‘Bu işte bir terslik yok!’-(TAMAMI)

Öyle sanıyorum ki, bundan böyle bu sütun başka bir işlevi de yüklenmek durumunda. Okurlarımın özene bezene yazdıkları “Düşünenlerin Düşüncelerini” sizlere aktarmak gerekecek. 1 Mart’ta bu sütunu nefis bir yazı süslemişti. Genel Yayın Müdürü Dr. Serhan Bolluk şöyle diyordu:

“-O yazı çok nefisti”. Sormuştum:

“-Hangi yazı acaba?” Serhan hemen yanıtladı:

“-Bu işte bir Terslik var yazısı..” O yazıyı Atatürkçü CHP’nin Çankaya örgütünde çalışmış, önemli görevler yüklenmiş Sayın Av. Cemil Canın yazmıştı. Arkasından o tür yazılar sökün etti. Bu sütunda ara sıra belki her hafta bu tür yazılara yer verebilirsem, AYDINLIK yoluyla düşünen insanlara da bir kapı açmış olurum. Bu yalaka ve yandaş medya, halkla halkın sorunları ve gerçekleriyle ilgilenmiyor, kendi tarihi ve kendi kahramanlarıyla övünecek yerde onları karalıyor. Oysa sessiz çoğunluk yürekli seslerden bir şeyler beklemekte. Pazar günü Tiyatro Sanatçısı Gülsen Tuncer benim TV programında sanatçıların bir araya gelmeleri ve halkımıza yeni şeyler söylemeğe başladığını o denli güzel anlattı ki.

Şimdi size sunacağım yazının yazarı,“Şükrü Ergün: Emekli Resim İş Öğretmeni. 14 Nisan 2007’de Anıtkabir’de, askerin gözyaşını silen adam.”

Geçen sefer okuduğunuz yazıyı anımsatan ancak olaya başka açıdan bakan gene ironiyle süslenmiş bir yapıt. Açık yürekli bir haykırış:

‘Dosyayla elde ediyor’

“Ben de ‘BU İŞTE BİR TERSLİK YOK!’ diyen bir yaklaşımla anlatmak istiyorum.

Batı Kapitalist Emperyalizmi, sömürü alanlarındaki proje uygulamalarında, daha ucuz, dikkat çekmeyen, doğrudan suçlanmaktan uzak strateji-taktik öngörmektedir. Sömürülecek ülke, ister dikta yönetimi ister demokratik parlamenter yönetim olsun, değişmez uygulamalardan vazgeçilmez olanı; ülkeyi yönetenleri, yönetebilecekleri belirleyip, sıralamak, en etkili ve yetkili yerlerde olanlar hakkında tüm özgeçmişlerini belirten dosyalama yapmaktır. Yeri ve zamanı gelince bu dosyayla, onları şantaj v.b. yollarla elde etmektir. Aynı şekilde S.T.K’lar, adalet, tüm bakanlıklar-kurumlar, ordu, medya, belediyeler v.b. kuruluşlar. Siyasi partilerin yönetici ve yönetimleri, diktatörlükse 1. 2. 3. gibi güçlü kişileri hakkında tutulan bu dosyalar oldukça etkili olmaktadır.

Ülkemiz, Dünya’nın merkezinde, enerji alanlarının tam ortasında, kilit ülke konumundadır.

Sömürü düzeni can çekişmektedir. Atatürk’ün ve Mehmetçiğin tokadını unutamamışlardır. ATATÜRK İLKELERİ ve onları sürdürmek isteyenler çok tehlikelidirler. Atatürk’ün İlkelerini sürdürmek isteyenlerin buluştuğu, yaptığı en büyük kuruluş CHP’dir. CHP’yi güçsüzleştirmek, etkisizleştirmek, parçalamak, yok etmek için her şey yapılmalıdır ve bu yapılmaktadır ki, bu projenin uygulama aşamasında, onlara göre bir terslik yoktur. Aksayan, bir sürü eksiklikler vardır. Bunların olduğu ülkelerin başında T.C. gelmektedir.

Yıllardır ABD ve AB’nin yaptığı, ‘ABD, AB ve İsrail’i dost mu, düşman mı tanırsınız?’ diye sorulan anketlerde, Türkiye ‘düşman’ diyen ülkelerin hep önünde yer almıştır. Yaklaşık 2/3 çoğunlukla ABD’yi ve işbirlikçilerini düşman olarak gören Türk Halkı’nın, Mehmetçiğin önünde hiçbir güç duramaz. Hele can çekişmekte olan ülkelerin paralı askerlerinin; esir olmaktansa, özgürlüğü ve bağımsızlığı için ölümü hiçe sayan, Türk Halkından oluşan Mehmetçik karşısında hiç şansları olamaz.

Türk Halkının beklediği, inanacağı-güveneceği bir önder, bir komutan, bir yol göstericidir. O da çok yakında ortaya çıkacaktır.

Tarihsel süreç hiç şaşmadan yolunda gidiyor. 21. Yüzyılın ilk yarısına kadar ABD’nin en az 25 parçaya bölüneceği, çoğu Avrupa ülkelerinin parça, parça olacağı, imparatorlukların son bulacağı, Güneş Ülke Türkiye’nin önderliğiyle; Tüm Türki Cumhuriyetlerinde ve dikta yönetimlerin yok olduğu İslam ülkelerinde, laik, demokratik, sosyal hukuk devletlerinin kurulacağı, Birleşmiş Milletler’de her ülkenin tek oyla temsil edileceği, refah ve mutluluğun başlayacağı bir çağdayız.

Dileğim acı ve gözyaşının az olması, aydınlık yarınların daha çabuk gelmesidir.”