CHP ‘Terör ithal ediyoruz’muş...

Bizim, Mersin Lisesi orta kısım 1-A sınıfında Türkçe öğretmenimiz "Göbek Emmi" lâkabıyla ünlü idi. Çoktan rahmetlik oldu. Edebiyat kazılarımda, kuramsal denemelerimde, gazete yazılarımda adı sık sık geçer. Bizim neşe ve mutluluk kaynağımızdı. Bizi bol bol döverdi o küçücük adam. Hızını alamaz, bazen sınıf kapısını açar, oradan geçen bir öğrenciyi kapar onu da döverdi. Bunlardan biri Portekiz adını verdiğimiz bir çocuktu, Göbek Emmi vurdukça "Hocam ben bu sınıftan değilim" diye bağırıyordu. Göbek Emmi de "Ulen ben senin hangi sınıftan olduğunu bilmez miyim?" diyordu. Yarabbi ne mutluyduk!

Allah var, Göbek Emmi'den çok şey öğrendim: "Mütemmimli cümle!" bunlardan biri. Bunu bildin mi tamam, 10'u kaptın. Bir de şahıs zamirlerini çok iyi öğretti: "Ben, Sen, O, Biz, Siz, Onlar". Bir de mülkiyet (iyelik) sıfatları var: "Benim, Senin, Onun, Bizim, Sizin, Onların". Mükiyet sıfatlarına ve şahıs zamirlerine dikkat! Yanlış kullanımları insanın başını belaya sokar.

***

Şimdi Göbek Emmi'den öğrendiğim, Göbek Emmi'nin bize öğrettiği yöntemle yukarıdaki cümleyi irdeleyelim. Ama önce bu cümleye bakalım:

Yukarıdaki cümleyi kim irdeleyecek? - Biz irdeleyeceğiz. Yani sizler (okurlar) ve ben (yazar). "İrdeleyin" desem ayıp olurdu. Ben öğretmen, siz öğrenci olurdunuz. Yazar irdelemenin içine kendini katarak, eyleme ortaklaşma zerafeti kazandırıyor.

***

"Göbek Emmi kim?"

"Bizim, Mersin Lisesi orta kısım 1-A sınıfında Türkçe öğretmenimiz."

"Biz kimiz?"

"Mersin Lisesi orta kızım 1-A sınıfı"

Özne belli, fiil belli, yüklem belli. Anlam karışıklığı olmaz.

Yukarıdaki paragrafı Mersinli Avukat Hulusi Sağlamer yazsaydı,"Bizim" diyemezdi. Özdemirlerin sınıfı ya da 1-A sınıfı derdi.

Yukarıdaki paragrafta, "Allah var, Göbek Emmi'den çok şey öğrendim" diyorum. Başka öğrencilerin öğrenip öğrenmediğini bilemediğim için böyle diyorum. "Öğrendik!" demiyorum.

***

Yıllar önce "Türklerin 'MİZ'-'MIZ' Merakı Üzerine" diye bir yazı yazmıştım. "Güzel Bursamız", "İnci İzmirimiz" gibi tanımlamalarla dalga geçiyordum. Ne yazık ki yazıyı bulamadım. Aranızdan bazıları, dünkü "Biz"li yazıyı düşünüyor olabilir. Dünkü "Biz", gizlenme "Biz"iydi; suçu, kabahati yayma, yaygınlaştırma "Biz"iydi. Bugünkü konumuz da gene "Biz". Bu "Biz"i kullanmaya CHP'liler çok meraklıdır. Hele Atilla Kartı dinleseniz, AKP'nin yaptığı kötü işlerin tamamını CHP yaptı sanırsınız. Örneğin, "Hatay sınırını teröristlere ardına kadar açtık" der. Peki sınırı CHP mi açtı? Hayır. AKP açtı. Peki kardeşim, neden "Hükümet, AKP hükümeti Hatay sınırlarını teröristlere ardına kadar açtı" demiyorsun?

***

Şimdi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu yazıyı yazmama vesile olan konuşmasını okuyalım. Yazının manşeti şöyle: "Terör ithal ediyoruz".

Bu cümleyi söyleyen kim? - CHP Genel Başkanı.

