CHP çıkmazı
Siyaset iktidar olmak için yapılır. İktidar olabilmek için toplum bireylerini heyecanlandıracak bir parti programının ve inançlı bir kadronun olması gereklidir. Bu program ekonomik ve sosyal konularda toplumsal kalkınmanın nasıl sağlanacağını, hangi kaynakların yaratılacağını, refahın toplum katmanları arasında nasıl dağıtılacağını ve sosyal adaletin, hukukun üstünlüğünün nasıl sağlanacağını açık seçik ortaya koymalıdır. CHP’nin kurucusu Atatürk bu hedeflerin nasıl gerçekleştirileceğini, CHP tüzüğüne daha sonra geçirilen, altı ilke ile belirlemişti. Bu altı ilke ile ekomik kalkınmanın ve Osmanlı’nın mirası ortaçağ karanlığının aydınlığa çevrilmesi 1950 yılına kadar başarı ile geçekleştirildi. Çok partili yaşama geçildikten sonra nabza göre şerbet veren çirkin politikacılar köktendincilerin sırtını kaşıyarak aydınlığın ve barışın sembolü olan beyaz güvercinin tüylerini tek tek yolmaya başladı ve kendi başına yeten, aydınlanma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye bugünlere geldi. Demokrasiden beslenerek iktidar olanlar demokrasinin bir tramvay olduğunu söyleyerek hukukun üstünlüğünü değil kendi hukuklarını egemen kılmak için akıl almaz işler sergildiler.
CHP BİR UMUT MU? Demokrasinin ve sosyal hukuk devletinin yok edilme sürecinde CHP ne 12 Eylül faşizmine ne de 2002 den sonra kurulmak istenen AKP’nin ılımlı İslam devleti anlayışına karşı koyamadı. CHP den yana beslenen umutlar güneş görmüş kar gibi eriyince ülkenin bu karanlıktan kurtuluşu için CHP bir umut olmaktan çıktı. Özellikle partinin bugünkü yöneticileri ikinci kurtuluş savaşı mücadelesini verecek çapta olmadıklarını sergiledikleri eylemsizlik ve düşünce üretemez tutumları ile kanıtladıktan sonra CHP’den yana umutlar iyice dibe vurdu. Umut olabilmek için toplumda bir heyecan depremi yaratacak kadro ve bu kadronun dillendireceği bir programı olması gerek. CHP’nin bugün ne böyle bir kadrosu ne de topluma umut verecek somut ve gerçekci bir programı var.
KURULTAY FARK YARATIR MI? Demokrasi anlayışı kökleşmiş ülkelerde siyasi parti liderleri seçimlerde başarılı olamayınca derhal istifa ederler. Bu seçmene ve lideri olduğu partiye saygının bir sonucudur. Bizde parti liderlerinin duyarlılığı kabuk bağlamış olduğundan altı defa girdiği seçimlerden hep mağlup olarak çıkmış ve partisinin oyunu düşürmüş CHP lideri tam bir doğulu toprak ağası havası içinde ıslık çalarak yüzünü başka tarafa çeviriyor, eleştirileri hiç ama hiç umursamıyor. Duyarsızlığın, vurdum duymazlığın böylesine ancak pes denir. Bu koşullarda, lider egemen parti konumundaki CHP’de değişim beklemek hayaldir. Muhalefet bölünerek, inandırıcı bir program hazırlığı olmadan sadece laf salatası ile CHP’de yönetim değişikliği sağlayacağına inanyorsa hayal görüyor demektir. Muhalefet tutarlı bir programı ve tabanda heyecan yaratacak bir kadrosu olmadan girdiği bu yarışı mutlaka kaybedecek, Kılıçdaroğlu ve ekibi yeniden seçilecek ve AKP daha uzun yıllar bu ülkenin başı için siyah çoraplar örmeye CHP sayesinde devam edecektir.