CHP kadar taş (4) -(TAMAMI)

2008 yılında da CHP ile Sosyalist Enternasyonal arasında ciddi bir bunalım yaşanmıştı. Ama Swoboda’nın yarattığı bunalımdan daha büyük değil! Hürriyet gazetesinde yazarken sık sık Strasbourg’a ve Brüksel’e gider, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği toplantılarını izlerdim. İlk gözlemlerimden biri şu oldu: AKP ile AP ve AB arasında anlaşılmaz (anlaşılır) bir çıkar birliği var.

İkinci gözlemim: AKP’nin özellikle Brüksel’de bulunan basın mensuplarıyla çok kuşku uyandırıcı özel ilişkileri vardır. Bu ilişkinin sonucu olarak CHP’ye karşı etkili bir ambargo uygulanmaktadır.

***

Bunları bildiğim için, CHP’nin, Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist Grup Başkanı Swoboda’yı bir mektupla AP Başkanı Martin Schulz’a şikayet etmesini çok önemli buluyorum:

“(Türkiye’de) bu ve buna benzer sayfalar dolusu insan hak ve özgürlüklerine aykırı uygulamalar yaşanıyor. Türkiye’nin ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu, size sunduğum bu örnekler ve nicelerini AP Sosyalist Grubu ve sizlerle paylaşmak istedi. Ama ne acıdır ki, sosyal demokrat ve sosyalist düşüncenin Avrupa temsilcisi ‘burada benim istediklerimi söyleyeceksin’ zorbalığını göstererek izleri uzun yıllar kapanmayacak yaralara neden oldu. Kaldı ki, Türkiye’de yaşananların en yakın muhatabı bizleriz. Bizleri dinlemek yerine kendi düşüncelerini dikte ettirme zorbalığı ne sosyal demokrat ne de sosyalistlikle tanımlanamaz. Yaşanılan hadiseyle ilgili sosyal demokrat ve sosyalist hoşgörünün daha ağır yaralar almasına müsaade etmeyeceğinizi ve gerekeni yapacağınıza inanıyorum.”

Şimdi sıra, 2008 bunalımı sırasında yazdığım ve buraya aktaracağım son yazıyı okumaya geldi:

***

CHP VE SOSYALİST ENTERNASYONAL SOSU (Hürriyet, 16.07.2008)

[ “Yeni Şafak : “Dut Enternasyonal: Sosyalist Enternasyonal toplantısında faşist damgası yemekten korkan Baykal, Atina’daki sosyalistlerden CHP’yi eleştirmeme garantisi alamayınca Ayaş’taki Uluslar arası Dut Festivali’ne gitti” (30.06.08)

Birgün: “Baykal, CHP’yi kapattı-dünyaya ; CHP’nin statükocu çizgisinin tepki alacağını anlayan Baykal, Sosyalist Enternasyonal’e gitmiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen ise AKP’yi Enternasyonal’de CHP karşıtı lobi yapmakla suçladı” (30.06.08)

Star: “Dut Yemiş Sosyal Demokrat ; Baykal ‘CHP sosyal demokrat değil’ eleştirilerini duymamak için Başkan Yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal’in Atina zirvesine katılmak yerine Ayaş Dut Festivali’ne gitti” (30.06.08)

Taraf: “Dünya solunu da terk ettiler ; Dünya solunun çatı örgütü Sosyalist Enternasyonal’in hedefi olan CHP Lideri Deniz Baykal, partiye karşı bir karar tasarısı çıkma ihtimaline karşı yürüttüğü pazarlıktan sonuç alamayınca toplantının yapılacağı Atina’ya gitmeme kararı aldı” (30.06.08)

***

Sadece bu dört gazetede değil, çoğunda bu konuda acınası ve düzeysiz yorumlar ve suçlamalar var. Hele o “Dut” ve “Enternasyonal” sarakalarının utanç verici ilkelliği !

CHP’nin Sosyalist Enternasyonal ile takışması Türkiye’nin hangi yaşamsal sorunlarından kaynaklanıyor, ilkin bunu yanıtlayalım :

1.Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet’in temel ilkeleri; 2.Ulusal devlet ; 3.Kıbrıs ; 4. Kuzey Irak ve Irak’ın bütünlüğü ; 5. PKK ; 6. Fener Patrikhanesi’nin ökümenikliği iddiası ve Rum Ruhban Okulu ; 7. Yabancıların Türkiye’de mal edinmesi ve bunlar gibi irili ufaklı sorunlar.

Bu sorunlar CHP’nin özel sorunları değil, Türkiye’nin sorunları. Giderilmeleri konusunda AKP, Sosyalist Enternasyonal’in Avrupalı üyelerinin talimatlarını emir sayıyor; oysa tanık olduğum gibi CHP Türkiye’nin çıkarlarını savunmak için bu Avrupalı üyelerle kıran kırana mücadele ediyor.

Sosyalist Enternasyonal’in Avrupalı üyeleri kim ? Avrupa Parlamentosu’nun ve Avrupa Birliği’nin üyeleri. Yani Sosyalist Enternasyonal; Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Birliği’nin Türkiye karşıtı politikalarını bir başka boyutta uyguluyor.

***

Sosyalist Enternasyonal; Avrupa Parlamentosu’nun, AB’nin Türkiye’nin çıkarlarına aykırı politikalarına ve uygulamalarına karşı çıktığı için CHP’yi üyeliğinden atacakmış ! Atsın !

Bunu Sosyalist Enternasyonal yöneticileri söylemiyor (söyleseler ne olur ?), “Sol”un yeminli düşmanları ve AKP’nin hınk deyicileri ileri sürüyor.

Ayrıca Sosyalist Enternasyonal’in neresi Sosyalist ? Marksist olmadan nasıl sosyalist olunuyor; özel mülkiyeti ve kapitalizmi savunarak nasıl sosyalist kalınıyor ?

Sosyalist Enternasyonal’de ciddi bir Sosyal Demokrat Parti bile yok ?

Bilmeden gevezelik ediyorlar !

Sosyalist Enternasyonal “Herkes emeğinin karşılığını almalı !” bile diyemez !

Sosyal Devlet dünyanın dört bir yanında iğdiş edilirken ne yapıyor Sosyalist Enternasyonal ?

Hiçbir Sosyalist Enternasyonal üyesi CHP’den daha solda değildir ! Daha solda diyen varsa ilk taşı atabilir !”]

***

Bu vesile ile, CHP’ye son seçimlerde ithal edilen kimselere ve bütün CHP’lilere bir kitap tavsiye edeceğim : Turgay Şen’in yazdığı “Atatürk ve Teşkilatçılık” (Kaynak Yayınları).

Gazi Paşa, 1927 yılında yapılan CHP ikinci büyük kongresinin açılış konuşmasında, “Anadolu ve Rumeli’yi kapsamak üzere ilk genel kongremiz Sivas’ta yapılmıştı” der ve partinin gerçek kuruluş tarihinin Sivas Kongresi (4 Eylül 1919) olduğuna işaret eder. (Age.s.137)

Bir başka ortamda da şöyle der: “İnkilabın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe ve bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız yenilikçi inkilap bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki devirlerde de hep böyle olacaktır.” (age.s.144)

“Acaba” mı acaba?

NOTA BENE: Avrupa Birliği, Suriyeli muhalifglere yönelik silah ambargosunu kaldırdı. Sosyalist Enternasyonal uyuyor mu?