Bir Çin deneyimi: Uber sorunu nasıl çözülür?

Levent Uluçer, Çin/PEKİN

Türkiye’ye gelip de İstanbul’da taksiye bindiğimde şoföre başat sorum “taksi plakanız kaç lira oldu?” olur. Haliyle içlerini dökerler: korsan taksiler; bir yakanının taksisi olup da aynı plaka numarasından bir diğer taksinin diğer tarafa geçemeyeceği sahtekarlığı; taksi plakası sahiplerinin kan emicilikleri; gerçekte var olan taksi sayısından daha fazla taksinin dolaşması vs, hep dinlerim. Bir keresinde bir şoför anlattı: İki gün yatak döşek hasta yatmış. Üçüncü gün iyi olmamasına rağmen mecburen ekmek parası, işe çıkmış. Taksi sahibine günlük para veriyormuş, özür dilemiş ve çalışamadığını iki günlük tahsilatı olmadığını, yani kısaca “iki gün çalışamadım. Vermesem, olur mu” demiş. Sadece taksilerin değil, Türkiye’de esas sorunu olan hiçbir şey yapmadan para kazanan sülükler yani rant yiyiciler ordusu! Taksi plakası sahibi “beni ilgilendirmez evladım” demiş kısaca. “Bu arabanın hiç bir değeri yok abi” diyor şoför ve ekliyor “bir taksi plakan olsun yeter. Sırtın ömür boyu yere gelmez.” Başka bir şoför, bazı kişilerin birkaç plakası olduğunu ve bu sülüklerin nasıl sefa içinde yaşadıklarını uzun uzun anlatmıştı. Türkiye’deki taksi sorununun esas sorunu bu sülükler ama nedense bu konu çok gündeme gelmedi. Taksicilerin kazandıkları esas para taksi plaka sahiplerince cebellezi edildiğinden ötürü; haliyle her türlü musibbeti yıllardır yaşıyoruz.

Çin’de wechat’teki gruplarından birinde gavurun teki paylaşmıştı; “İnsanlık tarafından tapınılan 5 bin kadar tanrı var... Ancak hiç dert etme, sadece senin tanrın haklı” diyor. Geçen gün Aydınlık’ta okudum, Taksi Şoförleri Derneği vs diye bir şey de varmış. Yıllardır hiçbir sorunu çözmediklerinden varlıklarından haberimiz yoktu, Uber katalizör oldu, su yüzüne çıktılar ve varlıklarını öğrenmiş olduk. 5 bin tanrının tapınıcılarının haklı olması gibi, haliyle bu dernek de kendince haklı! Ancak meydanı boş bulup sallamaları ta Çin’e kadar uzanınca “şu konuyu yazsam mı” diye naz yaparken, artık elzem oldu.

Dernek başkanının dediği şekliyle Çin’de Uber yasak falan değil. Yani onun dediği biçimiyle Uber mantığıyla çalışan taksi sistemi yasak değil, şakır şakır çalışıyorlar ama Uber yok! Aslında Uber de vardı! Hikâyesi de kısaca şöyle:

UBER: ÇİN’DE BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ!

Uber Çin pazarına ilk olarak Ağustos 2015’te girdi. Ama ondan önce Alibaba Grupta sekiz yıl çalışmış olan bir Çinli Haziran 2012’de Didi Taksiyi kurmuştu. Didi gittikçe yayılırken ama hızı azken Uber’in girmesiyle pazar hareketlendi. Nedeniyse rekabet ve bunun da fiyatlara bizler için olumlu yansımasıyla olmuştu. Bizler en çok kullanılan bu iki taksi uygulamasını cep telefonlarımıza indirmiştik ve herkes durumdan memnundu ama bir süre sonra Uber hariç! Çünkü Çin hükümeti hele ki hemen hiç yatırım yapmadan bir Batılı şirketin Çin’in parasını yemesini haklı olarak “yine” hazmedememişti -bağımsız ve güçlü devlet böyle birşey işte-. (Buradaki “yine” başka yazıların içeriğine giriyor ama kısaca şöyle açıklayayım: Batı’daki cep telefonu uygulamalarında popüler olan -hatta oralarda bile olmayan- ne varsa, Çin’de de aynısı ama Batıdaki uygulama içeriğinin bir 10 katı fazla içeriğiyle vardır. Çin’de birçok nedenden ötürü Batılı uygulamalar yasaklanır ya da kullanamazsınız.)

Çin basınında Uber ile birçok haberler çıkıyordu. Uber profesyonelce sorunları yanıtlıyordu ama ortada çözülemeyen birieyler olduğu kesindi. Nihayetinde Çin, diğer Batılı cep telefonu uygulamalarına yaptığı gibi Uber’in de internet hızını yavaşlatmaya başladı. Bu yavaşlamayı cep telefonunda ilk gördüğümde “Çin Uber’in ipini çekti. Uber de Çin’de bitmiştir” demiştim. Bir süre sonra da Uber Çin’deki en büyük rakibi olan Didi’ye satıldı. Uber Çin’de bulunduğu sürece para kazanması bir yana, 2 milyar dolar da para kaybetmişti.

