CHP Avrupa’yı da ıskaladı
CHP’nin Avrupa’daki sosyal demokratları nasıl ıskaladığını Cezmi Doğaner yazıyor.
Cezmi Doğaner, öğretim üyesi, 1980 öncesi CHP Gençlik Kollarında yetişti, yöneticilik yaptı ve TMGT Adana Bölge Başkanlığı yaptı. Hollanda Sosyal Demokrat İşçi Partisi yönetimlerinde bulundu. Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyal Demokrat Partisi delegesi oldu. Avupa Konseyi ve bulunduğu siyasi platformlarda eğitim ve göç komisyonlarında çalıştı. Çok zengin birikimi, deneyimi, çalışmaları ve kitapları var.
***
CHP sosyal demokrat sol kimliği ile dünyadaki gelişmeleri etkileyebilecek, hatta bir ölçüde yönlendirebilecek bir partidir.
Bizler, Avrupa’da 1970’ten bu yana Örgütlü Sosyal Demokrat Dernekler ve Federasyonlar bünyesinde örgütlenmiş sosyal demokratlarız.
Avrupa’da yaklaşık 6 milyon civarında Türk vatandaşı, 3 milyonun üzerinde seçmen yaşamaktadır. Çeşitli Avrupa ülkelerinde batının sosyal demokrasi deneyim ve birikimini yalnızca bilgi olarak değil, aynı zamanda kültür olarak da özümsemiş önemli ölçüde bir uzman potansiyelimiz örgütlerimizde mevcuttur. Bu entellektüel potansiyel, Avrupa’nın seçici, eleyici eğitim sistemine, ayrımcı işpazarına rağmen ve hiçbir yerden hiçbir şekilde yardım almadan kendi kendini yaratmış bir potansiyeldir. Bu bir kalite ölçütüdür. Bu anlamda önemlidir. Türkiye’de sosyal demokrasi hareketi Avrupa’da bulunan potansiyeli değerlendirmesi onun güçlenmesi ve yenilikçi olması açısından önemlidir. Avrupa’da Türklerin varlığı bir işgücünün, emeğin göçü sonucudur. Buna sosyal demokrasi hareketin “CHP”nin sahip çıkmasından daha doğal ne olabilir ki?
***
Avrupa’da 1970’ten bu yana Örgütlü, Sosyal Demokrat Örgütler 45 yıldır göçmen sorunlarını siyasi bazda tartışan, sosyal demokrat çözüm yolları arayan, bu konuların mücadelesini veren sosyal demokrat kitle örgütleridir. Ürettiği çözüm önerilerini her fırsatta ilgili yerlere, özellikle CHP’ye ilettiği halde ne yazık ki, CHP yönetimi bu konulara ve uyarılara duyarsız kalmıştır.
Bütün bunlar olmamışcasına, Avrupa ülkelerinde yaşayan sosyal demokrat yurttaşlarımızı örgütlemiş olan bu örgütleri ve yapılan bunca çalışmaları ve onun için verilmiş emekleri gözardı ederek “dar kadrocu” anlayışlarını bir kez daha ortaya koyup “CHP Avrupa dernekleri” kurmuşlardır. Umudunu tarikat ve inanç örgütlerine bağlayan bu parti yönetimi CHP’nin laiklik ve sosyal demokrat ilkelerini bir tarafa bırakmıştır. CHP, Avrupa’da örgütlenmesini; Avrupa’da yaşayan, daha önce CHP yönetimlerinde bulunmuş ve CHP üyesi insanlarla yapamaz mıydı?
Türkiye’de rejimin önünü açmış, çok partili sisteme geçerek demokrasiyi hedef alan büyük bir partiyi küçülterek yüzde 20’lere düşüren, “Benim olsun küçük olsun”u neredeyse ilke edinmiş bu parti yöneticilerinin, ilk kez yurtdışında oy kullanacak vatandaşlarımız için neyi, nasıl yapacakları bizce merak konusudur. Cumhuriyet Halk Partisi’ni küçük bir grubun partisi olmaktan kurtarıp kitlelerin partisi oluncaya kadar bizim gibi düşünen bütün sosyal demokratlarla birlikte mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
***
CHP’de üst yönetimin bilgisizlikten kaynaklanan yetersizlikleri, ilkesizlikten kaynak-lanan tutarsızlıkları, kendine güvensizlikten kaynaklanan, amacı aşan kuşkuculukları, ken-dini yenilememenin yarattığı ufuksuzlukları, “dar kadroculuk, sevgisizlik, hizipçilik, siyasi kıskançlık”tan kaynaklanan tutum ve davranışları insana güven vermeyen, değerlerini değerlendirmeyen anlayış partiyi geniş kitlelerden uzaklaştırdı.
Biz, bütün engellere ve engellemelere karşın, sosyal demokrasinin gereği olan yapılanmada ısrar edeceğiz. Bu mücadeleyi görev bilincimiz gereği başka arayışlara girmeden sürdüreceğiz.