Bir tek onlar teslim olmadı!
Akademisyenler teslim oldu. Büyükelçiler teslim oldu. Konsoloslar, başkonsoloslar, ataşeler teslim oldu.Müsteşarlar, genel müdürler, daire başkanları teslim oldu.Anlı şanlı gazeteler, televizyonlar teslim oldu.Radyolar, internet siteleri, ajanslar teslim oldu.Koskoca işadamları teslim oldu.Bankalar, holdingler, Şahenkler, Cinerler, Demirörenler, onlar, bunlar teslim oldu!Tüccarlar, sanayiciler, müteahhitler teslim oldu.Odalar, borsalar teslim oldu.İSO, İTO, ATO, ASO, EBSO, TOBB, TESK, TÜSİAD, MÜSİAD, ASKON teslim oldu.DİSK, Türk-İş, HAK-İŞ, TİSK teslim oldu.Sendikaların yarısından fazlası...Derneklerin tamamına yakını teslim oldu.Bine yakın köşe yazarından 950’si teslim oldu!Valiler teslim oldu.Kaymakamlar, muhtarlar teslim oldu.Maliyeciler, defterdarlar teslim oldu.Tapu müdürleri, tarım müdürleri, milli eğitim müdürleri teslim oldu.Söylemesi ayıp ama ordu teslim oldu; teslim olmayan komutanlar davalar yoluyla sistem dışına atıldı.Din adamları teslim oldu.Polis, müfettiş, istihbarat teslim oldu.Eli silahlı mafya teslim oldu.Tribünler teslim oldu.Futbolcular, basketçiler, atletler teslim oldu.Devlet Denetleme Kurulu teslim oldu.Sayıştay, Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi teslim oldu.Alçak yargı, yüksek yargı teslim oldu.Hakimler, kalemler, savcılar teslim oldu.Herkes sus pus, herkes lâl, herkes kör, herkes sağır oldu!Bir tek onlar susmadı.Bir tek onlar “Gelen ağam, giden paşam” demedi.Bir tek onlar kendi geleceklerini düşünmeden mazlumun yanında yer alıp zalime meydan okudu.Bir tek onlar dik durdu.Onları yetiştiren profesörler, doçentler bile sustu ama... Onlar susmadı.Bir tek onlar savaştı ve savaşıyor...***Bu ülkede iyi ki 90 bine yakın avukat var.İyi ki bu avukatların bağlı olduğu 79 baro var...İyi ki bu 79 baronun çatı örgütü, Barolar Birliği var.Pazartesi günü “Adli Yıl”ı sözüm ona açıp geleneklere aykırı bir şekilde Barolar Birliği Başkanı’nı davet etmeyen ve söz hakkı vermeyen Yargıtay Başkanı’na inat, dün kendi adli yıllarını Anıtkabir’de açtılar.Aslanlı Yol’da buluştular ve halkla kol kola girip Atatürk’ün huzuruna çıktılar!***Günün birinde bu karanlıktan kurtulacaksak, onların adı kahramanlar listesinin en üstünde yer alacak.Yeni adli yıl hepsine hukuk zaferleri getirsin.Barış getirsin, huzur getirsin...
FİKİRSİZ FİKRİ!İktidarın kalemşörlerinden ve ağzı köpüklü savunucularından köşe yazarı Fikri Akyüz, daha birkaç ay önce “Siyaseti kesinlikle düşünmüyorum” demiş... Hatta 22 Şubat 2015’te attığı tweette, “Bana ‘gerizekalı’ deyin ama ‘Ak Parti’ye yalakalık yapıyor’ demeyin. Aday adayı falan değilim” demiş... Önceki gün ise tüm bu laflarını yutup AKP’den İstanbul 2. Bölge aday adaylığı için başvuruda bulunmuş...Ben sana asla “gerizekalı” demem Fikri... Çünkü zekanın geri olması, insanın suçu değildir.Sen ve senin gibiler ise “insana karşı suçlu”sunuz...Hadi; şimdi git, batan geminin mallarından biraz da sen nasiplen!
GÜNÜN SORUSUTRT, kurum bünyesindeki korolara stajyer sanatçı almak için sınav açmış. Bu sınavlara tam altı bin kişi başvurmuş. Tesadüfe bakın ki; kazananların çok büyük bir bölümü, seçici kurul üyelerinin çocukları ve akrabalarıymış... Sorum o seçici kurul üyelerine:İnsaf, vicdan gibi sözcükler sizin için bir şey ifade ediyor mu?
SÖZ SİZDE... (156+117)Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası, Antalya’dan yazan Güzide Kamacı isimli okurumuzda... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin...***“Abdullah Bey...Ben de tıpkı muhterem zevceniz gibi organik tarıma meraklıyım. Ondan farkım, bu konuda birazcık (!) mürekkep yalamış olmam. Ziraat mühendisiyim. Yüksek lisansımı da organik ürünler üzerine yapıyorum. Antalya’da bir şirketim var. Seralara hizmet veriyorum, tohum satıyorum. Hesap ettim; iki yılda toplam 350 bin lira kazanmışım. Bunun yarısına yakınını devlete stopaj, gelir vergisi, KDV, harç vs. olarak ödemişim. Yaşım henüz 27 ve ödediğim vergilere bakın! Sakın yanlış anlamayın; çok mutluyum ben... Keşke daha çok ödeyebilsem! Üstelik devletime bir kuruş borcum yok. Gırtlağımdan tek haram lokma geçmedi. İstediğiniz zaman bunları kanıtlayabilirim. Ya siz? Siz de devlete borcunuz olmadığını kanıtlayabilir misiniz? Huber’deki masrafları ödediğinize dair belgeleri gösterebilir misiniz?Sanmıyorum. Eğer bunu yapabilecek olsaydınız; aylardır zaten gösterirdiniz... Evet ben cumhurbaşkanı olmadım ve olamayacağım... Ama ne mutlu bana ki iyi bir ‘cumhur’um.”
GÜNÜN İSYANISon cuma namazında birçok camide, seçim hükümetine methiyeler düzen hutbeler okunmuş ve bu hükümete destek verilmesi istenmiş... İsyanım bu hutbeleri hazırlayan müftülere:Camilere Recep Bey’in dev bir posterini ve AKP bayraklarını asmayı da düşünüyor musunuz?