Bülent Eczacıbaşı, önemli bir iş insanı, iyi bir fotoğrafçı

Çok önemli bir ailenin ferdi, önemli bir iş insanı Bülent Eczacıbaşı’nın fotoğrafçılığını yazacağım bugün. Baba Nejat Eczacıbaşı’nın, ekonominin yanında kültüre ve sanata değer vererek yaktığı ışık halen yanıyor. Kurduğu kültürel kurumlar yaşıyor. Şakir Eczacıbaşı’nın kendine özgü fotoğrafları da unutulmadı. Şimdi Eczacıbaşı kurumlarını yöneten çok önemli bir değer var. Tanıştıktan ve yazıştıktan sonra Bülent Eczacıbaşı’nın sadece fotoğraflarına değil insani yönüne ve zarafetine de hayran oldum. Onca yoğunluğun içinde fotoğrafa zaman ayırıyor, fotoğraflar çekiyor ve paylaşıyor. Onun fotoğraflarını paylaşmasını çok önemsiyorum. Çünkü her zaman bilincimde devinen bir cümle var. Toplumsal yapımızın kültürel yönden gelişmesi için sanatın katkısı yadsınamaz.

İşte sorularım işte Bülent Eczacıbaşı’nın fotoğrafları ve cevapları:

  • Değerli Bülent Eczacıbaşı çocukluğunuzu merak ediyorum... Çocukluğunuzun geçtiği mekanları arkadaşlarınızı anlatır mısınız? En çok neler ilginizi çekerdi, ilk okuduğunuz dergiler hangileriydi?

1950’li, 60’lı yıllardan söz ediyoruz. Kışın Şişli’de, yazın Erenköy’de otururduk. Okulumuz Alman Lisesi Tünel’deydi. Tabii en tatlı anılarımız yaz tatillerimizde geçen günler, aylardı. O zamanlar İstanbul farklı bir kentti. İstanbul’un her yerinden denize girilirdi, kentin her köşesinde onlarca plaj vardı. Deniz, yüzmek, yelken ve su sporları anılarım arasında çok önemli bir yer tutar. Bir de yazlık evlerimizin bahçelerinde oynanan futbol maçları vardı. Topa dokunmadığımız gün olmazdı diyebilirim. Ama kitaplara ve okumaya da yaz tatillerinde çok vakit ayırırdık. Çünkü hem Alman, hem Türk öğretmenlerimiz ders yılının sonunda tatilde okumamızı istedikleri kitapların listelerini verirlerdi. İyi ki de verirlermiş - bu sayede Türk ve dünya edebiyatını biraz olsun öğrendik, daha da önemlisi okuma sevgisini ve alışkanlığını kazandık.

  • Okuduğunuz okulları şöyle bir sıraladıktan sonra, öğrenim hayatınızda sizi etkileyen kitaplar filmler var mıdır? Onlardan söz eder misiniz?

Belirttiğim gibi, ortaokul ve liseyi Alman Lisesi’nde okudum. Daha sonra üniversite öğrenimim için İngiltere’ye gittim, Londra’da Imperial College’de kimya öğrenimi yaptım. Kimya mühendisliği alanında master derecemi ise ABD’deki MIT’den (Massachusetts Institute of Technology) aldım. O yıllarda beni en çok etkilemiş olan kitaplar arasında Marquez’in “100 Yıllık Yalnızlık”, Orwell’in “1984”, Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” adlı kitaplarını sayabilirim. “İnce Memed”den başlayarak Yaşar Kemal’in romanlarını büyük bir zevkle okurdum. Agatha Christie’nin polisiye romanları ve Almanca olarak da Karl May’ın western tarzındaki romanları özel zevklerimdi.

  • Anneniz Beyhan ve babanız Dr. Nejat Eczacıbaşı, bilvesile rahmetle analım, onları anlatır mısınız? Ülkemizin ekonomik kalkınmasının yanında Dr. Nejat Eczacıbaşı’nın sanat ve kültürel alanda yaptıkları ve yol göstermesi kanımca çok önemliydi. Onun çalışmalarından etkilendiniz mi? Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı’ndan da söz eder misiniz?

Annem ve babam sanatçı olmayan, ama sanata büyük yakınlığı olan ve sanatla yaşayan, sanata ve sanatçıya büyük değer veren insanlardı. Doğal olarak bana ve kardeşim Faruk’a sanat zevkini aşılayanlar birinci planda onlar oldu. Annemin en büyük merakı edebiyat, babamın tutkusu ise müzikti. Onun müzik merakının İstanbul sevgisiyle birleşmesinden İstanbul Festivali projesi doğmuştu. Bu projeyi gerçekleştirmek için de İstanbul Kültür Sanat Vakfı kuruldu ve 1973 yılında ilk İstanbul Müzik Festivali yapıldı. 50. yılını kutlamaya hazırlanan İKSV bugün de ülkemize kültür-sanat alanında hizmetler vermeye devam ediyor.

  • Yoğun iş yaşamınız arasında fotoğrafla içtenlikle ilgilenmeniz güzel işler ortaya koymanız benim dikkatimi çekti. Aile de bir başka fotoğrafçı Şakir Eczacıbaşı’ndan etkilendiniz mi? Eşiniz Oya Eczacıbaşı İstanbul Modern’de sanat adına çok önemli işler yapıyor. Fotoğraflarınızı birlikte değerlendirdiğiniz olur mu?

Tabii ki eşim Oya da fotoğraflarıma yakın ilgi gösteriyor. Bir fotoğrafımı onun beğenmesi benim için son derecede önemlidir; Oya’nın göz zevkine çok büyük güvenim vardır. Amcam Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğrafçılığını her zaman çok beğendim, çünkü standart kalıplara kendini kaptırmadan kendine özgü farklı bir üslup yaratmıştır.

  • Doğa ve yaşam fotoğraflarınızı çok beğeniyorum. Dünya ülkelerinden getirdiğiniz görsellerde çok etkileyici. Yakında nerelere gideceksiniz, sergi ve kitap ne zaman?

Sergi ve kitap konusunda bir şey söyleyemiyorum.