Büyük Ortdoğu Projesi çıkmazda -(TAMAMI)

İster kamuoyu, ister siyasi bir güç olsun, olgulara bakarak yaptığı çıkarımlarda ne kadar miyop davranıyorsa, bu oluşumun dışarıdan yeniden şekillendirilmesi o kadar kolay olur. ABD’nin dünyanın her tarafında yürüttüğü “etki odaklı operasyonları”nda kendisine temel aldığı en önemli etkenlerden biri budur.

İsrail, Gazze’ye bugüne kadarki en şiddetli saldırılarından birini gerçekleştirdi. ABD, İsrail’in kendini savunma hakkından dem vurarak, saldırının arkasında durdu. Tayyip Erdoğan ise, Obama’nın adını vererek ABD’nin bu tutumunu kınadığı gibi, özellikle Arap kamuoyuna yönelik konuşmalarında, İsrail saldırısına en ateşli sözlerle karşı çıktı. Kendisini sadece bir adımlık çıkarımlarla sınırlayanlar, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı’nın, Ortadoğu’da adeta ABD ve İsrail’e cephe aldığını sanabilirler.

ABD-İsrail karşıtı cepheyi yarma girişimi

ABD’nin, BOP Eşbaşkanlığı’nı öne sürerek Suriye’ye karşı yürüttüğü kirli savaşın amacı, Ön Asya’da ABD ve İsrail karşıtı cepheyi yarmaktır. Suriye’nin yıkımı aynı zamanda Hamas’ın Suriye ile ilişkisinin kesilmesine ve Hizbullah’ın bu cepheyle olan bağlantısının zayıflamasına yol açacaktır. ABD’nin silahlı işgal gücüne dayanarak kurulmuş ve İsrail’in doğrudan desteğine mazhar olan Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi’nin sürdürülebilirliğini sağlamak için Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt Koridoru”nun oluşturulmasına çalışılmaktadır. Kuzey Irak petrolünün Irak hükümetinin denetimi dışında Türkiye üstünden satılabilmesi için anlaşmalar tezgahlanmaktadır. ABD’nin Kukla Devleti’nin varlığının güvence altına alınabilmesi, özellikle Kuzey’e ve Batı’ya genişletilmesinin yanı sıra, bölgedeki ABD-İsrail karşıtı cephenin de parçalanmasına bağlıdır.

Suriye’ye karşı yürütülen kirli savaş da, İsrail’in Gazze saldırısı da, bu harekâtın birer parçasıdır. Irak hükümetinin Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak amacıyla Kürt Bölgesel Yönetimi’ne karşı giriştiği harekât, bu plana karşı atılmış bir adımdır. Sarfettiği sözlerin somut yaptırım ya da yüklenim açısından içinin boş olması karşın, Tayyip Erdoğan’ın Gazze konusundaki tutumundan bu çerçeve içinde beklenen bir işlev var mıdır?

Hamas’ın Müslüman Kardeşler yörüngesine sokulması girişimi

1992 Oslo Görüşmeleri sonucunda imzalanan anlaşmayla El Fetih’in etki alanı Batı tarafından büyük ölçüde kısıtlanmıştır. İsrail saldırısının amacı Hamas’ı etkisizleştirerek Filistin’i savunmasız bırakmaktır. Ama etkisizleştirmek sırf füzeyle, bombayla sağlanamaz. Biri yakıp yıkarken, başka birinin de bu ortamdan yararlanarak içeriden oyma harekâtına girişmesi gerekir. ABD’nin Ön Asya ve Kuzey Afrika’daki “ılımlı İslam”ı Müslüman Kardeşler hareketidir. BOP Eşbaşkanlığı’na verilen rol de, Filistin Davası’nın sahibi kılığında ortaya çıkıp, Hamas’ın Müslüman Kardeşler yörüngesine sokulmasına katkıda bulunmaktır.

Güçlenmekte olan ABD-İsrail karşıtı cephedir

Beşar Esad, Suriye halkına dayanarak emperyalist saldırıya kararlılıkla karşı duruyor. İran, kararlı tutumunu sürdürüyor. Irak’ta merkezi hükümetin yanı sıra, Celal Talabani de Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olan saflarda yer alıyor. Türkiye’de BOP Eşbaşkanlığı’na karşı halkın mücadelesi milli iktidar hedefine yönelerek yükseliyor. Başta Rusya ve Çin olmak üzere Avrasya bu mücadeleye sağlam bir cephe gerisi sağlıyor. Ön Asya’da güçlenmekte olan ABD-İsrail karşıtı cephedir ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin çıkmazdadır.