ÇİN’DE YATIRIM MI YAPACAKSIN? O ZAMAN ÇİN’İ BİLECEKSİN

Uber’in para kaybetmesinin bir diğer nedeniyse size çok ilginç gelebilir: Sıradan bir Çinlinin Uber’i seçmeyip Didi’yi yeğlemesinin bir nedeniyse Didi’nin tamamen Çinli “kokması” ama Uber’in kokmamasıydı. Çinliler Uber’e alışamadılar. Didi’nin Çincede tam bir karşılığı vardı ama Uber’in yoktu. Bunu mesela Coca Cola, WallMart, Carrefour vs iyi kullandılar ve Çince adlarını Çinlilere sıcak gelecek şekilde çevirdiler. Uber bunu yapmadı ve o andan itibaren Çin’e yabancı kaldı! (Bu bilgiyi Çin’de her yaşayan yabancı bilmez. Bu gibi Çin geleneksel kültürünü bilen yabancılara Çinliler “Çin’i iyi tanıyan/kavrayan/bilen” anlamında “Zhongguo Tong” derler) İşte koca Uber kadrosuna sağlam birilerini almadı, Çin’e yabancılaştı ve sonuç; iki milyar dolar zarar! (Türk Rakısının Çin’de neden tutmadığı da başka bir konu olarak beklesin.)

Rekabetin kıyasıya yaşandığı sıralar araba sahipleri de iki cep telefonu kullanarak zaten hem Didi’yi hem de Uber’i kullanmışlar, böylece hemen hiç işsiz kalmayıp müşteri bulma şanslarını iki katına çıkartmışlardı. Uber’i satın alan Didi’nin o zaman ki pazar fiyatı 28 milyar dolar, Çin Uber’inin pazar payı ise 7 milyar dolardı. Şimdi 100 kadar yatırımcı sayısıyla Didi’nin piyasa değeri geçen yılın sonu itibarıyla 56 milyar dolar oldu.

Didi Taksi Çin’de 400’ün üzerinde kentte çalışıyor ve kullanıcı sayısı 450 milyon kişiyi geçmiş durumda. Şu ana kadar yazdıklarım sadece Didi’nin verileriydi ama Çin’de bu işi yapan başka markalar da var; onların şoförleri kravatlı, siyah ceketli vs.; saygıda kusur yok, arabalar çok temiz, suyunuz, çayınız vs hazır ve daha pahalı. Ancak Didi de kendi içinde farklı taksi uygulamaları açtı ve bunlar da iki ayrı seviyede daha pahalı taksicilik yapıyorlar.

UBER SORUNUNA MERHEM ÇİN’DEN GELSİN!

Arada bir burada normal taksiye de biniyorum. Şaşırdığım noktaysa bu normal taksicilerin gelirlerinde didi nedeniyle göreli azalma olduğunu söylemeleri. Bunun bir nedeni işte Türkiye’ye de merhem olabilecek bir şey daha yapmış olması: Didi kendi cep telefonu uygulamasının içine normal taksi seçeneğini de koydu. Tabi bu seçenekle “yine” şunu hemen anlayabiliyoruz: Çin’in kurulduğundan bu yana kurucu parti tarafından yönetilen, devasa birikime dayalı köklü devlet yönetimi anlayışı! Kısaca Çin devleti devreye girmiş ve Didi uygulamasının içine normal taksi seçeneğini de koydurmuştu! Böylece müşteri isterse uygulama içinde normal taksi de seçebiliyor. Kişilerin Didi’yi seçmeyip normal taksi seçmesinin birçok nedeni olabiliyor; o an yakın çevrede Didi olmayışı; Didi şoförleri özel araba sahipleri olduğundan yolları çok iyi bilememeleri -yavaş kullanmaları vs-, fiyat farkının çok fazla olmaması, dikkat, sıradan Çinli az para kazanan taksi şoförünü koruyor; Didi’nin özellikle geç saatlerde normal taksiye göre daha fazla ücretlendirme yapabiliyor olması; artık Didi gibi bir seçenek olduğu için “normal taksi şoförünün de kendisine her yönden bir çeki düzen vermek zorunda kalması” vs. Yani Çin’de bırak “Uber yok” demeyi, burası sınırları aştı. Konu iyice uzayacağı için girmiyorum ama Didi burada bisiklet kiralama, özel araba kiralama, Minibüs vs gibi birçok farklı alanda da işi çok büyüttü.

Zaten Çin’de olup bizde olmayan birçok parametreden ötürü bu uygulama bizde yapılabilir mi bilemem ancak şu konu bile en büyük engel değil mi; “taksi plakası sahibi” gibi manyakça bir meslek (!) sahibi olma durumu var bizde.