Bosna Hersek basını FETÖ örgütlenmesini yazdı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi, tüm dünyada olduğu gibi örgütün etkin olduğu Bosna Hersek'te de FETÖ'nün örgütlenmesine yönelik tartışmaları gündeme getirdi.
Bosna Hersek'te haftalık yayınlanan Stav dergisi, son sayısında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ülkedeki etkisini ve Gülen'e ideolojik yakınlığı bulunan kurumların isimlerini kamuoyuyla paylaştı.
Darbe girişiminin ardından Türkiye'de FETÖ'ye yönelik kapsamlı operasyonlar yürütüldüğüne işaret edilen yazıda, bu kapsamda çok sayıda hakim, savcı, bakanlık personeli ve akademisyenin tutuklandığı, Gülen ile bağlantılı okul ve üniversitelerin kapatıldığı belirtildi.
Amina Secerovic Kaşlı imzasıyla çıkan yazıda, kendilerini "hizmet" olarak adlandıran örgütün, kurdukları ve "hizmet okulları" olarak adlandırdıkları okullarda ideolojik bağlamda faaliyet gösterdiklerine dikkat çekilirken, kurucusu Gülen olan bu örgütün ve mensuplarının dünya geneline yayıldığı vurgulandı.
Bosna Hersek'te de ideolojik olarak FETÖ elebaşı Gülen'e bağlı Bosna Sema Eğitim Kurumlarının faaliyet gösterdiği aktarılan yazıda, ayrıca Fidan Tour isimli turizm acentasının ve internet üzerinden yayın yapmaya devam eden Novo Vrijeme (Yeni Zaman) haber sitesinin bulunduğu ifade edildi.
Yazıda, Bosna Sema Eğitim Kurumlarının temellerini atan ve halen Fidan Tour isimli acentanın başında olan Ali Dokumacı isimli şahsın, 2011 yılında Samanyolu'na verdiği röportajda, Bosna Hersek'e geliş hikayesini anlatırken "o yıllarda Gülen'in birçoğuna kardeş ülkelere gitmelerini nasihat ettiği, bu nasihat üzerine kendisinin de buraya geldiği" yönündeki sözlerinin bu kurumların örgüt ve Gülen ile bağlantısını gösterdiği aktarıldı.
Novo Vrijeme haber sitesinde de 2015 yılı sonuna kadar ayda birkaç kez FETÖ elebaşı Gülen'in yazılarının, onunla ilgili olumlu haber ya da röportajların yayınladığına ve bunların söz konusu medya organının arşivinde bulunabileceğine işaret edilen yazıda, Gülen'in resmi internet sitesinde de 2008-2011 yıllarında Bosna Sema Eğitim Kurumlarının başarıları hakkında haberlerin olduğuna dikkat çekildi.
Okullar daha önce de gündeme geldi
Bosna Sema Eğitim Kurumları geçmişte de intihar eden eski öğrencileri Mahir Rakovac nedeniyle kamuoyunun odağına girmiş, o dönemde insanlar, bu eğitim kurumlarının faaliyetlerini, işleyişini ve amacını sorgulamaya başlamıştı.
Stav dergisindeki yazıda, Bosna Sema Eğitim Kurumlarının, o dönemde de darbe girişiminin ardından da FETÖ elebaşı Gülen ile bağlantılı olmadığına ilişkin basın açıklamaları yayınladığına işaret edildi.
Dergideki yazıda ayrıca, soyismini vermekten kaçınan eski Bosna Sema öğrencisi İbrahim isimli Türk vatandaşının, yaşadıkları aktarıldı.
İbrahim, söz konusu eğitim kurumlarının FETÖ elebaşı Gülen ile bağlantısını inkar etmesini "komedi" şeklinde nitelendirerek, "Derslerde bile Gülen hakkında konuşmalar dinlemek zorundayken nasıl bağlantıları olmaz. Gülen'in kitaplarını okuma yarışmaları yapılırdı. İnsanlar 40'ar kitap okurdu. Okulların kurucuları da Bosna'ya Gülen'in nasihati üzerine geldiğini saklamıyor. O halde nasıl bağlantılı değiller." ifadelerini kullandı.
Okulunu tamamlayabilmek için son iki yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteklerini saklamak zorunda kaldığını anlatan İbrahim, "Türkiye'de hükümet ile Gülen'in sempatizanları arasındaki tansiyon artınca, öğrenciler okulda oyunu AK Parti'ye vereceğini söylemeye cesaret edemedi. Hatta hocalar, Türkiye'deki son seçimde oyumuzu kime attığımızı fotoğraflamamızı istedi." dedi.
Örgütün içine girerken onların nasıl hareket ettiğine dair fikir sahibi olmadığını aktaran İbrahim, ilk başlarda bunun sadece dine hizmet ettiğini ve bu nedenle iyi bir şey olduğunu düşündüğünü söyledi.
İbrahim ayrıca, örgütün içinde geçirdiği birkaç yılın ardından aslında dinle alakaları olmadığını anladığını ifade ederek, "Onlar Gülen'i aziz gibi görüyorlardı. Dinle ilgili bu uygulamalar benim için sorun teşkil ediyordu. Yine de Erdoğan'a ve AK Parti'ye karşı savaş açana dek tahammül edebildim. O zaman aslında onlar için önemli olanın eğitim değil, beyin yıkamak olduğunu fark ettim. (Onlar içinde olan) onlar gibi düşünmeli, onların söylediği medyayı okumalı, izlemeliydi." diye anlattı.
(AA)