Büyük maça yakıştı-(TAMAMI)

Büyük maçların, Avrupa mücadelesi öncesi oynanması ister istemez akılların başka yerde olmasına neden oluyor. Aslında dünkü Trabzonspor-Beşiktaş maçı pozisyon bakımından oldukça zengindi. İki ekip de atak bir futbolu yeğleyince zaman zaman zevk veren bir mücadele ortaya çıktı. Ama dedim ya, son vuruşlurda konsantrasyon tam olmayınca başarı gelmedi. Maçın tempolu ve bol pozisyonlu geçmesinde hakem Fırat Aydınus’un pozitif yorumları da etkili oldu.

Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’nde kendisini başarıya götüren ve hala turu geçmesinde iddia sahibi yapan kadrosu ile sahadaydı. Serkan Balcı olgunlaşan futbolu ile böyle tempolu maçlarda her geçen gün daha olgunlaşıyor. Ancak aynı şeyi Alanzinho için söyleyemeyiz. Yerini Adrian’a bıraktığı dakikaya dek yine çok top ezdi. Hem tribünlerdeki, hem televizyon başındaki bordo mavili taraftarların tepkisini topladı.

Beşiktaş ise eksiklerini Fernandez, Ekrem Dağ ve Hilbert ile tamamlamıştı. Sağdan Ekrem-Hilbert ikilisi ev sahibi Trabzonspor’a karşı üstünlük kurdular. Fernandez ön liberoda Ernst ile birlikte Burak, orta alan bağlantısını çoğunlukla kesti. Solda da İsmail-Quaresma ikilisi maçın yıldızlaşan tarafıydı. Özellikle Quaresma karşısında kademeli savunma olmayınca her aldığı topla istediği gibi hareket yaptı, çalım attı. Trabzonspor savunmasını da hallaç pamuğu gibi attı.

Nitekim Celustka’nın neden olduğu ve kırmızı kart da gördüğü penaltıyı gole çevirerek iyi oyununun mükafatını aldı. Ama aynı şeyi kaleci Tolga için söylemek mümkün değil. Tolga dördüncü kez elinden top sektirdi ve sonuncusu penaltıyı getirdi. Penaltı ve kırmızı kart doğruydu. Trabzonspor 10 kişi kalmadan önce Alanzinho’nun yerine Adrian’ı alınca daha atak bir futbü dönüp maçı eşitler gibi oldu. Ancak Beşiktaş da Mustafa Pektemek ile Holosko’yu oyuna sokarak kazanma arzusunu tam olarak sahaya yansıttı. Zaten penaltı da Mustafa Pektemek’in düşürülmesiyle oldu. Son dakikalarda 10 kişilik Trabzonspor karşısında Beşiktaş’ın kazandığı çok sayıda fırsatı harcaması akıl alacak gibi değil. Futbolun adaleti bu durumlarda cezasını verir. Ama Burak iki dakika kala yakaladığı fırsatı kaleci Cenk’in üzerine vurmasa maç berabere bitebilirdi.