Boyun eğmeyen ordu
(Büyük insanlığın Dünya Kurtuluş Savaşını kazanacak, mazlum ve gelişmekte olana milletlerin Vatan Savaşı veren kahraman orduları için.)
Buradan sesleniyoruz, yeraltından.
Toprağa gömülen orduyuz biz:
Taştan, tunçtan, demirden erler.
Sesleniyoruz varlığın yüce katına:
Ayağa kalk!
Ey Kevser yatağında uyuyan halk.
Haykırıyoruz, Hasdal karargahından:
Mete Han müfrezesiyiz.
Akın halindeyiz Silivri hücrelerinde,
Yıkacağız bezirgan mülkünün temelini.
Kabzaya vurulmuş Türk tüzesi,
Üç bin yıllık hukuktur şahlanan.
Ölüm, korkağa dağ baskısı,
Girmişiz biz, yarin bahçesine.
Başı defneli doğan, çürür mü hiç,
Ulaşır güneşe, nurla karışan.
İçmişiz aşk dolusunu erkekçesine.
Biz kimiz, ey ana?
Bizi sen emzirmedin mi?
Dar günde adam olduk, ordu kurduk,
Cengaver yürüttük çıplaktan.
Kaç yüz yılda kaynadı millet kemiğimiz?
Şakırdıyor kışlalar boyunca,
Onur - komuta zincirlerimiz.
Ant içiyoruz, ataların silahları üstüne.
“Düşman haşin, zalim ve kurnaz,”
Fakat bozgundan kurtulamaz.
“Varılacak yere,
kan içinde varılacaktır!”
Şehit kademesi sipere indi bugün,
Doğrul sen de:
Ey baba evinin direği oğul,
Beylik süren pürçekli kız.
Buradan sesleniyoruz, gök katından,
Boyun eğmeyen orduyuz biz.
Işıktan, yıldırımdan kozmik askerler.
Haykırıyoruz,
Vatan, emek, namus harekatından:
Atağa kalk!
Ey yurdunda esir alınmak istenen
Mübarek halk.