Bir siyasi yanlışın muhteşem sonu
Siyasi partiler için ilçe düzeyinde örgütlenme çok önemlidir. İlçe örgütleri kılcal damarlar gibi partinin beslenmesi, büyümesi, gelişmesi için yaşamsal önemdedir. Eğer ilçe örgütlenmesi, partinin ilkelerini, örgütlü olduğu ilçenin seçmenine taşıyabiliyor, seçmeni parti çatısı altına çekebiliyor ve seçmende partinin sosyoekonomik ilkeleriyle heyecan yaratabiliyorsa o parti iktidarın ciddi adayıdır. Bunlar yapılamıyor ve ilçe örgütü lâf olsun diye varlığını biçimsel olarak sürdürüyorsa o partinin geleceği karanlık, iktidar olma şansı yok, varlığı ile yokluğu fark etmeyecek demektir. Siyasetin temel ilkesi, siyaset yapacak kişinin kendisine, “Ben partim için ne yapabilirim” diye sorması olmalıdır ve o kişi asla “Partim benim için ne yapabilir” dememelidir. İlçe örgütlenmelerinde bu husus çok önemlidir ve o düzeyde siyaseti partisini yüceltmek için yapanlar, demokrasi için de parti için de son derece değerlidir.
BELEDİYELERİN GÖLGESİNDE SİYASET YAPILMAMALISiyasal iktidar, ister yerel ister ülke genelinde olsun toplum yararına kullanıldığında güzeldir. Siyasetin temel amacı da bu olmalıdır. Ama iktidar, ama güç sahibi olmak kişiyi, siyasi partiyi bozabilir de. Ülkemizde bu bozulmanın örneklerini üzülerek gözlemek olasıdır. Yerel yönetimler, özellikle belediyelerde bu bozulma kolaydır. Belediye başkanı olan kişi gücünü kişisel zenginlik amaçlı kullanırsa, örneğin; müteahhitlere inşaat ruhsatını kişisel hesabına dolaylı olarak aktarılacak 250.000 dolar karşılığı verirse, kaldırım yapımını gizli ortağı olduğu şirkete yaptırırsa, kiralık araç filosunu yandaş bir şirketten sağlarsa o kişi, kısa zamanda hızla zenginleşmesinin karşılığında, hem partisine, hem demokrasiye, hem topluma çok büyük zarar verir. Kötü emellerini saklayabilmek için seçildiği siyasi partinin ilçe başkanına yapmadığı iş karşılığı aylık 15.000 lira ve altına belediyenin kiralık araba filosundan bir araba vererek ilçe örgütünün belediyeye karşı bir söylem ve eylem içinde olmamasını sağlayabilir. Bu yapılanlar açıkca bir inanç hırsızlığıdır. İlçe örgütleri bir yandan seçmeni partisinin ilkeleri doğrultusunda aydınlatacak, partili üyelerle sık sık örgüt toplantıları yaparak onların partiye bağlılığını güçlendirecek, parti içi demokrasiyi sağlayarak üyelerin heyecanını ayakta tutacak, diğer yandan eğer o ilçede partisi belediye seçimlerini kazanmışsa belediye çalışmalarını denetleyecek, bu çalışmaların parti ilkelerine uygunluğundan kendini sorumlu tutacaktır.
CHP KONGRELERİNDE HEYECAN VE UMUT YOKGeçen pazar CHP Beşiktaş ilçesinin kongresine delege olarak katıldım ve müthiş üzüldüm. 1973 yılında CHP iktidarını yaşamış bir milletvekili olarak gördüklerime çok şaşırdım ve CHP adına utandım. Kongre bir cenaze evine benziyordu. Delegelerde siyasi heyecanın zerresi yoktu. Üstüne üstlük “Beşiktaş Belediyesi yapılmaması gereken yanlışların hepsini yaptı” söylentisi, mevcut ilçe başkanının desteklenmesi için delegelere para dağıtıldığı fısltısı benim CHP’den yana beslediğim umutların tümünü yıktı. Genel Merkez’den gelen parti büyükleri (!) delegenin salonu ıskalayıp dışarıda çay-kahve içmesini eleştirdiler, bir anlam veremediler ama bu heyecan ve ilgi yokluğunun kendi hatalarından, yanlışlarından kaynaklandığını asla anlayamadılar. Delegelerin inancını ve umudunu yitirmemiş olanları, kongrenin üzerine serilen korku perdesine rağmen kalkıp yüreklice yapılan yanlışları anlattılar. Kongre delegeleri arasında bir tek işçinin bir tek sendikacının olmamasının acı gerçeğini yiğitçe anlattılar. İlçenin ne parti üyelerine, ne de halka dönük hiçbir çalışmasının olmadığının altını çizdiler ama buna rağmen parti üyesi bile olduğu şüpheli, para karşılığı geldiği çok belli olan bazı gençlerin mevcut ilçe başkanını “devrimci” nitelemesi ile slogan yağmuruna tutması, gençlik adına düşündürücüydü.
İNANÇ PARANIN GÜCÜNÜ YENDİOylama demokrasi adına, parti adına çok umut verici bir sonucu ortaya koydu ve Belediye Başkanının açıktan desteklediği İlçe Başkanı seçimi kaybetti ve muhalefetin adayı seçimi kazandı. Bu gelişme bir siyasi partinin yerelde ve genelde yapacağı yanlışların, önünde sonunda, mutlaka cezalandırılacağını, inancın parayı mutlaka yenebileceğini kanıtlaması açısından çok önemliydi. Beşiktaş’ta yapılan siyasi yanlışın bir Osmanlı tokadıyla cezalandırılması umarım CHP’nin il ve ilçe kongrelerine, kurultayına ve diğer partilere ders olur.