Birleştirici ruhla parçalamak
5 Şubat 2016 Cuma günü, Mardin’de “Kardeşlik Buluşmaları” adlı bir toplantı yapıldı. Konuşmacı, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu idi. Bir saat onbir dakika konuştu. TV haberlerine, konuşmasının son 25 dakikası konu oldu. Bu sürede “10 Ayaklı Eylem Planı” açıkladı.
TV’ler, TC Başbakanı Davutoğlu’nun konuşmasındaki ilk 46 dakikayı pek habere değer görmediler. Oysa asıl eylem planı ve “flaş... flaş... flaş... son dakika!” haberi bu bölümdeydi.
***
Dedi ki:
“Bu devlet herhangi bir etnik kimlik üzerine değil, birleştirici millet ideali üzerine kuruldu. ... Birleştirici ruh yükselirken.. parçalayıcı ruh tekrar harekete geçti... Tek parti ideolojisiyle birleştirici ruhun bütün köklerine savaş açan, İslam medeniyetinin bütün değerlerine savaş açan, kadim medeniyetimizin bütün birikimlerine, Sultan Alpaslan’dan taa 1920 (1916) Kut’ül Amare’ye kadar uzanan Anadolu, Mezopotamya, Balkanlar, Kafkasya birlikteliğine karşı, tek parti ideolojisi bütün bunlara savaş açarak bütün o ruhun merkezinde bulunan inancımıza, irfanımıza, hikmetimize savaş açtı. ...”
TC Başbakanı “tek parti ideolojisi” sözüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinden söz ediyordu. Buna “tekrar harekete geçen parçalayıcı ruh” diyordu. Başka ve daha önceden ortaya çıkan “parçalayıcı ruh”lar da vardı. Bunları konuşmasında bir bir sıraladı.
“Parçalayıcı ruh”lardan ilkinin Haçlı Ruhu, ikincisinin Moğol Ruhu, üçüncüsünün ise Sömürgeci Ruh olduğunu söyledi. TC Başbakanı, Türk Devrimi’yle “egemenlik Türk Milletine aittir” diyen Cumhuriyet’i, tarihimizin bu üç yıkım aktörüne eş tuttu.
***
TC Başbakanı şunları da söyledi:
“Tek tip ulusçu anlayış hangi formda ve hangi millette tecelli ederse etsin aynı sonuçları doğurur. Türkiye’de tek parti anlayışı ve o dönemde geliştirilen ideolojik çerçeve, nasıl baskıcı bir çerçeve oluşturmuşsa, aynı baskıcı çerçeveyi Baas ideolojisi şeklinde Suriye’de Irak’ta gördük. Türk ulusçuluğu Arap ulusçuluğuyla aynı, etnik parçalayıcılığıyla aynı kaderi yaşadı. Parçalayan, bölen ulusçuluk...”
Sonra PKK’nın Kürtçülüğünün de, aynı, şu önceki Türk ulusçuluğu gibi olduğunu sözlerine ekledi.
***
TC Başbakanı Haçlı, Moğol, Sömürgeci ve Türk Milleti diye sıraladığı parçalayıcı ruha karşı “yeni bir ruh” çağırdıklarını ilan etti, yeni bir Birleştirici Ruh.
“Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus-devlet değildir. .. bütün bu birleştirici ruhun, Milleti İbrahimin, Sultan Alpaslan’ın, Selahaddin Eyyubi’nin ve Orta Doğunun bütün birleştirici ruhunun yanında Hint Müslümanlarının, Afrika Müslümanlarının, Orta Asya Müslümanlarının yaptığı dualar üstünde yükseldi. Bu devlet, herhangi bir etnik kimlik üzerine değil, birleştirici bir millet ideali üzerine kuruldu.” TC Başbakanı, şimdiki yeni birleştirici ruhun Alpaslan’ın, Kudüs’e yürüyen Eyyubi’nin, Mardin’den Kudüs’e giden Artukbey’in çocuklarının, Osmanlı evlatlarının, 1920 Birinci Meclis üyelerinin ruhu olduğunu da bir bir sayarak vurguladı.
***
5 Şubat 2016 günü TC Başbakanı, Türk Milleti’nin egemenlik hak ve yetkisini kullanmasını Haçlı, Moğol, sömürgeci emperyalizmin topraklarımızı işgal etmeleriyle eş tuttu. Son 13 yıldan beri, Türk Milleti’nin egemenliğine son vermek için çalıştıklarını söyledi. Türkiye’nin temellerine hendek kazdıklarını ilan etti.
O gün TC Başbakanı, yıllardır pekçok kez “büyük Türk Milleti önünde...” ettiği namus ve şeref yeminini bozduğunu ilan etti.
5 Şubat 2016 günü, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu bu sözleriyle kendisini koltuktan düşürdü. TC Başbakanlık koltuğu artık boştur.
“Birleştirici ruh”, Yeni Anayasacıların ruhu. Türkiye’nin temellerine hendek kazıyor. Türkiye, işte bu birleştirici ruhla parçalanıyor.