Bir başkadır Karadeniz
Nasıl da hırçındır
o siyaha çalan rengiyle.
Bazen öyle sert gelir ki dalgası
dünyanın en iyi yüzücüsü de olsanız
ne olduğunu anlamadan
düşüverirsiniz adeta.
Suyun içinde düşmek mi olur demeyin,
Karadeniz bu.
Çekip alır dalgaları ve
düşürüverir sizi girdabına.
Oldum olası severim denizi,
hele de kıyısında olmayı.
Hiçbir iş yapmadan
saatlerce dalıp gitme pahasına,
sesini dinlerim,
sanırsınız ki bir orkestradır dinlediğim.
Fakat ne hikmettir bilinmez,
Karadeniz oldu mu
sahilin ismi,
sanki olurum bir başkası.
Ruhumdaki Karadenizlilik mi ortaya çıkıyor,
yoksa Karadeniz’in etkisi midir
bazen çoşkun bazen dingin.
Tıpkı şarkı ve besteleri ile
Volkan Konak’ın müziği gibi.
KUZEYİN OĞLU
Hep bir sevdalı
hep bir vefalı.
Ne güzeldir şarkıları,
ya sohbetleri?
Bazen kendisiyle dalga geçen
bazen anıları
ama ille de müziği ve
besteleri ile
o hep dokundu gönüllere.
SON KEZ SAHNE
O gün de
kaçıncı kez sahnedeydi,
kim bilir.
Sonradan izledik gördük ki
bir ağrısı,
bir sancısı var besbelli.
Ama yine de zorluyor kendisini.
Çünkü seyircisine pardon diyemiyor.
Artık bir manası yok biliyorum ama
hani keşke bir mola diyebilseydi.
Bazen eline aldığı gitarı
şarkıları, şiirleri
kendisine özgü üslubu ile
Türk müziğinin unutulmazları arasında olacak hep.
ALLAH BİLİR
Seversiniz ya da sevmezsiniz
siyasi görüşleriniz,
dünyaya bakışınız farklı olabilir,
ama bu size bir insana
kötü konuşma hakkını vermez.
Fakirlikle büyümüş,
zamanında param yoktu yapamadım deyip
eşine 30 sene sonra düğün yapan,
bir konserinde,
yakıp atsınlar beni Karadeniz’e
dediğini,
bunun bir vasiyet olup olmadığını soran gazeteciye
yok böyle bir vasiyetim.
Olsaydı aileme söylerdim,
sahnede seyirciye değil.
Bu bir sahne ‘show’u diye
izah ettiği halde
bunu da bahane ederek,
üstelik de artık
dünyaya veda etmiş bir insanın arkasından,
halen kötü konuşabilmek
nasıl bir vicdan
nasıl bir hastalık halidir,
anlamak mümkün değil.
Babası olmayan çocuklara
baba olamam ama onlara belki
amca olabilirim diyerek
destek olan bu güzel insanı
siz kimsiniz,
nasıl ölçüyorsunuz da
bu denli negatif olabiliyorsunuz?
Sevabı da günahı da
anca Allah bilecekken,
üstelik bizler
komşunun yaşlı dedesi vefat etti diye
bir hafta evinde televizyon açmayan
komşusunun yasını paylaşan bir millet iken.
Peki o zaman nasıl oluyor da
böyleleri çıkabiliyor aramızdan?
Kimdir bunlar?
Bu dünyaya veda etmiş
insanların dahi
ardından kötü konuşabiliyorlar?
Geçenlerde bir cami çıkışında
alenen beddua eden
bir baba vardı.
Üstelik torunları da olan bir baba,
hiç mi kendisinde kusur bulmaz da
böyle uluorta,
hani haberlerde dinlerken bile
insanın kanını donduracak
böylesi kötü bir bedduayı
başka babalara yapabiliyordu?
Bu nasıl bir hastalık halidir bilemiyorum,
bunu psikiyatristler söyler ama
eğer iddialar doğru ise
tutuklu yargılanan oğlu
suçlu bulunursa ne yapacak?
Bu nasıl bir kindarlıktır
bu nasıl bir hırstır ki
beddua döner dolaşır kendisine gelir diye bile korkmuyor?
KALP ALLAH’IN NAZARGÂHI
Evladını toprağa verdiği halde
Vatan sağ olsun diyen
binlerce şehit babasının asaleti geliyor da aklıma.
Bir onlara bakın
bir de bu beddua eden babaya.
Allah kimseyi bu denli kibirli ve kötü duruma düşürmesin.
Unutmayalım ki her şeyi gören duyan bir Allah’tır ve
kalp Allah’ın nazargâhıdır.