Ceyhan Mumcu ile tarihten güncele: Türkiye ve İran Filistin için eş güdümlü hareket etmeli

MUSTAFA İLKER YÜCEL

• Ankara’nın başkent olmasının 100. yıldönümü kutlu olsun. Siz de sıkı bir Ankaracısınız.

Evet. Kutlu olsun. Ankara başkent olmayı hak eden mücadeleci bir kent. Milletimizi ve özellikle de Ankaralıları kutluyorum.

• 'Filistin İsrail mücadelesinde hangi tarafın haklı olduğunu düşünüyorsunuz? Tavrınız nedir?

Kurtuluş Savaşı vermiş bir milletin evladı olarak elbette Filistinlilerden yanayım. Atatürkçülük demek mazlum milletlerle dayanışma demektir. Ben ayrıca Filistin’de şehidi olan bir partinin üyesiyim. Bora Gözen ve arkadaşlarını geçen gün Aydınlık’ta çok güzel yazdınız. Vatan Partisi lafla değil kanıyla, canıyla Filistin’e omuz verdi. İslamcıların çoğu bu mücadelenin farkında değildi o zaman. Solculuğun, vatanseverliğin ilk kanıtı anti emperyalist tutumdur. Filistin’de bu tavır sınanır.

• ‘Tarafsız olalım' diyen solcular var ama?

Tarafsız olalım diyen solcular en taraflı solcular. Güçlünün yanında tavır almayı böyle gizlemeye çalışıyorlar. Kurtuluş Savaşı’nda da böyle mücadeleden kaçanları görmüştük.

• Kim mesela?

Ali Kemal, Refik Halid Karay, Cenap Şahabettin de buna benzer tutum almıştı. İşgalcilere karşı tavır alamadılar tersine millicileri, bağımsızlıkçıları hedef aldılar.

• Böyle bir duruma düşme sebepleri nedir?

Evvela İttihatçı düşmanlığı. İttihatçıları baş düşman yaparsan emperyalistleri sevindirirsin. O zaman Hürriyet ve İtilafçılar, liberaller, yobazlar Kurtuluş Savaşı’nın karşısına yuvarlandılar. Bugün de böyleleri var. Mesela bugün de Tayyip Erdoğan’ı baş düşman yapanlar ABD siyasetlerinin tarafına düşerler, düştüler. PKK ve partisi HDP müttefikleri oldu. Erdoğan baş düşman değil siyasi rakip dersen o zaman vatansever zeminde buluşacağın noktalar olur. Şöyle de ifade edebiliriz bu durumu Ak Parti de iktidara geldiği zaman TSK’yı baş düşman gibi, İslamcıların genel tutumuna uygun bir şekilde tarif ediyordu bunun sonucunda FETÖ’nün yanına düşmüştü. Baş düşman tespiti bu kadar önemlidir. Tüm hataların kaynağı baş düşman tespitinden kaynaklanabilir.

• Filistin’de de baş düşman tespiti mi yanlış yapılıyor?

Elbette. İsrail Türkiye’ye de tehdit. FETÖ ve PKK’nın destekçilerinden. Yani Filistin’i savunurken kendi vatanımıza yönelik tehditleri de zayıflatmış oluyoruz. Sivillere yönelik hiçbir saldırganlığı kabul etmek mümkün değil ama Filistinli gruplar bir yapıyorsa İsrail bin yapıyor. Her gün yapıyor. İşgalci kuvvet.

• Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün ‘İsrail bir devlet gibi değil örgüt gibi davranıyor’ dedi.

Doğru demiş. İsrail baskısı altında bunalan bir kuşak var orada.

• Kendilerini solcu olarak tanımlayan kesim neden Filistin’in yanında duramadı.

Batı basınının esiri olmuş onlar. Laiklik kavramının içine sıkıştılar. Hamas denilince akıllarına vatanlarını savunanlar değil İslamcılık geliyor sadece. Filistinli Allahu Ekber deyince rahatsız oluyorlar.

• Siz rahatsız oluyor musunuz?

Bizim Kurtuluş Savaşımızda Mehmetçik Allahu Ekber diyerek düşmanın üzerine yürüdü. Allahu Ekber diyerek güç topluyorlar. İnançlarını söylüyorlar. Şehitlik bilincidir. Bunlara karşı durulur mu! Bizim Kocatepe Cami’nin müezzini vardı İsmail Coşar onu dinleyince insan çok etkilenirdi. Bu manevi duyguları anlamak bir kültür meselesidir. Yobazlığa karşıyız ama değerlerimizi sıkı sıkıya koruruz. Savaşırken daha bir kararlı savunuruz. Böyleleri LGBT savunmasında öndedir ama Filistin’e gelince ortalıkta gözükmezler.

• Çözüm?

Bir defa bölge ülkelerinin liderleri böyle kürsülerden konuşmayı bırakıp somut adım atmalı. ABD savaş gemisini burnumuzun dibine dayadı. SİHA’mızı düşürdü. Ak Partililer içinde bir de İran alerjisi var. Mezhepçi tortular. Filistin’in yanında durması gereken iki dev güç Türkiye ve İran eş güdümlü adımlar atmalı.