Bir kez daha yapay zeka (II)
Geleneksel görüşün aksine ve Marksist teoriyle çok daha uyumlu olarak, yapay zeka (AI) yatırımının devreye girmesi sabit varlıkların (Marksist terimlerle sabit sermaye) ucuzlamasına ve dolayısıyla sabit varlık maliyetlerinin emeğe oranının düşmesine değil, tam tersine (yani sermayenin organik bileşiminin yükselmesine) yol açacaktır. Bu da büyük ekonomilerde ortalama karlılık üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı anlamına gelmektedir.
Bir de küresel ısınma ve enerji kullanımı üzerindeki etkisi var. ChatGPT gibi büyük dil modelleri en çok enerji tüketen teknolojilerden bazılarıdır. Örneğin araştırmalar, Microsoft'un veri tesislerinde ChatGPT-3'ü eğiten makineleri soğutmak için yaklaşık 700 bin litre su kullanılmış olabileceğini gösteriyor. Yapay zeka modellerinin eğitimi bir Avrupa şehrinden 6 bin kat daha fazla enerji tüketiyor. Ayrıca, lityum ve kobalt gibi mineraller en çok motor sektöründeki bataryalarla ilişkilendirilse de veri merkezlerinde kullanılan bataryalar için de çok önemlidir. Çıkarma işlemi genellikle önemli miktarda su kullanımını içerir ve kirliliğe yol açarak su güvenliğini zayıflatabilir.
Bir danışmanlık şirketi olan Grid Strategies, ABD'nin elektrik talebinin önümüzdeki beş yıl içinde yüzde 4,7 oranında artacağını tahmin ederek bir yıl önceki tahminini neredeyse ikiye katladı. Elektrik Enerjisi Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışma, veri merkezlerinin 2030 yılına kadar ABD elektrik talebinin yüzde 9'unu oluşturacağını ve mevcut seviyelerin iki katından daha fazla olacağını ortaya koymuştur. Bu olasılık, AI'dan gelen enerji talebi arttıkça kömür santrallerini emekliye ayırma planlarının yavaşlamasına yol açıyor.
YAPAY ZEKANIN EN BÜYÜK VAATİ
Belki de bu yatırım ve enerji maliyetleri yeni yapay zeka gelişmeleriyle azaltılabilir. İsviçreli teknoloji firması Final Spark, silikon çipler yerine insan beyni organoidlerinin (organların laboratuvarda yetiştirilen minyatür versiyonları) hesaplama görevlerini yerine getirdiği dünyanın ilk biyoişlem platformu olan Neuroplatform'u başlattı. Bu türünün ilk tesisi, şirketin silikon muadillerine göre bir milyon kat daha az güç kullandığını iddia ettiği 16 beyin organoidinin işlem gücünü barındırıyor. Bu bir anlamda korkutucu bir gelişme: İnsan beyinleri! Ama neyse ki uygulamadan çok uzakta. On yıllarca olmasa bile yıllarca dayanabilen silikon çiplerin aksine 'organoidler' 'ölmeden' önce sadece 100 gün dayanıyor.
Goldman Sachs (GS) ekonomistlerinin aksine, yapay zeka gelişiminin ön saflarında yer alanlar bunun etkileri konusunda çok daha az iyimser. Google'ın AI Araştırma Bölümü Başkanı Demis Hassabis şöyle diyor: “AI'nın en büyük vaadi sadece bir vaat. İki temel sorun hala çözülmedi. Bunlardan biri, geçmiş veriler üzerinde eğitilen yapay zeka modellerinin, içine düştükleri yeni durumu anlamalarını ve uygun şekilde yanıt vermelerini sağlamaktır.” AI'nun ‘karmaşık ve dinamik dünyamızı tıpkı bizim yaptığımız gibi anlayabilmesi ve yanıt verebilmesi’ gerekiyor.
