Bu da oldu!.. Müslümanlar uyandı!-(TAMAMI)

Yazımın adı genç Müslümanlarla, Müslüman gençlerle ilgili. Müslüman gençler, 1 Mayıs 2012 kutlamalarına katılınca, herhangi bir mucize beklemeksizin “Bu da oldu!” dedim kendi kendime.

Mal bulmuş Mağribi gibi konunun (olayın) üzerine balıklama atlayan magazin medyası, olguyu Rio Karnavalı’a çevirdi. Evlere şenlik manşetler attılar:

“Antikapitalist Müslüman gençler”. “Emperyalizm kendi muhalefetini yaratır.” “Antikapitalist Müslüman gençler ve İslama özgürlük!”

Müslümanların 1 Mayıs’ı

Genç Müslümanların katılımıyla ilgili bir haber aktarıyorum:

[Aralarında hareketin sözcüsü İhsan Eliaçık ve Has Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu’nun da bulunduğu yaklaşık 150 kişilik grup, iş kazalarında hayatını kaybeden işçiler için Fatih Camii’nde gıyabi cenaze namazı kıldı.

“Kapitalizmle Mücadele Korteji” adlı kortej oluşturan grup, daha sonra Taksim’e doğru yürüşe geçti.

“Mülk Allah’ındır” pankartı açan grup, “Mal da yalan mülk de yalan”, “Asgari ücretle işçi çalıştıranın vay haline”, “Başörtüsüne şartsız özgürlük”, “Dünya malı dünyada kalır”, “Muhammed’den Musa’ya önderlere bin selam” ve “İnsan için emeğinden başkası yoktur” dövizleri taşıdı.

Gösteriye katılanlardan biri, “Emekçi kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek, AVM ve şantiyelerde ölen kimsesiz işçilerin yanında olduğumuzu göstermek istedik. Onurlu bir mücadele içinde olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bu ilk oluyor, devamı gelecek” dedi.”]

‘İnşallah Sosyalizm Gelecek’ bizim değil

[“Grup Fatih Camii’nden çıkarken açılan bir pankart ise tepki çekti. ‘İnşallah Sosyalizm Gelecek’ yazılı dövizi birçok internet sitesinde manşet olurken hareketin sözcüsü Prof. Dr. İhsan Eliaçık ÜLKE TV’nin canlı yayınında, ‘İnşallah Sosyalizm Gelecek’ yazılı döviz bizim grubumuza ait değil.

“Bizim gençlerimiz 12 tane pankart hazırladı ve yan taraflarında ‘Kapitalizmle Mücadele Korteji’ logosu var. Onun dışındakiler provokasyondur, bu söylem bizi temsil etmiyor” dedi. (Kaynak: Haber 7 / Ajanslar)”]

Peki neye İnşallah?

HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu’nun varlığı ve yapıp-ettikleri kesinlikle ilgilendirmiyor beni. Kendisi ilgilendiğim konunun dışında ve hep orada kalacak.

Konuşmalarını ilgiyle dinlediğim, kitaplarını dikkatle okuduğum R. İhsan Eliaçık’ın müdahalesi hiç şaşırtmadı beni. Kuşkusuz, “İnşallah Sosyalizmi getireceğiz!” diyecek değildi.

Bu yakınlarda ölen Roger Garaudy gibi İslam’dan “bir” sosyalizm çıkartmak isteyenler oldu. Garaudy’nin “İslamiyet ve Sosyalizm” adlı kitabı daha 1960’larda yayınlanmıştı. Roger Garaudy, Müslüman oldu da ne oldu? İslamiyet ile sosyalizm ne kazandı? Din kitaplarının ayetlerinden sosyalizm çıkmadığı, çıkmasının olanaksız olduğu anlaşıldı.

En azından ikiyüz yıldır İslam’ın toplumsal ve ekonomik bağajıyla ilgilenenler çıktı. Bu konuda epeyce kitap okudum.

Türlü oyun ve zorlamalarla Kuran’da geçmişin, günümüzün ve geleceğin gerçeklerini, doğrularını, bulgularını ve anahtarlarını arayanlar, kutsal kitabın ayetlerinde Karl Marx ve “Kapital”in adlarını bulsalar da, keşfetseler de nafile. Kuran kendinden başkasına, büyük tefsircilerinin içtihatlarından başkasına hizmet etmez.

Kuran, “Sosyalizme ihtiyaç varsa bundan size ne, biz getiririz!” demez. Demez çünkü onun amacı kendine yöneliktir. Kuracaksa kendi düzenini kurar!

Ama ortaya çıkmalarından bu yana, Tevrat da, İncil de, Kuran da kendi düzenlerini kuramadıkları gibi başka bir düzenin kurulmasına da olumlu katkıda bulunmamışlardır.

Zenginler ve iğne deliği

Matta İncili‘nden bir bölüm aktaracağım:

“İsa ona (genç adama) ‘Eğer eksiksiz olmak istiyorsan, git, varını yoğunu sat, parasını yoksullara ver; böylece göklerde hazinen olur. Sonra gel beni izle’ dedi.”

Genç adam bunları işitince üzüntü içinde oradan uzaklaştı. Çünkü çok malı vardı.

İsa öğrencilerine, ‘Size doğrusunu söyleyeyim’ dedi, ‘Zengin kişi Göklerin Egemenliği’ne zor girecek. Yine de şunu söyleyeyim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği’ne girmesinden daha kolaydır’.” (19:21-25)

Dinsel söylem içinde ben de size, “Sevgili kardeşlerim, Göklerin Egemenliği’nden kasıt ‘cennet’tir, desem, siz de bana “Yandı gülüm keten helva!” demez misiniz?

Zenginlerin cennete girmeye hakları yoksa, ne olacak şimdi? 2000 yıldır ne olduysa, “o” olmaya devam edecek. Ortaçağ’da olduğu gibi, Vatikan’da ve kiliselerin önünde para karşılığı cennet satılacak. Tevrat’tan,İncil’den “Adil düzen” çıkmadı, çıkmayacak!

Ya İslam?

Yaşar Nuri Öztürk “Maun Suresi” üzerine kocaman bir kitap yayınladı; Eren Erdem, yayınladığı kitaplarda İslamın saptırılan özünü arıyor; R. İhsan Eliaçık, davası için kitaptan sokağa iniyor (çıkıyor). Üçü de geçmişteki olumlu örnekleri (?) hasretle anıyorlar.

Acı gerçeği acı bir cümle ile söyleyeceğim: Tevrat’tan ve İncil’den “Adil Düzen” çıkmadı, “Kuran’dan da çıkmadı ve çıkmayacak.

Kuran’ı ve İslam’ı Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk yendi. Nasıl yendiğini adını verdiğim üç dinbilimci anlatır. Ben size, Nizamülmülk’ün Siyasetnâme’sinin 44 ve 45. Fasıllarını okumanızı tavsiye edeceğim.