Bu ekonomi seçim erteletir!

Giderek kötüleşen bu ekonomik ortamda yapılacak baskın seçim ve uygulanacak seçim ekonomisi, krizi daha da derinleştirecek gibi.

Gemi batıyor, kimsenin umurunda değil. Balo salonunda herkes vur patlasın çal oynasın eğleniyor. 24 Haziran’a kadar günlerimizi şenlik havasında geçireceğiz. Hiç bir kurum ciddi reform yapamayacak ve önlem alamayacak. Uluslararası kuruluşlar seçime endeksli bekleyişlerini sürdürecekler ve bu dönemde ekonomimizin kötü durumunu vurgulayıp duracaklar.

Seçim ekonomisi uygulandığı için acı reçete ve köklü önlemler uygulanamayacak. Bu da krizin daha da derinleşmesi demek.25 Haziran’da iş başı yapacak Cumhurbaşkanı ve kabinesinin işi çok çok zorlaşacak. Hele bir de Meclis’te partilerin oy dağılımı dengesiz olursa başlayan orman yangını daha da büyüyecek.

Bu nedenle orman yangınını başlatan Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarı bu yangını söndürmek için seçimi yapmaktan vazgeçer mi? Biz olsak vazgeçeriz. Gerekçemiz de şu: ülkenin ekonomisi bu halde iken seçime gitmek bu yangını körükleyeceği için normal zamanında yapılmasının daha da uygun olacağı ve bu süre içinde köklü tedbirler alınarak yangının söndürülmesinin en azından kontrol altına alınmasının sağlanması.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Önerdiğimiz bazı önlemler şöyle:

1-Uluslararası mali kuruluşların ve ülkelerin bakış açılarını değiştirmek ve güveni sağlamak için OHAL’in kaldırılması.

Bu dövizin ateşini söndürür. Yabancılara güven gelir. Yabancı yatırımcının gelmesi hareketlenir. Borç çevirmede zorlanan ülkemize sıcak para akışı hızlanır.

2-Merkez Bankası’nın faizde sadeleşmeye gitmesi ve faizleri yükseltmesi

Bu döviz kurlarının aşağıya inmesine olumlu etki yapar. Dövize yatırım durur.

Ama şu da yapılmalı. Merkez Bankası kararlarına hiçbir kurum müdahale etmemeli. Bankanın bağımsız adımlar attığı güvencesi verilmeli.

3-Vergi afları gibi afların son kez yapıldığının ilan edilmesi

Mükelleflerin güvenini yeniden kazanmak, vergi adaletini ve maliye idaresinin etkinliğini yeniden tesis etmek için af sisteminin anayasaya konulacak hükümle ortadan kaldırılması büyük bir güven yaratır.

Vergi afları yerine ekonomik konjonktür ve tasarruf açığı nedeniyle vergi mükelleflerinin zorlanmaları halinde borç ertelemeleri ve faiz indirimi gibi rahatlatıcı sistemler getirilmesi daha uygun olacaktır.

4-Doğu ve Güneydoğu’da vergi ve sigorta prim ödemelerinin ertelenmesi

Terör olaylarından etkilenen bu bölgenin esnafı, çiftçisi, tüccarı ve bireyler banka kredilerine boğulmuş durumda. Bu durumda işletme sermayesi yaratmada sıkıntı yaşanıyor. Bu nedenle kamu yükümlüklerinin ertelenmesinin sağlanması bölge iş dünyasının rahatlamasına olanak verecektir.

5-Katma değer yaratacak üretim modelinin uygulamaya konulması

*Ülkemizde üretilebilir ürünleri ithal etmemek. Yerli üretimi teşvik etmek.

*Lüks ve gereksiz tüketimi kısmak.

*Sanayi ve teşvik envanterine başlamak.

*Kadim Anadolu topraklarına uygun bir devlet turizm politikası oluşturmak. 5 yılda 100 milyar dolar turizm hedefi ile turizmde seferberlik ilan etmek.

*Avrasya ülkeleri ile dış ticaret hadlerini lehimize çevirecek adımları hemen atmak.

*Avrasya ülkeleri ile dış borç anlaşmaları yapmak.

*Katma değer yaratacak doğrudan yabancı yatırımcıya vergisel teşvikler vermek.

*Bereketli topraklara uygun devlet tarımsal sanayi politikasını uygulamaya sokmak. Tarım ürünleri ithalatına son vermek.

6-Konut stoku erimeden yeni toplu konut üretimine ara verilmesi

Ciddi bir sayıda konut ve AVM stoku var. Bu konutlar erimeden, AVM’ler verimli hale gelmeden yeni toplu konut ve AVM üretimine ara vermek.

İmar rantı ve arsa spekülasyonunu önlemek için rant vergisini hemen uygulamaya koymak.

7-İç ve dış politikada gergin dil kullanımının sona erdirilmesi

Tüm siyasetçilerin keskin ve geri dönülmez sonuçlar yaratacak dil kullanmaları devrine son vermek ülkenin hayrına olacak.

Dış politikada da güven verici iyi ilişkileri için adımlar atılmaya başlanmalı.

8-Demokrasi için tüm partilere destek verilmesi

Seçimde yüzde 3 oy alma şartının kaldırılarak 81 ilde örgütlenmesini tamamlamış, siyasi faaliyetlerini aksatmadan sürdüren partilere de hazine yardımı yapılması demokrasinin gereği olacaktır.

Bütün bu önlemlerin “Ülkemizin Birliği İçin Alınan Önlemler Sözleşmesi” çevrilerek Mecliste olan ve olmayan partiler tarafından imzalanması sağlanmalıdır.

Biraz romantik mi davrandık? Bizce ülkemizin siyaseten parçalanmış, düşman kardeşlere dönüşmüş yapısının değiştirilmesi ülkemizin bekası için şart...

Bizden söylemesi...