor mu sağlığımız için daha önemli?
Dünkü gazetelerde Antalya'da maraton koşan 36 yaşında bir vatandaşımızla ilgili üzücü bir haber vardı. Daha önce de maraton koşularına katılan yarışmacı bitiş çizgisine 500 metre kala hayatını kaybetmiş. Eforla gelen bu tip ani ölümlerde neden çok büyük ihtimalle kalp krizi veya ventriküler fibrilasyon dediğimiz kalp ritim bozukluğudur.
Maraton, triatlon gibi zorlamalı sporları yapanlarda kalp krizi ve ani ölüm riski daha yüksektir. Bunun bir kaç nedeni var. Bir kere kalbimiz evrimsel olarak bu tip zorlamalı sporlar için yaratılmamıştır. İkincisi spor yapan kişiler “Ben spor yapıyorum proteine ihtiyacım var diyerek fazla miktarda hayvansal protein (yumurta, et, yoğurt, peynir) yiyorlar. Bu yiyeceklerle alınan doymuş yağlar da zaman içinde kalp damarlarının tıkanmasına neden oluyor.
Koşmak faydalıdır ancak koşu süresi ve sıklığı arttığında bu fayda zarara dönüşür. Net bir rakam vermek gerekirse her seferinde bir saat olmak üzere haftada üçten fazla koşanların faydadan çok zarar gördüğünü söyleyebilirim. Maraton koşucularının yarış öncesi günler soren antremanlar yaptıklarını ve bu limiti geçtiklerini biliyorum. Buna karşılık makul süre ve sıklıkta spor yapmak sağlık için yararlıdır. Daha önce spor yapmadığı halde, orta yaşlarda, örneğin 50’li yaşlarında aktif spor yapmaya başlayanlar bile spordan faydalanırlar.
Sporu her derdin dermanı olarak gören, spor yaparak tüm hastalıklardan korunacağını sanan pek çok insan var. Bir kısmı terlemeyle vücutlarında biriken toksik maddeleri attıklarını sanıyor. Sigaranın kendisine zarar vermediğini, spor yaparak terle nikotini attığını sanan bir hastam bile oldu. Oysa attığımız terin terin büyük kısmı bildiğiniz sudur, az miktarda üre, laktat ve bazı mineraller de atılır ancak sağlığımıza katkıda bulunacak toksik madde atımı diye bir şey söz konusu değildir.
Beslenmenize dikkat etmezseniz istediğiniz kadar spor yapın sağlıklı olmazsınız. Eğer spor yapmak bizi kötü beslenmenin zararlarına karşı koruyabilseydi o zaman profesyonel sporcular hiç hasta olmazlardı. Sadece İstanbul’da her yıl en az bir-iki kişi tenis oynarken kalp krizi geçirir. Futbol maçında kalp krizi geçirip hayatını kaybeden profesyonel futbolcuları hepiniz duymuşsunuzdur.
Sporun mu yoksa beslenmenin mi sağlık açsısından önemli olduğunu sorgulayan bilim adamları insanları üç gruba ayırıp boyun damarlarına baktılar (1). Bir grup insandan spor yapmadan hayvansal gıdaları kesmesi istendi, ikinci guruptakiler atlet ve maraton koşucularıydı, üçüncü gruptakiler her şeyi yediler, spor da yapmadılar. Üç yılın sonunda en ince ve sağlıklı boyun damarlarının 1. gruptakilerde yani et, süt, yoğurt, peynir gibi hayvansal gıdaları kesenlerde olduğu görüldü. Atletlerin damarları o kadar yoğun spor yapmalarına rağmen diyet yapanlar kadar iyi çıkmadı. Hayvansal besi tüketen ve spor yapmayan grubun damarlarıysa üç grubun en kötüsü olarak bulundu. Bu çalışma da bize gösteriyor ki bitkisel beslenme damar sağlığı açısından spor yapmaktan daha önemlidir.
Dostlarım, 30 yaşından büyükseniz, maraton, tiratlon, futbol, tenis gibi zorlamalı sporlar yapıyorsanız yılda bir kez efor testi ile kalbinizi kontrol ettirin. Kalp krizinden ve ani kalp durmalarından korunmak istiyorsanız hayvansal gıdaları ve yağlı yiyecekleri mümkün olduğu kadar az tüketin.
(1) Fontana L1, Meyer TE, Klein S, Holloszy JO. Long-term low-calorie low-protein vegan diet and endurance exercise are associated with low cardiometabolic risk. Rejuvenation Res. 2007 Jun;10(2):225-34.