Bir TV dizisinden öte: Vatanım Sensin

Önce şunda anlaşalım; evimize giren TV’lerin giderek yaşamımızda daha çok yer kaplaması, çağın gereğidir; Büyük çoğunluk itibarıyla haberleri oradan izliyor, dizileri çoğumuz seyrediyor, maçların heyecanını ekranda yaşıyoruz.

Filmleri, salonlara gitme zahmetine katlanmadan evimizdeki TV’den izliyoruz.

Bunlara son zamanlarda akıllı telefonlarla birlikte yeni bir alan daha eklendi. Yani, TV dizilerinin kapsam alanı genişledi.

Diziler, gazetelerin eskiden tefrika dedikleri şey....Bir masal adeta....Anlatıp anlatıp bir yerde kesiyorlar; sonra, kısa bir hatırlatma yapıp bıraktıkları yerden devam ediyorlar. TV seyircisinin çok ilgisini çekiyor. Hele Türk seyircisinin...

VATANIM DİZİSİ

Brezilya dizileri ile başlayan, şimdilerde yerli dizilerle devam eden aşk dizileri bir yana koyarsak, “Vatanım Sensin” şimdiye kadar ülkemizdeki TV’lerde izlenen diziler arasında en önde gelen dizi midir? Popüler kültürümüzde özel yeri olan, diziler şeklinde defalarca gösterime giren Hababam Sınıfı’nı, Aşk-ı Memnu’yu, ididalı Yorgun Savaşçı’yı, çokça izlenen Süper Baba’yı, İkinci Bahar’ı, Perihan Abla’yı, Fatmagül’ün Suçu Ne vb. dikkate alarak bir değerlendirme yapmaya çalışırsak Vatanım Sensin’e benzer bir dizi göstermek mümkün müdür?

Vatanım Sensin, öteki popüler dizilere benzemeyen bir yapım. Küresel kültürün insanları siyasetten, tarih bilincinden, köklerinden vb. uzaklaştırdığı koşullarda vatanlarını, tarihlerini, insanlıklarını hatırlatan bir yapım. Bir ders kitabı adeta.

UZATILDI

Önce eleştirilerden başlayalım: Geçen yıl gösterime giren dizi bu yıl yeniden gösterime girince, tepkiler aldı. Tekrarlar, tepkisi çekti. Ancak zaman içinde, gösterilenlerin geçmiş yılın tekrarı olmadığı, yeni eklenen parçaların öyküye yeni bir boyut getirdiği görüldü.

Yapımcılar dizinin gördüğü ilgiyi doğru değerlendirerek, Milli Mücadelenin ekrana az taşınan iç boyutunu, Kuvvacılara karşı çıkan, direnen gerici padişahçı güçleri, yerel çeteleri vb. ekrana taşıdılar. İyi de yaptılar.

Dizi, kimi bölümleri ile fazla abartılı, çoğu bölümleri ile fazla duygusal....

Evet, öyle. Bu kusurları onu bir başyapıt olmaktan uzaklaştırıyor... Ama, bir de gerçekler var...

VATANIM SENSİN’İN İÇERİĞİ

Okullarda Atatürk İlke ve İnkılapları derslerinin üzerine şal örtüldüğü, o derslerin ancak internet üzerinden yapılmaya itildiği koşularda Vatanım Sensin dizisi milyonlarca seyirci için büyük bir boşluğu doldurdu, tatlı tatlı anlatılan Cumhuriyet Tarihi dersine döndü.

Topraklarından, anayurdundan, evinden barkından kopartılan, İzmir’in bir köşesinde Anadolu’ya tutunmaya çalışan Balkan kökenli bir ailenin işgal koşullarında çektiği acıları ve hayatta kalabilmek için canla başla direnişini anlatıyor dizi. Aile İzmir’de kendine bir hayat kurmaya çalışırken, ailenin iyi Yunanca bilen babası, işgal ordusu içinde gizlenerek Kuvayı Milliye için çalışmaya başlıyor. Aile mensupları gerçek niyetini bilmedikleri babaya çoğu kez tepki duyuyorlar, babanın işi o koşularda daha da zorlaşıyor.

Kuvayı Milliye tarihi, İzmir merkezli bir anlatımla ve İşgal ordusu içinde faaliyet yürüten bir vatanseverin etrafında izleyiciye sunuluyor.

Ayrıntıları merak edenler, diziyi bulup izlemeliler.

Ekrandan taşan vatan sevgisi; Kuvayı Milliye ruhu

Sonunda TV dizileri ile unutturulan vatan sevgisinin ne kadar önemli olduğunu yine bir TV dizisinin hatırlatması da hoş bir sürpriz oldu.

Vatanım Sensin’in hepimize hatırlattığı bir başka değer halk sevgisi oldu. Bu toprakların esas sahibinin halk olduğunu, vatan söz konusu olunca kendi köşesinde yaşayan, kendi mecrasında akan insanların aynı duygularla bir araya gelerek sel olduğunu, engelleri aştığını anımsattı.

TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU VARMIŞ, ORDU ÖNEMLİYMİŞ

Vatanım Sensin vatan sevgisinin şoven bir milliyetçilik olmadığını, haklı bir davanın başka insanların da desteğini en azından sempatisini kazanabileceğini hatırlattı bizlere. Yunan komünistlerinin milli mücadeleye katkılar sunduğunu kimi tarih kitapları yazmıştı ama bu gerçekleri ekrana Vatanım Sensin taşıdı.

Dahası, bir Türk kızının kimliğini yitirmeden başka bir milletten bir insanı seveceğini, bu süreçte onu dönüştürebileceğini, bu ilişkinin de sağlıklı olabileceğini gösterdi.

Vatanım Sensin, bir başka yanlışı daha düzeltti. Son yıllarda özellikle Ergenekon tertibi ile, gerici karalamalarla rencide edilen TSK mensuplarının milletin özgürlüğe kavuşmasında oynadıkları rolü hatırlattı. İyi yetişmiş subayların, her türlü baskıya göğüs gererek, ateş hattında düşmanın içinde ne büyük bir cesaret ve vatan sevgisi le görev yaptıklarını hatırlattı. Kendisi düşman işgali altında yaşayan, kulağını M. Kemal Paşa’dan gelen emirlere sonuna kadar açık tutan insanların özverilerini, kararlılıklarını ekrana taşıdı.

Ve nihayet milli mücadele ruhunu başta Halit Ergenç olmak üzere canlandıran oyuncu kadrosunun başarıları Vatanım Sensin’i TV tarihimizin unutulmazları arasına soktu.

TAKLİTLER ASILLARIN YERİNİ ALAMAZ

Vatanım Sensin’in başarısının büyük kanıtı, Kuvvacılardan çok haz etmeyen güçlerin başka tarihsel simaları ekrana taşıyarak rakip prodüksiyonlar yaratma çabalarıdır. Ancak bunların Vatanım Sensin’le boy ölçüşemeyecekleri ortaya çıktı. Taklitler asıllarının yerini alamaz.

Vatanım Sensin hem bir dizidir hem de tarihimizin bir kesitidir.

Vatanım Sensin’in eleştirilecek yanları, eksikleri kusurları kuşkusuz var. Yukarda belirtildi.

Keşke o hatalar da olmasaydı. Ama bunlar ikincil kalıyor.

Vatanım Sensin, Kuvvacıları ekran üzerinden bilincimize taşıdı.

Bu kadarı bile önemlidir.