CHP, HDP’nin kazanmasını istiyor çünkü...
7 Haziran yaklaştıkça siyasetin falına bakanlar çoğalıyor. Bir yanda Cumhuriyetin tarihinde görülmedik bir biçimde bir Cumhurbaşkanı çıkıyor Anayasa’da kendisine verilmeyen bir görev yaratıp bir parti başkanı gibi AKP’ye oy istiyor. Icraî yetkisi bazı atamalarla sınırlı ve sadece temsil yetkisi olan olan bir Cumhurbaşkanlığı’nı yeterli görmeyip yürütmenin de başı olmak isteyen RTE bununla da kalmayıp ülkeyi kamplara bölmek gibi tehlikeli bir oyun da sergileniyor. Başkanlık sisteminin A-Z’ye siyasal, sosyal, ekonomik yapıyı değiştirerek ülkeye büyük bir deprem yaşatacağının farkında değil. Öte yandan HDP seçime parti olarak girerek kilitlenecek ülke siyasetinin, bazı bedeller karşılığı, anahtarı olmak istiyor. Muhalefet eder görüntüsü altında AKP’nin tüm kritik atılımlarına destek olmuş MHP oyunu yüzde 20’nin üzerine çıkararak olası bir koalisyonun ortağı olma hayalleri peşinde.
SİYASAL ORTAM BİR AKP-HDP KOALİSYONUNU KALDIRAMAZ
Bakmayın bugüne kadar Kürt açılımı diye bir politikayı gündeme taşımış RTE’nin HDP ve Kandil karşıtı tafralarına. AKP politikalarının fiili mimarı olan RTE sağ gösterip sol yumruk atarak muhafazakâr seçmenin oyunu almak gibi bir aldatmaca peşinde. Aslında Anayasa değişikliği desteği karşılığında güçlendirilmiş yerel yönetimler hamlesine dayalı bir AKP-HDP koalisyonu RTE’nin en büyük düşü çünkü AKP’nin Anayasa’yı değiştirebilecek veya referanduma götürebilecek bir gücü olamayacağını anladı. AKP’nin düşlediği koalisyon ülkenin federatif bir yapıya yönlendirilmesi ve giderek bölünmesi karşılığında RTE’ye Başkanlık sistemini hediye edebilir ama bunun getireceği artçı dalgaları bu toplum taşıyamaz. Toplumun yarısı böyle bir ortaklığa ve bunun getireceği sonuçlara şiddetle karşı çıkacak ve ülkenin temel yapı taşları yerinden oynayabilecektir. Böyle büyük bir oyunu sahneleyecek büyük aktörler siyaset sahnemizde yoktur ve de olamayacaktır.
DERVİŞ ENİŞTE CHP’Yİ NEDEN ÖPTÜ?
Başkanlık tartışmaları sürerken siyaset ortamında hiç beklenmeyen bir aktör CHP Genel Başkanı ile görüştü ve çok çarpıcı bir öneride bulundu. Kendisine önerilen milletvekiline hayır dedi ama “olası bir CHP iktidarında (veya koalisyonunda!) ekonomiden sorumlu Bakanlığı kabul ederim” dedi. Kemal Derviş kim? Amerika’nın ve Dünya Bankası’nın adamı. Geçmişte ülke siyasetinde önemli roller üstlenmiş ve AKP’nin gelişine zemin hazırlamış bir muhterem. Amerika ülke siyasetinin bir AKP-HDP koalisyonu ile kırılma noktasına girmesini ve Ortadoğu’nun taşları yerinden oynamış siyasetinin bu koalisyon ile daha da bozulmasını istemiyor. Çözümü bir CHP-AKP koalisyonu ile istediği düzene yumuşak bir geçiş ile ulaşmak. Tabanını gittikçe eriten CHP asla tek başına iktidar olamayacağını görüyor. Tabanını iktidar nimetleri ile canlı tutmanın tek yol olduğunu biliyor ve demokrasi adına HDP’nin barajı aşmasını ve AKP’nin tek başına iktidarını önlemek istiyor. İşte o zaman Derviş enişte devreye girecek ve istikrarlı bir siyaset adına taşları yerine oturtacak.
BURASI TÜRKİYE HER ŞEY OLABİLİR
Geleceğin siyasal falını böyle okumak bazılarına çok abartılı gelebilir ama bu öngörüde RTE’nin Başkanlık sisteminden vazgeçmesi karşılığında iktidarın bir ayağı olma şansı devam edecek. CHP yıllar sonra iktidarın gücünü tadarak iktidar açlığını giderecek ve tabanını ayakta tutacak. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bir AB projesi ve CHP bu projeye demokratik bir kılıf uydurarak Kürtlerin istediğini vermekte bir sakınca görmeyecek. Böyle bir koalisyon kalıcı olabilir mi yoksa ülke bir sene sonra yeni bir seçime mi gider yaşarsak göreceğiz. Hatırlatmakta yarar var. Yaşanan son olaylar TBMM’de çoğunluk olamayacağını gören AKP zaman kazanmak ve ulusal güvenlik gerekçesi ile bazı karanlık odakların yaratacağı kaosu bahane ederek seçimleri erteleyebilir de? Unutmayın burası Türkiye ve burada her şey olabilir.