Biraz da vatandaşı dinleyin

Sevgili dinleyenler, iktidar mücadelesi kaset savaşlarına dayanmış bulunuyor.

Devlet devlet olmaktan çıktı, Unkapanı Plakçılar Çarşısı'nın 20 sene önceki haline döndü.

İbrahim Tatlıses bile en parlak günlerinde bu kadar seri kaset çıkarmamıştır!

Meğer iki taraf da birbirini epey dinlemiş. "İşe yarayacak" tek muhabbeti kaçırmamışlar.

"Sakla samanı, gelir zamanı" kafasıyla yapılmış dinlemeler şimdi havalarda uçuşuyor.

Biz vatandaşlara da, olan biteni sessizce izlemek kalıyor; en kolayı mıdır yoksa en zoru mu bilinmez.

Sessiziz; çünkü ne söylesek kulak vermeyecekler. Onlar sadece birbirini dinlemekle meşgul.

En son Gezi Parkı'nda sesimizi çıkaralım dedik, onu da aralarındaki kavgaya çevirdiler.

İki laf edelim derken kendimizi parkta tepişen fillerin ezdiği çimen vaziyetinde bulduk.

Kendini süper ifade eden bir millet sayılmazdık zaten. Şimdi tam dut yemiş bülbüle döndük.

Ağzı laf yapanlarımızı da susturdular. Korkutarak, kovarak ya da direkt öldürerek.

Medyayı penguenle doldurdular ki, onların gürültüsünde lafımız iyice kaynasın.

İnternette konuşalım diyoruz, şak! Oraya da geliveriyor yasaklar hemen.

Dinlemeye bu kadar meraklı iktidar sahipleri, vatandaşı dinlemiyor nedense.

Oysa sesimizi bir duyurabilsek, var bizim de söyleyeceğimiz şeyler çok şükür.

Mesela "Ey Cemaat!" diyeceğiz. "Senin bu yaptığının fakire-fukaraya ne faydası var? Bu işlere harcadığın zamanı ve enerjiyi sosyal adalet yolunda harcasana!"

"Ey iktidar!" diyeceğiz. "Çalıp çırpanları ne yapacaksın, önce onu söyle. Siyaseti ondan sonra konuşuruz!"

"Ey muhalefet!" diyeceğiz. "Seçim kapıya dayandı senden yine hâlâ tek bir somut proje duyamadık, ne iş?"

Kendimiz söylüyoruz kendimiz dinliyoruz bunları. Hiç duydukları yok.

"Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerden" falan diyoruz ama aslında kendi kendine konuşan deliler gibiyiz.

Bir umut dinleme cihazı arıyoruz etrafta. Hani belki biri koymuştur, kazara sesimizi duyarlar.

Telefonda eş-dostla konuşurken arada memur arkadaşlara selam ediyoruz, dinleyen vardır inşallah.

Ama heyhat! O kadar kaptırmışlar ki birbirlerini dinlemeye, bizi dinledikleri yok.

AKUT'çuların deprem enkazına bağırdığı gibi bağırmak istiyor insan. "Sesimi duyan var mı?"

Devletin hali de enkaz sayılır şu günlerde. Bari başımızı uzatıp bağıralım. "Sesimizi duyan var mı?"