CHP belediyelerine operasyonun sebebi
İçişleri Bakanlığı, CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi görevden aldı ama gerekçesi asla inandırıcı değil. Bunu, Battal İlgezdi ile siyasi ayrılık yüzünden mahkemelik olmuş bir yazar olarak dile getiriyorum. Onunla ilgili bu tür iddialar yıllardır ortalıkta dolaştırılıyordu ama hiçbir somut sonuç alınamamıştı. Battal İlgezdi ile ilgili iddiaların yüz katını AKP’li belediyelerinin tümünde bulursunuz ama müfettişler oraların kapısından içeri bile giremezler.
Ana muhalefet partisi liderinin boynuna ip geçireceği imasında bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soruyorum: Yeni olan ne buldunuz? Battal İlgezdi’nin evinde para kasaları mı yakaladınız? Yoksa kutularda milyonlarca dolar mı ele geçirdiniz? Battal İlgezdi, sizin belediyeler gibi plaj alanlarına bile gökdelenler mi diktirdi?
***
Pek açıktır ki sebep, yolsuzluk değil siyasi...
Bir: AKP’li önemli belediye başkanları işten uzaklaştırıldı ya...Bu durum, kamuoyunda AKP’li belediyelerde yolsuzluk yapılmış izlenimi oluşturdu. İşte bu izlenime CHP’li belediyeleri de katmak için İçişleri Bakanı, Battal İlgezdi’yi görevden alarak ilk hamleyi yapmış oldu.
İki: Bu operasyonla, günlerdir konuşulan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1. derecedeki yakınlarının Man Adası’ndaki 5 liralık şirkete yolladıkları 15 milyon dolar işi de ikinci plana düşürülmüş oldu.
Bekleyin, AKP her sıkıştığında CHP’li bir belediye başkanını görevden alacaktır.
AL SANA YOLSUZLUK
Eğer belediyelerde yolsuzluk yapılıyorsa, bu iş imar rantı yaratılarak yapılıyor. Bunu da AKP’li Büyükşehir Belediyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ortaklaşa yürütüyor.
AKP bir yasa çıkartarak İstanbul’un (Ankara-İzmir-Antalya vb...) kupon arsa denilen çok pahalı yerlerinin imar işini belediyelerden alarak Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ’ye verdi. Bu çok değerli arsalarda belediyeler devre dışı bırakılınca müthiş bir yağma başladı. Hazine arsalarına, doğal ve kültürel sit alanlarına, hatta yolların kavşak noktalarına binlerce büyük bina dikildi.
Bu yağmalanan alanlardan birisi de ünlü Ataköy Plajı’dır. Anayasaya göre plaja çivi çakmak bile yasakken AKP işi kılıfına uydurdu, buraya bir düzine gökdelen diktirdi.
Burada bir dairenin fiyatı 7 milyon dolar diyorlar. En azından 25 milyon lira... Böyle binlercesini bir düşünün. Ve Ataköy’de yasalar çiğnenerek yaratılan vurgunu hesaplayın.
Anayasayı çiğne, imar yasasını askıya al; bu milletin plajını bile yandaşa ver; milyarlarca dolar vur...
Sonra da çıkıp CHP’li belediyeye yolsuzluk operasyonu yap...
Acaba Battal İlgezdi’nin bütün evlerini satsan Ataköy’deki AKP müteahhidinin binasından 1 daire alabilir misiniz?
Hele bir de İstanbul’da E-5 otoyolunun tam üstünde, Yenibosna Köprüsü’nın ayağına yapılan devasa binalara bakın... Yolların üstünü ve kavşakları bile imara açmaktan daha büyük yolsuzluk olur mu?
CEVAP VER ABDÜLKADİR SELVİ
Twitter ve Facebook’ta sordum, duymazdan, görmezden geldin. Şimdi köşemden soruyorum:
Sen 7 Aralık’taki yazında CHP’nin Rıza Saraf ile ilgili olarak gündeme getirdiği MİT raporunu sahte ilan ettin. Hem MİT’in öyle bir rapor yazmadığını hem de aynı raporun MİT içindeki FETÖ’cüler tarafından hazırlandığını yazdın.
Söyle büyük uzman! Hangi iddian doğru? Böyle bir rapor veya bilgi notu var mı yok mu?
Sen, AKP’yi aklama çavuşu olarak yok demeye çalışıyorsun ama AKP’li Bakan Fikri Işık seni yalanladı.
Sayın Işık, senin o yazıyı yazmandan 1 gün önce 5 Aralık’ta TBMM’de çıktı, CHP’li Mahmut Tanal’a cevap verirken dedi ki:
“Sayın Tanal’ın dediği bir başka şey Reza Zarrab’la ilgili. 2013 yılında da MİT’in Başbakanlığa gönderdiği bir belge var. Bu kimsenin İran üzerinden gelen paraları bankacılık sistemi üzerinden Çin’e ve Dubai’ye aktardığına ilişkin bir bilgi veriliyor yani ‘O zaman tedbir alınsaydı’ deniyor. Ben katılırım, devletin tedbir alması gerekir, aynı fikirdeyim ama sizlerden istirhamım şu...”
Ey Abdülkadir, yukarıdaki bölümü yeniden oku... Ayrıntısı o günkü tutanağın 63. sayfasında yer alıyor. Sizin bakan pek açık biçimde Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı MİT bilgisini doğruluyor. O zaman tedbir alınması gerektiğini vurguluyor. Yani senin yalan dediğin bilgi notu biçimindeki o raporu gerçek sayıyor.
Ah bu bayat balıklar, ah!