Biz Che’yi çok sevmiştik!

“Dünya onu ‘Che’ olarak tanıdı. Oysa bu bir isim bile değil, Kübalı yoldaşlarının ona takılmak için kullandıkları bir seslenişti. Zira ErnestoGuevara, La Plata çevresinde doğan tüm Arjantinliler gibi ‘dost’ anlamına gelen ‘che’ seslenişini sık sık kullanırdı.” (Özgür Uyanık, Bilim ve Ütopya, Ekim 2016)

Dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman 2016 yılında Che Guevara için “katil ve eşkıya” diyor, Che’yi “infazlar yaptığı bir katil kişilik” diye tanımlıyordu. AKP’nin dünyasında Che Guevara böyle biridir.

Küba'nın Ankara Büyükelçisi AlbertoGonzalesCasals, bu açıklamayı Küba devrimi ve Latin Amerika sembolüne saygısızlık olarak değerlendiriyor, “Küba’nın en büyük düşmanları bile böyle bir ifade kullanmadı” diyordu.

51 yıl önce öldürüldü. Che Guevara, sadece Küba’nın ve sadece Latin Amerika’nın değil, dünya sosyalist hareketinin devrimci tarihi mirasının dabir parçasıdır. ‘68’ kuşağını Mao Zedung ile birlikte belki de en çok etkileyen devrimci önderlerden biridir.

'ATATÜRK’ÜN KİTAPLARINI OKURDU'

Büyükelçi Casals, Kahraman’ın ‘katil' ve ‘eşkıya' olarak bahsettiği Che Guevara iç in “Atatürk'ün kitaplarını okuyordu" demişti. Che Guevara'nın oğlu CamiloGuevara da, “Sonuçta tarih boyunca savaş verenler, birtakım insanlar tarafından karalanmıştır. Buna Atatürk de dahil" diye konuşuyordu. Che’nin fotoğraf sanatçısı oğlu Camilo, babasının Nazım Hikmet’in şiirlerini de bildiğini söylüyordu.

Küba Devrimi'nin unutulmaz liderlerinden Ernesto Che Guevara,bundan 51 yıl önce 9 Ekim 1967 günü Bolivya’da yakalandıktan sonra silahla vurularak idam edildi.

Doktor, devrimci ve gerilla Che’nin, Küba Devrimi’nin en önemli sembollerinden biri haline geldikten sonra, Küba’daki siyasi görevlerini bırakarak Bolivya’daki devrime destek vermek için bu ülkeye geçmesi ve 1967 yılında Bolivya hükümet güçlerince yakalanarak öldürülmesi bugün bazılarına anlamsız, yanlış gelebilir. Fakat Che’yi, Amerikan emperyalizmine karşı unutulmayacak sembolik bir figür haline getiren de bu tutumdur.

68’İN IŞIĞI OLARAK HALA YAŞIYOR!

FrankfurterAllgemeineZeitung'un Güney Amerika muhabiri MatthiasRüb, Che'nin biyografisini kaleme alanı bir kitap yazdı. Rüb,siyasi şahsiyet olarak Che’nin çoktan toprağa verildiğini ancak devrim lideri, popüler kültür ikonu ve 1968’lerin öğrenci hareketinin ışığı olarak hala yaşadığını söylüyor.

Rüb, "Che günümüzde zamanı geçmiş biri gibi görünüyor olsa da Amerikan karşıtı bir sembolik figür olarak hiçbir zaman zayıflamadı" diyor. Che,Trump döneminde yeniden canlanacak mı? Rüb’e göre bu mümkün. Rüb, “ABD Başkanı Donald Trump Amerikan karşıtlığının yeniden canlanması için herşeyi yapıyor, Che de böylece yeniden doğabilir” diyor.

Hadi, yazımızı Metin Demirtaş’ın unutulmaz “Che Guevara” şiiri ile bitirelim.

CHE GUEVERA

Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera

Bakma şimdi durgunsa, bir şahan gibi duruyorsa

Yorgundur, savaşlar görmüştür, çeteciler barındırmıştır

Yani satılmış değillerdir hiç tüfek patlamıyorsa

Alaçamın, mor meşenin ardına silah çatıp yatmağa

Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera

Bizim de halkımız vardır Che Guevera

Unutulmuş uzak tarlalar yalazında

Sazıyla, türküleriyle kardeşliğe vurgun

Bütün ulusların halkları gibi

Ve yalnız büyük fırtınalarla kımıldayan

Bizim de halkımız vardır Che Guevera

Bizim de ozanlarımız vardır Che Guevera

Sağ çıkmış güneşsiz taş odalardan

Yüreğiyle barışa, sevgiye yönelmiş

Çelik öfke bir yanı, bir yanı uysal mavi

Eğilmeden dimdik geçmiş demir kapılardan

Bizim de yiğit insanlarımız vardır Che Guevera

Bizim de delikanlılarımız vardır Che Guevera

Yokluklardan biyol kopup gelmiş

Üç zeytin, az ekmek üniversitelerde

Su gibi kızlar çarpar önce, alkol vurur

Öfkeli dolanırlar caddelerde

Ve başkaldırırlar akılları suya erende

Çünkü Vietnam hepimizin Vietnam'ı

Kongo hepimizin Kongo'su

Bir kere özsu yürümüştür dallara

Patlayacaktır ağır sancılarla karanlıklar

Varmak için o güzel yarınlara

Bizim de dağlarımız vardır Che Guevera.