AKIL YÜRÜTME DEĞİL BİRİKMİŞ BİLGİ
Peki AI bunu yapabilir mi? AI ile ilgili bir önceki yazımda, yapay zekanın insan zekasının yerini
alamayacağını savunmuştum. Facebook ve Instagram'ın sahibi olan sosyal medya devi Meta'nın baş yapay zeka bilimcisi Yann LeCun da aynı fikirde. LLM'lerin (ChatGPT gibi yeni genelleştirilmiş zeka dil öğrenme modelleri) “çok sınırlı bir mantık anlayışına sahip olduklarını, fiziksel dünyayı anlamadıklarını, kalıcı hafızaya sahip olamadıklarını, terimin herhangi bir makul tanımında akıl yürütemediklerini ve hiyerarşik olarak plan yapamadıklarını” söyledi.
LLM'ler, yapay zekanın insanlar gibi organik olarak bir sonuca varmasından ziyade, yalnızca insan mühendisler onu bu bilgi üzerinde eğitmek için müdahale ettiğinde öğrenen modellerdir. “Çoğu insana kesinlikle akıl yürütme gibi görünüyor ama çoğunlukla çok sayıda eğitim verisinden elde edilen birikmiş bilgiyi kullanıyor.” Tulane Üniversitesinde bilgisayar bilimleri doçenti olan Aron Culotta ise konuyu başka bir şekilde ifade ediyor: “Sağduyu uzun zamandır yapay zekanın baş belasıydı. Modellere nedenselliği öğretmek zor, bu da onları beklenmedik hatalara açık bırakıyor.”
Noam Chomsky, AI'nın insan zekasına göre sınırlarını özetledi: "İnsan zihni, ChatGPT ve benzerleri gibi yüzlerce terabaytlık veriyi tıka basa dolduran ve bilimsel bir soruya en olası yanıtı tahmin eden, kalıp eşleştiren hantal bir istatistiksel motor değildir. Aksine, insan zihni az miktarda bilgi ile çalışan şaşırtıcı derecede verimli ve hatta zarif bir sistemdir; veri noktaları arasında kaba korelasyonlar çıkarmaya değil, açıklamalar yaratmaya çalışır. Buna yapay zeka demeyi bırakalım ve 'intihal yazılımı' diyelim çünkü hiçbir şey yaratmıyor, sanatçıların mevcut eserlerini kopyalıyor, telif hakkı yasalarından kaçacak kadar değiştiriyor."
BÜYÜK ŞİRKETLER YERİNE İNSANLIK İÇİN
Bu da beni Altman sendromu olarak adlandırabileceğim şeye getiriyor. Kapitalizm altında yapay zeka, insan bilgisini genişletmeyi ve insanlığı zahmetten kurtarmayı amaçlayan bir yenilik değildir. Sam Altman gibi kapitalist yenilikçiler için bu, kâr elde etmeye yönelik bir yeniliktir.
OpenAI'nın kurucusu Sam Altman geçen yıl şirketinin kontrolünden alındı çünkü diğer yönetim kurulu üyeleri onun OpenAI'yı büyük şirketler tarafından desteklenen büyük bir para kazanma operasyonuna dönüştürmek istediğini düşünürken (Microsoft şu anki finansal destekçidir), yönetim kurulunun geri kalanı OpenAI'yı gizlilik, denetim ve kontrol konusunda uygun güvencelerle yapay zekanın faydalarını herkese yaymayı amaçlayan kar amacı gütmeyen bir operasyon olarak görmeye devam etti.
Altman, şirketin dışarıdan yatırım çekmesini ve hizmetlerini ticarileştirmesini sağlayan 'kâr amaçlı' bir iş kolu geliştirmişti. Microsoft ve diğer yatırımcıların yönetim kurulunun geri kalanına el koymasıyla Altman kısa süre içinde kontrolü yeniden ele geçirdi. OpenAI artık açık değil.
Makineler potansiyel ve niteliksel değişimleri düşünemez. Yeni bilgi, mevcut bilginin genişletilmesinden (makineler) değil, bu tür dönüşümlerden (insan) gelir. Yalnızca insan zekası sosyaldir ve insanlık ile doğa için daha iyi bir yaşama yol açan değişim potansiyelini, özellikle de sosyal değişimi görebilir. AI'yı kar elde etmek, işleri ve insanların geçim kaynaklarını azaltmak için geliştirmek yerine, ortak mülkiyet ve planlama altında AI herkes için insan emeğinin saatlerini azaltabilir ve insanları sadece insan zekasının sağlayabileceği yaratıcı işlere konsantre olmak için zahmetten kurtarabilir.