Demek ki CHP ülkeye terör ithal ediyormuş.

Kılıçdaroğlu da "Biz" illetine tutulmuş. Ülkeye terör ithal eden CHP değil, AKP hükümeti. Kılıçdaroğlu AKP'nin yaptığı işe sahip çıkıyor. Çıksın bakalım!

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin kapısını çalacağı tek bir komşu kapısı kalmadı" demiş. Bu cümle de yanlış: Cümlenin öznesinin "Türkiye" değil, "AKP hükümeti" olması gerekir. "AKP hükümetinin kapısını çalacağı tek bir komşu kapısı kalmadı!" Kılıçdaroğlu, aslında bunu söylemek istiyor. Ama Göbek Emmi'nin öğrencisi olmamış. Kılıçdaroğlu Antalya'da konuşuyor:

"Herkesi düşman ilan ettik. 500 bin mülteciyi Türkiye'de ağırlıyoruz. Bu resmi rakam. Gayri resmi rakamı kimse bilmiyor. 900 kilometre sınırlarımız, sınır olmaktan çıktı. Terör ithal eden ülke konumuna geldik. Bu bizim için hoş bir tablo değil. Anadolu'nun toprakları sevgi ve barışla yoğrulmuştur. Mevlana, Karacaoğlan bu toprakların insanıdır. Savaş çığırtkanlığı yapmanın âlemi ne?"

***

"Terör ithal ediyoruz!" manşetinin suçu, Cumhuriyet gazetesi (28.09.13) yazıişlerine ait. Kılıçdaroğlu "Terör ithal eden ülke konumuna geldik" diyor. Bu da yanlış. Ya "AKP hükümeti sayesinde terör ithal eden ülke konumuna geldik" ya da "Ülkeyi terör ithal eden ülke durumuna getirdiler" demesi gerekirdi.

Kılıçdaroğlu, "Herkesi düşman ilan ettik" diyor. Yanlış özne. "Herkesi düşman ilan eden kim? Kılıçdaroğlu'na göre, CHP. Ama o AKP hükümetini işaret ediyor. Her şey karman-çorman. Aslında Kılıçdaroğlu'nun şöyle konuşması gerekirdi:

"AKP hükümeti herkesi düşman ilan etti. 500 bin mülteciyi Türkiye'ye doldurdu. Bu resmi rakam. Gayri resmi rakamı kimse bilmiyor. Ülkenin 900 kilometrelik sınırı, sınır olmaktan çıktı. AKP hükümeti Türkiye'yi terör ithal eden ülke durumuna getirdi. Ülkemiz için hoş bir tablo değil. Anadolu'nun toprakları sevgi ve barışla yoğrulmuştur. Mevlana, Karacaoğlan bu toprakların insanıdır. AKP hükümetinin savaş çığırtkanlığı yapmasının âlemi ne?"

***

Şu cümle de içime sinmedi: Anadolu'nun toprakları sevgi ve barışla yoğrulmuş değil. Mevlana ve Karacoğlan'a rağmen kan gövdeyi götürmüş. Pir Sultan asılmış. Maraş ve Sivas'ta insanlara kıyılmış. Bu türden hamasete de gerek yok. Cümleler yalın olacak. Özellikle öznesine dikkat edilecek. Öznelerde şahıs zamirleri kullanılmayacak. Özellikle "Biz" asla kullanılmayacak. Gerekirse CHP denilecek.

CHP'nin danışmanları, yazarları AKP'nin konuşmalarını incelesinler. Bütün konuşmalar hedefini vuruyor. R.T. Erdoğan "Biz" dediği zaman AKP'yi kastediyor ya da sahibi olduğunu sandığı Türkiye'yi işaret ediyor.

"Terörün olduğu her yerde biz varız!" demiyor, "Terörün olduğu her yerde CHP var!" diyor.

***

Bu "BİZ", "MİZ", "MIZ" hastalığı CHP'de ne zaman başladı bilemiyorum. Ama Deniz Baykal'da CHP'ye yüzyıl yetecek kadar vardı.

Seçimler yaklaşıyor. CHP'ye hem siyasal bilinç, hem de (belki daha fazla) dil bilinci gerekiyor.