Büyükekşi'nin geri pası adresini buldu mu?

Güzel  Türkiyemizin futbol federasyonu başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi... TFF başkanlığı görevini aldığınızdan bu yana çok uzun bir zaman geçmedi ancak ivedi olarak hayata geçirilecek kararlar aldınız ve uygulamaya koydunuz.


Yeni sezon için yayın ihalesini sonuca bağlayıp yayıncı kuruluş bilinmezliğini çözdünüz, yabancı sınırı problemini ise kulüplerin istediği gibi çözümleyerek bir çırpıda düze (!) çıkardınız. Bir hafta içerisinde karara bağlanan iki mesele için, “En önemli iki konuyu bir hafta içerisinde çözdük.” dediniz ancak hiç unutmayalım sayın başkanım, mevcut iki dosya üzerinde sizden önceki TFF yönetimi ve o yönetimin başkanı Nihat Özdemir'in de çalışmaları vardı. Bu dosyalar, üzerinde çalışılmış halde masanızda bekliyordu.


UEFA ZİYARETİ


Yayıncı kuruluş ve yabancı futbolcu sınırı meselelerinden sonra UEFA'yı ziyaret edip başkan Aleksander Ceferin ile bir görüşme yaptınız. Onlar mı sizi davet etti, siz mi kendinizi davet ettirdiniz onu bilemiyorum. Her neyse, nasıl olduğu hiç önemli değil. Seyahatlerinizde aldığınız bazı kararlar Süper Lig kulüplerinin rezerv takımları ile ilgili. Muhakkak bunu da görüştünüz.
UEFA görüşmelerini tamamlayıp döndükten sonra masanızda biriken konuları ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin demeçlerini okuduğunuzda herhalde “Artık masaya vurmanın zamanı geldi.” düşüncesine bürünmüş olmalısınız.


'BU HAKEMİN MAÇLARIMIZI YÖNETMESİNİ İSTEMİYORUM'


Bu demecin sahibi olan Ahmet Nur Çebi'ye, ya kendinizden ya da yönetici arkadaşlarınızın desteğinden cesaret alarak, açık ve net biçimde, “Biz öyle herkesin isteği ile iş yapmayız. 'O hakemi istemiyorum, bu hakemi istemiyorum' sözlerinin karşılığı bizde yok. Bunu herkes böyle bilsin.” şeklinde yanıt verdiniz. Daha sonra ne düşünüp taşındıysanız, Beşiktaş Başkanı Çebi'ye gece yarısı telefon ederek, konuşmanızda onu hedef almadığınızı belirtip Çebi'den özür dilediniz.


Dört gün önceki konuşmanızda hedefin kim olduğu gayet açıktı. Buna rağmen Çebi'yi hedef almadığınızı açıklamanız tuhaf... Acaba Ahmet Nur Çebi'ye verdiğiniz geri pas adresini bularak işe yarayacak mı? Kulüplerin isteğine göre iş yapmayacağınız yönündeki demeçlerinizi diğer kulüp başkanları size cephe almayacak şekilde hayata geçirip, birlik ve beraberlikten doğan güçle yolunuza devam edin lütfen.
Bilmemek hiç ayıp değil. Öğrenmemek ayıp. Haklı olduğunuza emin olduğunuzda “masaya vurmayı” tercih edin...


Kalın sağlıcakla.