Britanya Müslüman’ı kadın yazar

“Bu ülkede bir yol ayrımındayız. Liberal değerlere inanan hoşgörülü, toleranslı bir ülke mi olacağız veya daha içine bakan milliyetçi, faşist bir ülke mi olacağız? Tehlikeli zamanlardan geçiyoruz, dengesiz bir dünyada yaşıyoruz, daha çok para, daha fazla büyüme, daha fazla diplomasi güneye ve doğuya kayıyor. Britanya dünyadaki konumunu korumak istiyorsa liberal ve kucaklayıcı değerlere sahip olmalıdır. Nefret genelde ve ayrıca insanların yaşamının bir parçası olmamalı.”

Bunları söyleyen Barones Sayeeda Hussain Warsi. Yeni kitabı “Müslümanların Önemi Yok” ile ekranlarda ve çok önemli bir konuyu mercek altına alıyor. Çok gerekli bir kitap yazmış. Yazmaya Birleşik Krallık’taki Müslümanlara yapılan son saldırılardan önce başlamış, kim bilir neler yaşadı ki yazmak gereksinmesini hissetti. Kitabın sonuna geldiğinde bu olaylar olmuş. Bu açıdan da kitabın zamanlamasının ne kadar doğru olduğu ortada. Bunlar yazıldıkça, ülkede, ekranlarda konuşuldukça, yazılıp çizildikçe üstesinden gelinecek. Son zamanlarda ekranlarda çokça yer alan bu Britanyalı sıra dışı kadın siyasetçiyi tanıyalım.

LORDLAR KAMARASINDAKİ MÜSLÜMAN KADIN

Beş çocuklu bir Pakistanlı Müslüman ailenin ikinci çocuğu, 1971 doğumlu, Kuzey İngiltere’de doğmuş, (Batı Yorkshire) avukat, siyasetçi, Lordlar Kamarası üyesi, yıllarca Muhafazakâr Parti üyesi, Cameron’un hükümetinde yönetici ama 2014 Gazze olaylarından dolayı istifa etmiş, son bir yıldır Gazze’de olanlar nedeniyle de 2024’te partisinden istifa etmiş. İki dedesi de Birleşik Krallığın Hindistan ordusunda askermiş. Babası Kuzey İngiltere’de önce otobüs şoförlüğü yapmış, sonra da bir yatak üreticisi şirketine sahipmiş.

2007’de Barones unvanı verilmiş ve böylece Lordlar Kamarasına girmiş. Yani aileden miras bir unvan değil, sonradan verilmiş. (Bu işleme life peer deniyor) Lordlar Kamarasının en genç üyesiymiş. David Cameron ona 2010’da hükümette görev, bakanlık vermiş. Böylece kabinede görevli ilk Müslüman kadın olmuş. Başı açık, oysa ki Britanyalı Pakistan kökenli Müslüman kadınların çoğu tesettürlü.

‘AHLAKEN GAZZE'NİN YANINDA OLMALIYIZ’ DİYOR

Bu açıdan modern bir görünüm sergiliyor. Dünya İslam Ekonomik Forumunda Birleşik Krallık Hükümeti Warsi’nin yeni bir Küresel İslam Finans ve Yatırım grubuna başkanlık edeceğini belirtmiş ama 2014’de Warsi bu hükümetten Gazze politikaları nedeniyle istifa etmiş.

İstifa yazısında “Ahlaken ve yasa önünde bu hükümeti savunamayacağını” belirtmiş. Bu istifasının nedeni futbol oynayan dört çocuğu İsrail kurşunlarının öldürmesine Cameron’un İsrail’i suçlayıcı, kınayıcı bir mesaj vermemesi olmuş. Birçok Birleşik Krallıklı Müslüman, Warsi’yi doğru düzgün Müslüman olmamakla suçlamış, üzerine yumurta atan bir adam altı ay hapis yatmış. Warsi Fransa’nın başörtüsü yasaklamasını eleştirmiş ve Britanyalılar bunu istemez diye belirtmiş ama tam yüzü kapatan peçenin de her ortama uygun olmadığını eklemiş.

İNGİLTERE’DEKİ İSLAMOFOBİ

2009’da Britanya’nın en güçlü Müslüman kadını, 2010’da dünyadaki en etkili 500 Müslüman kadından biri seçilmiş. Brexit’i yabancı düşmanı tutumundan dolayı desteklememiş, 2018’de Theresa May’in Muhafazakar Parti içinde İslamofobi’nin bir sorun olduğu ve partinin bunu reddettiğini açıklaması gerektiğini belirtmiş. Partinin bu sorunla yüzleşmesi için çok yollar denemiş.

İki defa evlenmiş, görücü usulü olan birinci eşinden bir çocuk, kendi seçtiği ikinci eşinden beş çocuğu olmuş. Kendini Kuzey İngiltereli, çalışan bir anne olarak tarif ediyor. Barones Warsi Vakfını sosyal hareketlilik, cinsiyet eşitliği ve din hoşgörüsü için kurmuş. Bu konuda iki kitabı da var. İçimizdeki Düşman: Müslüman Britanya’nın Öyküsü (2018) ve Müslümanların Önemi Yok (2024) Önümüzdeki hafta bu kitapları inceleyeceğiz ve Birleşik Krallığın Müslümanlıkla ilgili sınavına ışık tutacağız.